Ermis Garta'nın Hadımlastırıcı Gölgesi
Milan Kundera tarafından Kafka ve roman üzerine derinlemesine bir bakış açısı.
Fransızcadan çeviren
ÖZDEMÝR ÝNCE
Milan Kundera tarafından Kafka ve roman üzerine derinlemesine bir bakış açısı.
Fransızcadan çeviren
ÖZDEMÝR ÝNCE
08 Mayıs 2008' de İzmir'de, 10 Mayıs 2008'de İstanbul'daki imza günlerime tüm dostlarımı ve okurlarımı bekliyorum.
Okul müdürü yüksek bir yere çıkar, yaklaşan okul tatilinin "mana ve ehemmiyetini" öne çıkaran konuşmasını yapar. Konuşmanın sonunda en can alıcı cümleyi söyler:"Tatilde bol bol kitap okuyun!"
Bir Çin atasözü der ki, "Yazları uzun okuyun, kısa yazın."
Yıl içinde derslerimin yoğunluğu nedeniyle çok fazla okumaya zaman ayıramadığım için bu yazı okumaya, özellikle de Çağdaş Türk Edebiyatı üzerine yoğunlaşmaya ayırdım.
Yıl içinde okumayı düşünüp de okuyamadığım kitap sayısı 70'i geçmiş. Ne yazık
Şiir yoğunluktur. Eğer şair bu yoğunlaşmayı sağlayamamışsa, şiir ondan uzaklaşır. Çünkü şair, şiirin özsuyunu bulamamış demektir.
Farklılığının farkında değilmişcesine köşesinden seyrediyor olup biteni. O biliyor ki fazla söze gerek yok. Sezen Aksu’nun başka bir şeyle, başka bir kimseyle doldurulamaz yeri. Adlandıramayacağım, konumlandıramayacağım, seslendiremeyeceğim ve ne yazık ki anlatmayı başaramayacağım bir yerlerde saklıyorum Sezen Aksu seni…
Size kısaca kendimi, şiirlerimi ve hayallerimi anlatacağım. Bu yazıyı yazarken kısa ve öz olmaya özen göstereceğim.
Edebiyatımızdaki tüm suçları araştırmak, çözmek sonra da belgelemek amacıyla yüzlerce “edebiyat polisi”ni ve “edebiyat noteri”ni tam zamanlı olarak eğitip tesis etsek bile, işbu meseleyi bütün hatlarıyla çözemeyeceğimiz, ortaya koyamayacağımız açıktır. Bu yazıda, doğal olarak, birkaç editöryal sakatlıktan ve artık neredeyse “sistematik hata” olarak görebileceğimiz birkaç temel sorundan bahsedeceğim.
“Anlayamadım beklide senin bana dokunuşunu
Ninnilerine kulak veremedim içten
Nur yüzünü geç fark ettim yüreğimde
Elinde olsa yine sever misin beni ANNE”
Ülkemiz insanının okumadığından bahsetmek, bunu yüzdelere vurmak, gelişmiş Avrupa ülkeleri ve Japonya ile kıyaslamak son yılların moda konularından biri haline geldi. Sanki yirmi, elli veya yüz elli yıl önce bu topraklarda çok okunurmuş da başımıza yeni bir felaket gelmiş gibi. Evet az okuyoruz. Ama sızlanıp durmak yerine bir
Bundan yedi-sekiz sene önce edebiyat ödülleri üzerine bir yazı yazmaya kalkışsam işim çok daha zor olurdu. Çünkü o zamanlar, bugünkü ödül dağıtım mekanizmaları üzerine biriken kızgınlığımı anlamsız kılabilecek bir içeriğe sahip en azından iki ya da üç “edebiyat ödülü” ve bu ödüllerin seçici kurullarında da yetkinliğine inandığım -en
Ne kaldı onca seneden sonra sana?..Sırasız anların yaratıcısı birkaç eski kitap...
“Mamılo’nun Kürekleri” henüz yayınlanmamış ancak yayın aşamasında olan bir kitap.
Mamılo’nun Kürekleri henüz yayınlanmamış ama 2004 yılında Malatya Belediyesi tarafında düzenlenen “Malatya” konulu film yarışmasında, senaryosu en iyi ödülüne layık görülen bir eser…
Hepsinden önemlisi; Mamılo’nun Kürekleri bir Malatya mozaiği…
Mamılo’nun Kürekleri’ni
ŞAİR SABİT İNCE’NİN 40. SANAT YILI KUTLAMASI KAPADOKYA ŞİİR ŞÖLENİ ŞİİR YARIŞMA BAŞVURULARI BAŞLADI
YARIŞMAYA KATILIM KOŞULLARI (ŞARTNAME)
1. Yarışmada konu serbest olup, Nevşehir Kapadokya ve Türkiye içerikli aşk, sevgi, özlem, vatan, millet konulu şiirler tercih edilebilir. Yasalara, milli ve manevi değerlere aykırı olmayan,