Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın; hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın" -Hz. Muhammed |
|
||||||||||
|
İnsanlık tarihi başlı başına bir şiddet tarihi olarak da adlandırılabilir. Temel ihtiyaçlarını karşılamak ve kendi türünü devam ettirebilmek dışında; daha fazla çıkar sağlamak, egolarını tatmin etmek, iktidar hırsı ya da psikiyatrik bir hastalığa bağlı olarak şiddet uygulamak gibi yöntemlerle hayvanlardan ayrılır insan. Bu yöntemlerin hemen hepsi de geri toplumlarda olabildiği gibi çağdaş toplumlarda da görülebilir. Ancak, öyle bir şiddet yöntemi var ki, bu sadece bizim gibi geri toplumlarda görülebilir ancak. Bu da, tabiri caizse, " elalem ne der " şiddetidir. Konu komşu, akraba hatırına işlenen ve çoğunluğu cinayetle sonuçlanan bu tarz şiddeti bizim ülkede görmek yürek sızlatıcı olduğu kadar bizim için utanç vericidir de aynı zamanda. Medine... Çorak toprakların, gece karanlığının gaz lambalarıyla yırtıldığı köhne odalarında, mürdüm eriği buğulu gözlerle, ancak gece kurduğu hayallerle köyünün dışına çıkabilen; köhne bir babanın ve çorak bir dedenin alçak zihniyetiyle toprağa diri diri gömülen Medine... Bildiniz mi onu? Hani şu Adıyaman'da, kümesin yanında kazılan çukura diri olarak atılıp da üstüne kürek kürek toprak atılan ve gazetelerin onu haber yapması için bir resmini dahi bulamadığı ve haberin altına robot resmini çizdiği on altı yaşındaki talihsiz kız çocuğu. Utancımızın ve onursuzluğumuzun son abidesi. Bir fotoğrafı olmadığı için; gazetecilere, kumral saçlı, kahverengi gözlü güzelce bir kız olarak tarif etmiş köylüler. Buğulu gözleri varmış Medine'nin. Bilenler güzelce bir kızdı diyormuş. İstanbul'u dizilerde izliyormuş. İzlediği dizilerden etkilenince, ailede gördüğü şiddeti gidip karakola bildirme gafletinde bulunmuş. Kız olarak doğduğu için zaten bir tarafı eksik, bir kanadı kırık olarak başlamış hayata. Baştan kaybetmiş. Yaman bir coğrafyanın yaman törelerine yenik düşmüş böylece. Hayvani erkek egemenliğinin töresine, kansız ve nefessiz kurban edilmiş Medine. Hayvanlar bunu yapmıyor. İnsan olmak gerçekten utanç vericidir bazen.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hişyar Arıkan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |