Kanser Hastalarına Tavsiyeler
(Hişyar Arıkan) 15 Mayıs 2015 |
Yaşam |
| |
“Kanser” kelimesi, her duyanın irkilerek dinlediği, lanetli bir kelime gibidir. Hastalığa yakalanmamış olanların burun kıvırarak uzaklaşmaya çalıştığı, ancak hastalığa yakalanmış olanların da kafalarında ölüm tamtamlarının çaldığı korkunç bir travma gibidir. Her iki yaklaşım da bana göre yanlıştır. |
|
Üç Soysuz
(Hişyar Arıkan) 13 Mart 2015 |
Toplum |
| |
Ve sen, dışarıdan bakınca adama benzeyen, adamım diye sokakta kasılarak yürüyen, ne insanlıktan ne de merhametten nasibini alamamış zavallı yaratık; küçük bir çocuğu koynuna almaya, ona dokunmaya, ağlayıp yalvarmalarına rağmen ona tecavüz etmeye utanmıyor musun?
|
|
İnsan Olmak Utanç Vericidir Bazen
(Hişyar Arıkan) 8 Şubat 2010 |
Toplum |
| |
Medine... Çorak toprakların, gece karanlığının gaz lambalarıyla yırtıldığı köhne odalarında, mürdüm eriği buğulu gözlerle, ancak gece kurduğu hayallerle köyünün dışına çıkabilen; köhne bir babanın ve çorak bir dedenin alçak zihniyetiyle toprağa diri diri gömülen Medine...
|
|
Annem Olsaydı Elimden Tutardı (3)
(Hişyar Arıkan) 11 Ocak 2010 |
1. Bölüm |
| |
Bir yandan terlerini silerken, diğer yandan da sigaralarını yaktılar. Masadaki içkilerinden birer yudum aldıktan sonra Nazan, dudağının kıyısına yerleşmiş gülümseme ve gözlerinde, sevgiyle karışık bir ışıltıyla Arzu’ya baktı.
Arzu:
“Ne o kız, beni becerecekmişsin gibi bakıyorsun” dedi gülerek.
|
|
Annem Olsaydı Elimden Tutardı (2)
(Hişyar Arıkan) 4 Ocak 2010 |
1. Bölüm |
| |
Taksim’de otobüsten indiklerinde saat yediye geliyordu. Nazan, saatine baktığında, annesinin onu en geç iki saat sonra evde beklediğini düşününce içinden korkuyla karışık bir ürperti geçirdi |
|
Annem Olsaydı Elimden Tutardı (1 )
(Hişyar Arıkan) 29 Aralık 2009 |
1. Bölüm |
| |
Metrodan indiğinde yağmur hâlâ yağıyordu. Şemsiyesini açtı ve küçük ama hızlı adımlarla yürümeye başladı. Eve kadar on dakikalık bir yürüme mesafesi vardı. |
|
Yaşamalı
(Hişyar Arıkan) 13 Ekim 2008 |
Yaşam |
| |
ertesi güne bakiyesi sıfırlanan bir hesaptır zaman |
|
Ruhumuz Bozuk Çıktı!
(Hişyar Arıkan) 29 Mayıs 2008 |
Yüzleşme |
| |
Bozuk olan hiçbir şeyi sevmeyiz biz. Bozuk olana bozuk atarız. Televizyon bozuksa tepesine vururuz, kız bozuksa kafasına sıkarız. |
|
|
İnsanların duygu dünyasında aşk ve acı olmasaydı edebiyat, sinema, müzik, tiyatro.. kendine bu kadar yol bulabilir miydi acaba? Kuşkusuz bulamazdı. Aşk ve acı insanı diğer varlıklardan ayıran en büyük özellik. En az özümsediğimiz ve varlığıyla bizi biz eden, yokluğuyla da bizi basit bir ayrıntıya dönüştüren o efsunlu duygular.
|
|