Yarım Kalmış Sevdalar Mezarlığımın Bekçisine ..
(Fatih PESTİL) 26 Ağustos 2001 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Dargındır bana ak ve karaciğerim, sigara-çay ve alkol dostluğumdan, kalbimse kan kardeş benimle, seni tanıştırdım diye ona. Korkuludur şimdi, yarım kalmış sevdalar mezarlığımın bekçisi biliyorum ve fakat görev aşkıyla yanar bekçi, geceleri içi acır, rakı |
|
Geceyarısı Cinayetleri 1
(Fatih PESTİL) 10 Temmuz 2004 |
Beklenmedik |
| |
Sustu adam... Bir anda çocukça küsme krizlerine girdi. Perdelerini kapadı, hatta belki pijamalarını bile giydi. Akşam karanlığına sarılıp yattı. Üşüyordu ve sabahın serinliği bastırdığında – koskoca adam- altına işeyebilirdi, tıpkı eskisi gibi, tıpk |
|
03. 11. 2005
(Fatih PESTİL) 3 Kasım 2005 |
İronik |
| |
Marketten çıkaraken çarpıştık Melek’le. Ben o sıralar hala öyle bir güzelliğin ve her yanına renk renk ışıltılar saçan, kısa saçlı, fındık burunlu, çimen gözlü bu ilahenin adının Melek olduğunun bilincinde değilken yani. Marketin kapısında, hem de ç |
|
Nurullah Çıkmazsokak Soruyor
(Fatih PESTİL) 2 Kasım 2005 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Demek istediğim bunlar neden 40 tane? Yani ortalama olarak bu rakam neden esas alınıyor? Bu durumun bir efsanesi, bir çıkış noktası var mı? Ne bileyim, bunu 40 haramiler bulmuş mesela diye falan… o da olmazsa bulan adam 40 yaşındaymış gibisinden bi |
|
Geceyarısı Cinayetleri 2
(Fatih PESTİL) 14 Kasım 2005 |
Beklenmedik |
| |
Her şeyin bittiği yerde başlayan bir masaldı bu; bir söylence belki... Kimselerin bilmediği bir ezgi, hayatın görmezden geldiği bir yazgıydı. Öyle ki mütemadiyen sevdalanmalar ve daha da mütemadiyen terk edilişler üzerine kurulu bir yap-boz oyunuydu. |
|
|
sevdalanmaya sevdalı bir tiyarocu. Edirne - Ankara arasında, iki karasal iklimde ömür törpüleyen, kah gülen kah güldüren, çokça yazan, düşünen, dudaklarına dertli ezgiler iliştiren ve üreten, ağlayan bir palyaço tadında bir adam...
|
|