|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > İnceleme > Toplumbilim |
181
|
|
|
|
DEVREK'TE EKİMİ BUGÜN YAPILMAYAN BİR ZİRAAT MAHSULÜNE DAİR
|
|
182
|
|
|
|
Bugün hızla yaygınlaşan ahlaki dejenerasyonun en önemli nedeni dinsizliğin oluşturduğu kendini başıboş ve sorumsuz zannetme görüşüdür. Materyalizmin ve dinsizliğin en büyük silahı olan evrim teorisinin bilimsel bir gerçekmiş gibi zorla benimsetilmeye çalışıldığı, bencil, maddiyatçı karakterlerin ön planda olduğu senaryolar yaygınlaşarak, milyonlarca insanın izlediği filmlere dönüştürülür. |
|
183
|
|
|
|
“ Hayır, korkmuyorum. Evet, yaşım 72 ve ben siz Türkler gibi göğsüme “kefen parası” koyup “ya ölürsem” düşüncesi ile yarınları yaşamıyorum. Göğsüme “seyahat parası” koyarak, yaşlanınca dünyayı dolaşacağım, düşüncesi ile “ölüm yerine yaşama umudu”
biriktiriyorum. Ecel elbet bir gün nasıl olsa, nerde olursa beni bulacaktır. Günü ve zamanı hoş geçirmek gerekiyor.” |
|
184
|
|
|
|
“Sınıfımızda Afrikalı bir zenci arkadaşımız vardı. Ona sormuştuk. Hiç insan eti yediniz mi, diye. Bize anneannesinin başparmağını yediğini söyledi. İğrenerek sorduk. Neden yediniz, tıp okuyor ve aydın bir insansın sen? Diye sorduğumuzda, bize ilginç bir yanıt vermişti. Bu kendi kültür fanuslarında atadan beri gelen inançlarıymış. Eğer ölen bir yakınının, herhangi bir organını yerlerse, onun ruhunu bedeninde taşıyacak, onla bütünleşecekmiş. Çünkü bu ona duyduğu saygıyı/ değeri gösteriyormuş Bir nevi dinsel ibadetleriymiş. Töreleri bunu emrediyormuş.” |
|
185
|
|
|
|
Sakin sakin oturdukları barda birden kavga çıkarıyorlar. Devamlı siyah giyiniyor, bazen silah taşıyorlar. Agresifler; kendilerine asılan kadınlara bile kötü davranabiliyorlar. |
|
186
|
|
|
|
Dünyada acıların, katliamların ve çilelerin son bulması, Türk - İslam coğrafyasındaki kargaşa, karmaşa ve anarşinin ortadan kalkması, yoksulluğun son bulması, huzur ve güven içinde bir uygarlık için Türk İslam Birliği’nin kurulması çok önemlidir. Bu, M. Kemal Atatürk’ün de öngörüsüdür: |
|
187
|
|
|
|
Suçsuz bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmek gibi olduğunu bildiren, en yakınlarının hatta kendisinin zararına olacak da olsa adaleti emreden, kendi ihtiyacı da olsa ihtiyacı olana vermeyi tavsiye eden bir din, çok açıktır ki insan ilişkilerinde kıstas alındığında huzur dolu bir toplum ve dünya oluşacaktır.
|
|
188
|
|
|
|
Bir hayat ki hak tanınmış, fırsat verilmiş, nasip edilmiş, evvel ve ahir öncelenmiş, Haktan ve şeytandan olanlar belirlenmiş, elçiler gönderilmiş. |
|
189
|
|
|
|
Kadın güçsüz olasada en büyük güçlerin tek yöneticisidir. |
|
190
|
|
|
|
Bu kişiler zenginliklerinin yanı sıra toplumun sosyal yapısında da söz sahibidirler ve sahip oldukları bu dünyevi değerler sayesinde gücü ellerinde bulundururlar. Ayrıca yazılı ve görsel medya gibi bazı önemli organlar da ellerindedir ve sahip oldukları fikirleri, Kuran ahlakından uzak yaşam tarzını ve kendi hayata bakış açılarını topluma kolayca kabul ettirebilirler.
|
|
191
|
|
|
|
ilk yedi yaşım aybastı’da geçti. orada doğdum, orada açtım gözlerimi sonsuz gökyüzüne. bulutları, ırmağı, ağaçları fark ettim. ağladım, güldüm, beşiğinde rüzgarıyla sallandım, toprağı ile belendim. yağmuruyla yıkandım. |
|
192
|
|
|
|
Çocukluğumda kendimi Bruce Lee sanırdım. Bahçedeki ağaç, çiçek, böcek, enik, encik ne varsa girişir gücümün |
|
|
|