 • ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Ýþ Dünyasý ve Aile Yaþamý |
1
|
|
|
|
Bu mu Türk Toplumu? Bu tipler bizim toplumumuzun insanlarý olabilir mi? Hiç normal evlerde ya da gecekondularda geçen dizilere, fakirliði, yoksullarý anlatan dizilere rastladýnýz mý? Rastlamadýnýz, bundan sonrada rastlayamazsýnýz. Olaylar mutlaka bir holdingin ya da büyük bir þirketin çevresinde, havuzlu lüks villalarda geçiyor... |
|
2
|
|
|
|
Ýnsanýn þereflisi bünyesinde liyakat taþýyandýr.
Kelamýn deðerlisi ise bünyesinde liyakat barýndýrandýr.
|
|
3
|
|
|
|
Sýradan bir pikniðin öyküsü. |
|
4
|
|
|
|
On bir katlý, her katýnda 4 dairenin olduðu A ve B ismiyle iki bloklu, toplam 88 çekirdek ailenin yaþam sürdüðü sitemizin otoparký dahil, her tarafýnda küçük ceylan yavrularý gibi seken, yeni icat ettikleri oyunlarý oynayan küçük kýzlarýn neþesi tüm dünyayý aydýnlatacak, gökyüzüne attýklarý kahkahalarý buz tutmuþ yürekleri elbet bir gün ýsýtacaktýr…
|
|
5
|
|
|
|
Yaptýðýmýz en büyük hatalardan birisi içimizdeki eleþtirel sesi çok fazla dinlemek ve dostumuz gibi kabul etmemizdir. |
|
6
|
|
|
|
Cari Açýða karþý gardýnýzý alýp açýk vermemeniz lazým. Hele de aile bütçesinde açýk oldu mu, aileyi yerle bir eder. O zaman ne yapýyoruz, maymunlar gibi yiyeceðimiz maddeleri mabadýmýzda ölçüp, çýkartabilir miyiz bunu, diye tespitini yapýp, sonra yiyoruz. Ödeyemeyeceðimiz borçlarýn altýna girmiyoruz. |
|
7
|
|
|
|
Aðrýsýz çocuk
Doðurmadým.
Hazýr sofraya
Oturmadým.
|
|
8
|
|
|
|
Eskiden mahallemizin bakkallarý, manavlarý, kasaplarý, terzileri, yufkacýlarý, yorgancýlarý, olurdu... Biz hep gidip de onlardan alýþ veriþ yapardýk. Veresiye Defteri diye bir kavram vardý... ''Oðlum þuradan iki ekmek, bir sigara bir kalýp da beyaz peynir al Ali Amcana da yazdýr.'' dendi mi akan sular dururdu... Ali Amca yazar, ay sonunda da tahsil ederdi azar azar... |
|
9
|
|
|
|
Bazý marjinal iþyerlerinde genel müdür yardýmcýsý pozisyonlarýnda baron kýlýklý bir bey vardýr. Hem orta seviyedeki çalýþanlarla arasý iyidir, hem de müdür ya da patronun en sevdiði adamlardan biridir. Hep ilginç ama abartýlý anýlarý vardýr ve her kendince komik bir þey anlattýðýnda çalýþanlar ‘’Hahaha ay Baron kýlýklý Bey çok komiksiniz’’ der. Tanýdýn mý o tipi? |
|
10
|
|
|
|
“Anneanne biliyor musun ?”
“ Neyi yavrum?”
“Ýclal hamileymiþ…”
“ Ýclal de kim?”
“Yiðit’in karýsý…”
“Yavrum ben ne Ýclal’i ne Yiðit’i tanýrým. Kim onlar?” |
|
11
|
|
|
|
Nerden bilebilirdim ki, Ýstanbul denen 15 milyon insancýðýn yaþadýðý bir yeryüzü efsanesinde insanlarýn kum torbasý niyetine kullanýlacaðýný. |
|
12
|
|
|
|
Esasen derdim krize çare üretmek deðil. Ýþin uzmaný hiç deðilim.
