İnceleme

A'dan Z'ye Güzel Sözler

Buradaki veriler yaklaşık 200 sayfadır.İlgilendiğiniz konu başlığını dikkate alarak alfabetik sıraya göre dizilmiş olan sözü inceleyebilirsiniz.Sözlerin yazarları verilmemiştir,ama gene de onların bir başkasına ait olduğu gerçeğini unutmayacağınızı sanırım.(Kendi sözümüşmüş gibi kullanırsak yazarına karşı çok büyük bir saygısızlık yapmış oluruz.)Sözlerde eksiklik veya fazlalık da olabilir,çünkü bunlar internet ortamından derlenmiştir.Bu

Din

Hac ve Kurban

İnsan Hak ve Hürriyetleri İçin Bir Sığınma Evi Olan Kâbeyi, Ağlama Duvarı ve Mezbahaya Çeviren Din Aliminin Gölgesinde; Hac ve Kurban

Chulym Tatarları

Rusya Federasyonunda, Sibirya’da, Tomsk bölgesinde, Ob nehri ile Chulym nehirlerinin birleştiği yerin güneyinde yaşarlar. Bu gölge, Altay ve Tuva özerk bölgelerinin, 400 km. kadar kuzeyindedir.

Yenidünya Düzeni Güçlerinin Günümüz İnsanı Üzerindeki Politikalarını Gerçekleştirme Araçları

Belgesel ya da sinema filmi olsun iyi analiz edebilmeli bizde yarattığı duyguyu tahlil etmeliyiz ama kılavuzumuz somut gerçekler olmalıdır. Bu somut gerçekler nelerdir. Birçoğu bu tür belgesellerde istatistik olarak veriliyor zaten. Günlük yaşamda, haberlerde, dizilerde görüyoruz: Güçlüler kuralları koyuyor. İşine gelmeyince değiştiriyor. Uluslar parçalanıyor. İşine gelirse birleştiriliyor. Ama

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 37. Yılı Kutlu Olsun

20 Temmuz 1974, Türkiye Cumhuriyeti aldığı bir kararla Kıbrıs'a BARIŞ HAREKATINA başlandı. Bu harekatla Türkiye Kıbrıs Türk Halkını kesin bir soykırımdan kurtarmıştır.
Bugün, 37. yıl dönümünü kutladığımız KIBRIS BARIŞ HAREKATI ile "KIBRIS TÜRK HALKI" hür ve bağımsız olarak, yoluna devam etmektedir

Çukurovalı Şair Ya da Çukurova Çocuğu

İnternette dolaşırken, www.edebiyatdefteri.com adlı sitede bildiğim bir isim; fakat tanımadığım bir şair dosta rastladım. “Yozcu” mahlasını taşıyordu. Yani benim soyadımı taşıyan bir şair arkadaştı. Hatta akraba dahi olabiliriz diye düşündüm. Araştırdım; ama pek de izine rastlayamadım doğrusu.

Dil

Dil ve Kültür Üzerine

Nasıl ki insanlar doğarlar, büyürler, gelişirler ve ölürseler, milletler de tıpkı bunun gibidir; doğarlar, büyürler, gelişirler ve nihayetinde ölürler. Bir milletin, bir medeniyetin hayatiyetini sürdürebilmesi diline, kültürüne, edebiyatına, kısacası millî ve manevî değerlerine bağlı olmasıyla mümkündür.
Cemil Meriç’in ifade ettiği gibi; “Kamusa uzanan el namusa uzanmıştır.”

Başa Dön