Güzel Sanatlarımız ve Musıkîmizin '' Muhteşem Yüzyılı ''
Osmanlı sanat ve musıkîsinin 17.yüzyıldaki durumuna dair bir inceleme yazısı...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Osmanlı sanat ve musıkîsinin 17.yüzyıldaki durumuna dair bir inceleme yazısı...
Bir sabah erkenden olanlar olmuş. Küçük Kara Balık, annesini uyandırıp şöyle demiş: Anneciğim, burada daha fazla kalamam, gitmeliyim!
Alabildiğine derin bir mavi denizdir, O.
Ama üzerinde gezinen gemileri sığlıklarında yüzdürebilecek kadar da naif bir deniz. Derinliğini gösterirken el veren, bir o kadar da öğretendir. Ama siz ister istemez daha derinlerine gitmek istersiniz.
Bu doğal çekimidir Onun. Elinizde olmadan kapılırsınız dalgasındaki akıntıya.
Oğuz Atay
Çocuklara karşı kullanacağınız dille, onların hoşuna gideceği sözlerle, çocuklara istediğinizi yaptırmak, onları programın istediği şekilde yönlendirmek inanın hiç zor değil. Önemli olan ; nerede, neyi, hangi kelimelerle ve nasıl söylemek gerektiğini bil
Nasıl ki insanlar doğarlar, büyürler, gelişirler ve ölürseler, milletler de tıpkı bunun gibidir; doğarlar, büyürler, gelişirler ve nihayetinde ölürler. Bir milletin, bir medeniyetin hayatiyetini sürdürebilmesi diline, kültürüne, edebiyatına, kısacası millî ve manevî değerlerine bağlı olmasıyla mümkündür.
Cemil Meriç’in ifade ettiği gibi; “Kamusa uzanan el namusa uzanmıştır.”
İnsanın bir kentte ömür boyu yaşaması için ne gerekir dense; doğrusu, bu soruya, Safranbolu’yu görmeden net bir yanıt veremezdim.
Törelere İsyan Eden Adam Nazım-1 (Nazım Hikmet’e dair kırk başlık)
Atatürk Devrimleri hakkında oluşmuş yanlış koşullanmalar hakkındaki görüşlerimin kısa bir özeti...
Okuyacağınız çalışma, Türkiye’ yi de konu alan uzun soluklu bir planın günümüze uzanan süreç içersinde geçirdiği evreleri kapsıyor. Bu plan, zaman içinde geliştirilerek, günümüz koşullarına ve stratejilerine uygun olarak yapılan eklemeler ve düzeltm
Son olarak bir sokak çocuğunun mektubunun birkaç bölümünü sunuyorum;
Benim ve arkadaşlarımın anne veya babaları veya her ikiside ölmüş,ayrılmış bizlere bakacak güçleri kalmamış.Mensup olduğumuz milletin güzel duyguları,sevgileri,dostlukları,yardımlaşma melekleri yerini nefret,haset,hırs ve kötülüklere dönüştüğü için bizlere sokakların yolu görünmüştür.Ben ve arkadaşlarım halimizden memnun değiliz
Çoğu duyarlı insanımızın şu andaki durumumuza bakıp da kahrolduğunu görüyorum.Bu insanlar toplum genelinden hakettikleri uygarca davranışları görmediklerine üzülüyorlar.Ve sonuçta 'işte biz böyleyiz' hatasına düşüyorlar.Ama gerçek aşağıdaki gibi!
Fikret Başkaya