..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Popüler Kültür
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Beş Kuruş
Tayyibe Atay
Eleştiri > Günlük Olaylar

Sızı bir rüzgar bir rüzgar kökünü söktü kocaman bir ağacın hışırtılar yayarak yattı kendi gölgesine yaprak yaprak kısıp gözlerini güneş aradı gecede gökte yarım yamalak bir ay dürüldü dürüldü girdi evine sızılandı ağaç "sabah" diye diye... t.a

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Eleştiri > Popüler Kültür
41 
 Azzz Ssonraaaa!!  (Burak Doğan)

Dedelerimiz, babalarımız, amcalarımız yıllardır bizlere hep gerçekleştiremedikleri hayallerini anlattıp durdular. 78’li abilerimiz çektikleri acıları, 88’liler yükselen değerleri anlatırken, 98’lilerin ise gelecekte çocuklarına anlataca
42 
   (Salih Zeki Çavdaroğlu)

Günümüz müziğine dair bir inceleme kitabının tanıtımı...
43 
 Anlamak ve Anmak  (Medine Yıldırım)

Ezberci ,elemeci sistem”,anlamak” yerine “anmayı “koyduğunu hiç fark ettirmeden.Sinsice içten içe kuşakları bilimden,kültürden ve en önemlisi kendi tarihinden uzaklaştırdı.
44 
 Konya Oturakları Üzerine*  (Ali Osman Öztürk)

“Konya Oturakları” başlığıyla yayımlanan kitapta, Konya halk yaşamında önemli yeri olan, kadınların danslarıyla renklendirdiği, sazlı ve sözlü eğlencelere adını veren oturak alemlerinin değişen yüzü ve özellikleri anlatılıyor.
45 
 Son Moda Gençlik  (İdil Öztep)

46 
 Politika mı? Siyaset mi?  (Ahmet GÜNAY)

Şecaat arzederken, merd-î kıptî sirkâtin söyler.. R.Paşa.
47 
 Bir Müzisyenin Anatomisi  (melis balcılar)

Müzik kocaman bir dünya içine sığındığımız, içinde mutlu olup dillendiremediklerimizi kustuğumuz, kendimizi tanımladığımız bir kimlik. Öyle kalın bir kitap ki aradığımız tüm hayatlar sığıyor içine ve hissettiğimiz bütün duygular karşılık buluyor içinde.. Ne şanslıyız ki kendimiz ifade edebileceğimiz böylesi sınırsız bir evrenimiz var: notalara sınır yok, seslere ve sözlere sınır yok burda!
48 
 Jantlar Gibi Aksesuar Oldun  (osman demircan)

beni paralı olman değil; kapitalizme hizmetin yıktı. çünkü sen aptal kızlar gibi hep arabası olanların peşine takıldın. belki bunda bir sorun yoktur. fakat şunu bil ki sen hiçbir zaman insanlara bu arabayı nereden buldun diye sormadın. zira insanların zengin olması önemli değildir; önemli olan o zenginliği nasıl elde ettiği ve nasıl harcadığıdır. sen bunu hiç düşünmedin. sen bir arabada jantlar gibi aksesuar oldun.
49 
 Maçoluk Kadından Doğdu  (yüksel Özbek)

Ülkemizdeki hapishane ve kahvehane gerçeğini düşündüğümüz zaman az bile olduğunu görürüz.....
50 
 İdealleri Olmayan Bir Ülkede, Hayatta Kalma Savaşı Nasıl Ver  (ESRA BAYKAL)

Hipotez: “ Popüler kültürlerde idealler değil, en temel içgüdüler hakimdir.“
51 
 Barış Dansları  (Mehmet Sinan Gür)

...Ama dönem sonunda gösteriye çıktıklarında, yüzlerinde ‘Yaptım işte, size inat, herkese inat, her şeye inat yaptım; çıktım, işte oynuyorum’ ifadesi okunurdu.
52 
 Aşk Şarkıların Büyük Üstadı  (Polat Akyurt)

Kavram kargaşasına devam canım Türkiyem
53 
 Felsefe Dedikleri Şey Nedir ki...  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

- “felsefe eğitiminin amacı,felsefeyi değil,felsefe yapmayı öğrenmek;düşünceleri değil,düşünmeyi öğrenmektir.”” felsefe yapmak için,felsefeyi yapmış ve onu doruğuna çıkarmış olan büyük düşünürlerle birlikte düşünmek gerekir.”” Felsefe,bizi alçak gönüllü olmaya davet eder ve bilgi sandığımız şeylerin her zaman öyle olmadığını bize düşündürür.”
54 
 Sarmısak  (ESRA BAYKAL)

Sarmısaklasak da mı saklasak, sarmısaklamasak da mı saklasak?
55 
 Bize Seni Gerek Seni Ey Elif Şafak  (osman demircan)

