Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
İnsanoğlunun yapısında sanırım sürekli bir arayış var.Bunun sonucunda da çevremizdeki herşeyi değiştirmeye çalışıyoruz.Düşünsenize anne evladını bile kendisine göre değiştirmeye çalışmıyor mu?Ve de değiştirdiği evladı daha göznuru olmuyor mu? Hayatımızda sevdiklerimiz, dostlarımızı da zaman içinde belki kendimize göre değiştiriyoruzdur.Evlendiğimizde her halini sevdiğimiz eşimizin bile zaman içinde değiştirdiğimizi kabul etmemiz gerekir.Bu doğaldur aslında.Çevremizdeki her şeyi değiştirirken biz de çevremize uyarız. Bazen bu değişimi farkında olmadan uyum adı altında yaşıyoruz.Bazen de inanılmaz şekilde rahatsız da etse değişim yavaş yavaş da olsa enjektörle damara verilen ilaç gibi acıyla giriyor hayatımıza. Şimdi neden bu duygularla yazıyorum diye de düşünüyorum.Aslında bunlara sebep sadece şu an bile karşımda camda yapraklarını görmeye alıştığım bir ağacın dallarını görememem.Bu çok alıştığım yalnızlığımı, gözyaşlarımı,sevincimi,tebessümümü paylaştığım dostumu kaybetmiş gibiyim.Ben hani şu çiçeklerle konuşan ,onlarla dertleşenler vardır ya onlardan biriyim.Okuldan eve geldiğimde kızımla diktiğimiz fideleri ve gülün yapraklarını okşar ,öperiz.Sevdiğimizi ,bir an önce büyümelerini beklediğimizi söyleriz. Bu ağaçta evimizin müdavim misafiriydi.Camımızda dallarıyla evimizin bir parçasıydı.Kışın ayrı baharda ayrı dertleşirdik.Dallarındaki kuşlarda kızıma arkadaştı. Çevresini her nedense değiştirmek isteyen birileri ağacımızın yeni yeşeren dallarını tamamen kesmiş.Neden mi?Birileri sadece kendi zevkine göre dalları üçüncü kata kadar çıkan ağacımızı vişne olarak değil kiraz olarak değiştirmek istemiş.Sonuç ağacın dalları gövdeye kadar kesilmiş ve dokunsanız deyebileceğiniz yere de kiraz aşılanmış.Camımızdan bize bakan misafirimiz yok şimdi.Camımız çıplak gibi kaldı. Belki bizden sonra bu evde oturacak olanlar sadece kiraz görecek ve ona alışacaklar .İnşaallah onu da değiştirmeye kalkmazlar. Değiştirme tutkumuzdan vazgeçemiyorsak hiç olmazsa çevremize saygılı olarak bunu mutadilleştirebilsek diyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gülsüme Kaldıroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |