Okuduğum Kitaplardan İzlenimler
Sanki yazar Ekim Devrimi´nin çok geniş açılı bir dijital fotoğraf makinesi ile fotoğrafını çekmiş ve bu fotoğrafın her santimetrekaresini yazıya dökmüş gibi bir his uyandırıyor.
Sanki yazar Ekim Devrimi´nin çok geniş açılı bir dijital fotoğraf makinesi ile fotoğrafını çekmiş ve bu fotoğrafın her santimetrekaresini yazıya dökmüş gibi bir his uyandırıyor.
Ünlü Avusturyalı yazar Barbara Frischmuth'un 9.3.1996 tarihli Konya ziyareti üzerine.
şairleri anlama çabasına bir tuğla ekleme/neden ve niye sorgulaması.
“Dini seven dinsiz”, makalenin başlığına konu olan bu tanımlama, yazar tarafından muhtemelen okuyucu üzerinde oluşturacağı düşünülen ilgi nedeniyle özellikle seçilmiş olsa da gerçekte böylesi bir tanımlama ile örtüşebilecek herhangi bir inanç ve değerler sistemi bulunmamaktadır tarihin akışında. Bu olsa, olsa ancak her iki taraf arasında iyi niyetlerle uzlaşıyı
Hayatta bir şiirle büyülenmek kadar güzel şey yoktur doğrusu. Yine insanı şiirleriyle büyüleyen
bir şairi yitirdik.,Kemal Özer'i...Zarafeti,zekası,halkın yanında oluşu ile şaşkınlık yaratan nadir şairlerimizden biriydi.
Prof Dr. Oktay Sinanoğlu’ya veridi.
Haliyle büyük adamlardan hep büyük laflar beklenilir.
Bizimkisi de öyle yaptı/konuştu…
“Baracık Obama,” dedi.
Amerika için “Azmanistan” dedi...
Bence yazarlar, içmeye devam ettikleri sürece, şişeleri satmalarında sakınca yok.
ŞAİR SABİT İNCE’NİN 40. SANAT YILI KUTLAMASI KAPADOKYA ŞİİR ŞÖLENİ ŞİİR YARIŞMA BAŞVURULARI BAŞLADI
YARIŞMAYA KATILIM KOŞULLARI (ŞARTNAME)
1. Yarışmada konu serbest olup, Nevşehir Kapadokya ve Türkiye içerikli aşk, sevgi, özlem, vatan, millet konulu şiirler tercih edilebilir. Yasalara, milli ve manevi değerlere aykırı olmayan,
Amerika zencileri kadar esmer değildik ama bu memleketin zencileri biz esmer tenli/kara yağız delikanlılardık.
“Anlayamadım beklide senin bana dokunuşunu
Ninnilerine kulak veremedim içten
Nur yüzünü geç fark ettim yüreğimde
Elinde olsa yine sever misin beni ANNE”
Bir Çin atasözü der ki, "Yazları uzun okuyun, kısa yazın."
Yıl içinde derslerimin yoğunluğu nedeniyle çok fazla okumaya zaman ayıramadığım için bu yazı okumaya, özellikle de Çağdaş Türk Edebiyatı üzerine yoğunlaşmaya ayırdım.
Yıl içinde okumayı düşünüp de okuyamadığım kitap sayısı 70'i geçmiş. Ne yazık
TÜRK ŞAİRLER ANSİKLOPEDİSİ
(10 Cilt -1000 Şair)
1.ANASAN Yayınları olarak, bu ansiklopediyi 10 cilt olarak planlandık. Her şaire 1 sayfa özgeçmiş, iki sayfada şiirleri olmak üzere toplam 3 sayfa ayrılacaktır. Her ciltte 100 şair olacak ve şairler soyisim Alfabetik sırasına göre yer alacaklardır.
Ahmet Hakan’la teşriki mesaim falan olmamış.
Tanımam etmem kendisini...
Ancak gazetecilik kimliğiyle, farklı üslubuyla okuyucusundan bağımlılık yapmış bir gazeteci olarak tanırım onu.
Ahmet Hakan’ı –bir zamanlar- “Kanal 7” de sunduğu haber spikerliğiyle sevdim. “İskele Sancak” daki farklı yorumlarıyla dikkat kesildim. Onun “bir
Yazmak en basit anlamda insanın ak kağıtlara içini dökmesi midir? Ya da kendi kendiyle yeptığı iç-konuşmalar mıdır? Belki de bir tür ‘iç-temizliği’dir yazmak. “Yazmasam çıldıracaktım,” demiş modern öykücülüğümüzün öncülerinden Sait Faik. Yazdı ve çok sevdiği denizi, martıları, adaları bırakarak genç yaşta çekip gitti aramızdan!
Kazandığın an kaybettin demektir. Çünkü kazanmak, aynı zamanda bir vazgeçiştir. İster bir piyango, ister yıllarca peşinde koştuğun bir makam ya da iş olsun, değişmez. Değişen yalnızca yeni bir katmanda yol alacak olduğundur. Kazanmadan önceki konumda artık olamazsın.
Bugün biz de büyük bir acıyı, derin bir yalnızlığı yaşıyoruz. Büyük Üstad Cengiz Aytmatov en azından bedenen aramızdan ayrıldı
Ülkemiz insanının okumadığından bahsetmek, bunu yüzdelere vurmak, gelişmiş Avrupa ülkeleri ve Japonya ile kıyaslamak son yılların moda konularından biri haline geldi. Sanki yirmi, elli veya yüz elli yıl önce bu topraklarda çok okunurmuş da başımıza yeni bir felaket gelmiş gibi. Evet az okuyoruz. Ama sızlanıp durmak yerine bir
Edebiyatımızdaki tüm suçları araştırmak, çözmek sonra da belgelemek amacıyla yüzlerce “edebiyat polisi”ni ve “edebiyat noteri”ni tam zamanlı olarak eğitip tesis etsek bile, işbu meseleyi bütün hatlarıyla çözemeyeceğimiz, ortaya koyamayacağımız açıktır. Bu yazıda, doğal olarak, birkaç editöryal sakatlıktan ve artık neredeyse “sistematik hata” olarak görebileceğimiz birkaç temel sorundan bahsedeceğim.