Bir sarhoş otobüste yalnızken yanına oturdum. Dedi yanımda kimse oturmazken sarhoş olduğum için sen nasıl oturdun. Dedim beni döversen birisi kurtarır elbet. Dedi tüm insanlar dörde çeyrek vardır; ben ise üç buçuğum. Dört olan sadece peygamberimizdir. Şaşırdım o an sözleriyle. Dedim kendi kendime bir abdestliden duymadım böyle söz acaba niye? Bir söz vardır eski bir gramofondan çıkar gibi gönlü hoş eder.
56 
 Tv Dizilerindeki Türk Vatandaşı  (Hüseyin Cem)

TV dizilerinin etkileyici gücü tartışılmaz ama bu dizilerdeki karakterler bizi (yani çoğunluğu) yansıtıyor mu?
57 
 Sahne Işıklarının Büyüleyiciliği ve Entellektüellik Arasında İkilem!  (Aydın akdeniz)

Evet, düpedüz entelektüel bir bilgi birikimine sahipti işte. Geniş vizyonu dağarcığındakileri, herkesi kendisine hayran edecek bir anlatımla aktarmasına yetip artıyordu. Konuşması son ana kadar büyük bir dikkatle dinlenir, beğeni işareti olarak anlaşılabilecek kıpırdanmalar başlardı salonda. Gittiği her yerde kalabalıklar kendisini izler, yolunu bulabilenler yanına kadar sokularak teveccühlerini sunmaya çalışırdı.
58 
 Lütfen Bu Yazıyı Okumayın!  (Ömer Akşahan)

Bize yazmayı öğreten değerli öğretmenlerimiz mi yanlış öğretti bilmem ama zaman zaman internet sitelerinde karşılaştığım “Mutlaka Okuyun…” başlıklı yazılar beni o yazıdan resmen uzaklaştırıyor. Adeta yalvarırcasına bir ifade içeren bu başlıklardan uzak dururum.
59 
 Türkçemizi "Türkcheleshtirmeyelim"!  ( murat sönmez)

Ülkesini yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır. (2 Eylül 1930) Mustafa Kemal ATATÜRK
60 
 Leşin Diyalektiği  (adnan durmaz)

Önce büyük bir otoyol geçti ıssız araziden . İn cin top oynayan dağlar dereler araba sesleriyle canlandı. Sonra bir hızlı tren yolu yapıldı ; en ıssız yere de bir istasyon kuruldu. İstasyon yakınlarındaki daha önce değersiz olan arazi birden değer kazanıverdi. Oraya en yakın ilçenin zenginleri köylünün elinden ucuza arazi kapatıp , hemen inşaat yapmaya başladılar. İnşaatlar başlayınca , işçi çadırları , barakaları kuruldu. Birileri köfteci barakası , çaycı barakası yaptı. İşçilerin kazançlarının bir bölümü onların geçimini sağlayacaktı. İşler geliştikçe , birisi bakkal açtı , ekmek sebze ; hatta içki de sattı. Birileri de gidip bir mescit işine girişti ; çevre köylerden para topladı devlet kurumlarından yardım aldı. Çaycıdan köfteciye kadar herkes, kendi çapında kazanıyordu. Tümünü besleyen oradaki işti.




son eklenenler
Bu Seviye Merkeplerde Yok!
Yûşa Irmak
Eleştiri > Popüler Kültür
Teslimiyet 6
Bayram Kaya
Eleştiri > Popüler Kültür
Bir Makale Yazmak 4
Bayram Kaya
Eleştiri > Popüler Kültür
Bir Makale Yazmak 3
Bayram Kaya
Eleştiri > Popüler Kültür
Bir Makale Yazmak 2
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Bir Makale Yazmak 1
Bayram Kaya
Eleştiri > Popüler Kültür
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 3)
Bayram Kaya
Eleştiri > Popüler Kültür
Bayram Huzur İçinde Geçti
Hakan Yozcu
Eleştiri > Popüler Kültür
Köklerimize Sahip Çıkmak
Hakan Yozcu
Eleştiri > Popüler Kültür

Salih Zeki Çavdaroğlu
Eleştiri > Popüler Kültür
azerbaycan Milli Tiyatro Günü
Hakan Yozcu
Eleştiri > Popüler Kültür
Bedelli Askerlik Hakkinda Aforizmalar
Alp Şahin
Eleştiri > Popüler Kültür
Anlamak ve Anmak
Medine Yıldırım
Eleştiri > Popüler Kültür
Cem Adrian ve "Yalnızlık" Klibi
Burcu Özdamar
Eleştiri > Popüler Kültür
Jantlar Gibi Aksesuar Oldun
osman demircan
Eleştiri > Popüler Kültür

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.