Ama aþaðýda soracaðým soruya vereceðimiz yanýtta bazý ipuçlarý yakalanabilir.
Bu tür krizlerde gemisini sað salim limana ulaþtýran þirketlerin yapýsý nasýldýr?
|
|
13
|
|
|
|
Büyük firmalara yapýlan iþ baþvurularýnýn, insaný nasýl çýldýrtabileceðine dair bizzat tecrübe edilerek yazýlmýþ bir deneme... |
|
14
|
|
|
|
"...60'li yaþlarýndaki evli bir çift evliliklerinin 35inci yýlýný sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadýrlar.
Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve þunu söyler:
- Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanýz ve hep birbirinize sadýk kalmanýz nedeniyle birer dileðinizi yerine getireceðim..." |
|
15
|
|
|
|
Bir yaðmurun önce üzerimde ýslaklýk olduðu, sonra üþüme býraktýðý bir an gibisin. Gözlerimde önce sevinç ýþýðý iken, sonra kör eden bir karanlýk gibisin. Sen kumsala yazdýðým sevgi sözcüklerimi silen dalgasýn. Beni boðmasan da, gýrtlaðýma kadar bana dert yaþatansýn. Bir hançersin, iki tarafý keskin. Sana ne yandan yaklaþsam, yüreðime saplanýrsýn. Bari öldür beni de, senin zevklerin ve hýrsýn için her gün kan kusmayayým. |
|
16
|
|
|
|
Ben bir öðretmenim... Öðretmenler odasýnda arkadaþlarla ne konuþacaðýmý bilememekteyim. Bir arkadaþla konuþayým dediðim anda, onun gözlerinin bayan öðretmenin bacaklarýnda olduðunu fark etmekteyim. Ýçime bir sýkýntý girmesiyle susmaktayým. |
|
17
|
|
|
|
Serseri mayýn gibi ortalýkta dolaþan þu genç bayanlarýn elindeki cep telefonunu alacak kimse yok mu?
Kimse yok mu cep telefonla gelen mahremiyetin tükeniþine ‘dur!’ diyebilecek…
Genç kýzlarýmýzýn elindeki o cep telefonlarýný almadýkça; sokak köþelerinde, muhtelif izbe yerlerinde henüz çocuk denilecek yaþtaki kýzlarýmýzla vuku bulan gayrý meþru gizli buluþmalar, beraberinde gelen mahremiyetin tükeniþi, ahlaki çöküntü ve “aile hayatý” diye bir kavram kalmayacaktýr…
Bu nedenle; serseri mayýn gibi ortalýkta dolaþan þu bayanlarýn elindeki cep telefonlarýný almanýn ve bu gidiþata “DUUUR!..” demenin vakti gelmiþtir, diye düþünüyorum….
|
|
18
|
|
|
|
Anneler günü yaklaşırken, anneler için günün anlamına uygun bir yazı.
Anneler biraz da kendinizi düşünün! |
|
19
|
|
|
|
Kýþ bir çocuðun elinden ve boþalan un çuvallarýndan anlaþýlýr. Üþüyorum anne. Kýraðý düþmüþ buðday baþaklarýyým. Benden sýcacýk ekmek olur mu anne? Kucak dolusu ekmekler dökmek istiyorum sana. Baþka çocuklarý da sev diye anne. Güvercinleri besler gibi sev onlarý. Belki o çocuklar, benimle kardeþ olurlar. Belki o çocuklar insan olmanýn tokluðuna varýrlar. Sen baþka anneler gibi olma sakýn. O anneler ki, kendi çocuklarý baþka çocuklarý döverken, güzelleþirler. Kendi çocuklarýna dokunulduðunda ise, çirkinleþirler. |
|
20
|
|
|
|
Aile bireyleri için þefkat çok büyük bir nimettir, Allah’ýn inananlara verdiði özel bir duygudur, iç enerjisidir. Allah’ýn beðendiði ahlaktýr. Þefkat, Allah’ýn Rahman Rahim isminin tecellisidir. |
|