Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
Bu defteri karıştırmayalı uzun yıllar oldu..Özlemek lazım ve birazda tozlanması lazım rafta ki değer kazansın.. Sayfaları çevirirken o kokuyu duydum ..Antik bir koku ,yada ne bileyim geçmişe götüren şeritler ile şu andaki zamanın sentezinden oluşan yıllanmışlık… Yazılarımın rengi bile solmuş …zaten müsvette kimi karalı kimi sağdan, kimi soldan .. Yarım kalmış çalışmalar ile dolu.. Çocuklukla birlikte parlayan o yazarlık arzusu nasılda belli oluyor yazılarımın dizilişinde.. Bakıyorum da… İki yüz küsur sayfada yarım kalmış bir roman karşıladı beni..Bitirirmiyim bu romanı bir gün, yada kaderine mi terk ederim zaman gösterecek… Hayat.. İdeallerimi sığdıramayacak kadar kısasın .. Bir yüz sene yaşasak yeniden doğar idealler ..Bitmez.. Yer yer denenmiş ama görülen o ki beğenilmemiş ve çiziklerle dolu ..Halbuki şimdi bana o çizilenlerin altındakiler bile okadar anlamlı bir o kadarda etkileyici.. Söz konusu bu defter olunca sadete gelemedik..İçindekiler ayrı kategoride içten samimi ve geçmişin izini taşıyan koku ise ortak özelliği.. Yarım kalmış romanımı anlatayım… Çiziklerin altındaki saklanmış mevzuyumu..Derinlik var her sayfada ..O yüzden gelemiyorum asıl konuma.. Anneanemi anmak istedim.. Nasılda içimde buruk bir sızı beni titretti.. Birgün muzipçe anneanemin dizine oturdum.. Ama sözüm gelişi değil ..Ben anneanneme dizinde oturmak için giderdim zaten… Çünkü huzur bulurdum .. Onunla konuşmak tarihle konuşmak .. Onunla konuşmak,doğruyu bulmak .. Onunla konuşmak,yanlıştan kaçmak ..Yok hayır,kaçmak değil yanlışı kovalamak… Birgün senin anlattığın hayatının kesintilerini bu sayfada anlatacağımı bilsen yine o pamuk ellerini ağzına götürüp –buww ayıp derdin.. Anneanem,sen ayıbın en abartısını kurgulayıp kaçınırdın ..Hayalı bedenin ve ruhun, öylesine dejenere edilmeden seninle gömüldü.. Koca bir ömür ,nasılda o eski geleneklerini değerlerini yitirmeden teslim oldu alemi bekaya… Anneanem 73 sene öceki hikayelerini ve 94 yıllık bir ömrünü sığdırdı .Herzamanki gibi az ve öz cümleler ile bu beş sayfaya… İşte bu defterin değeri bu yüzden.. Anneanemin ağzından her kelimesini yazdığım o hikayesi.. İnanılmaz … Okudumda bir iki satır.. Bu sözlerin vefatından geriye kalan büyük mirası olduğunu idrak ettim.. Yine bana hikayesini anlatırken, o kıymetli sözüyle başladı.. Hani ev halidir ,ben anneme kazağımı yıkarken genişlettiği için söylenirken ,elleri arkada gelip o hazırola durun tonlamasıyla ,görüyorum ki çok kızıyorsun herkese.. Haklısın çok konuda belki .. Amma laf yemem kurşun yerim demeyi bırak.. Sukut et … Kulağını sağır et; karnına ambar et … Doğruda olsa eğer inciteceksen insanı,susmasını bil. Kulağına küpe et,evlat.. dediği cümlesi… Kıymetlim ,yıllanmış değerlim ..Ne anlamlı idi hayata bakışı… Yazdığım o hikayesi onun ağzından döküldü sayfalarıma .. Dediki; -Herşeyin zamanı var ..Gençliğinde yaşlılığında.. Sukut idim.Ne çekişirdim ne kavga..Evimdede öyleydi..Benim sözüm olmasın önemli değil onun sözü olsun ...Yeterki kötülük olmasın ..Kaç torun kaç gelin geçti elimden kimseyi incittiğim yoktur..Bu yüzden ak günümde kara günümde dostum çoktur.. Gördün evlat..Bir hasta oldum tüm İstanbul şenliği döküldü. İyilik et..İnsanlık et..İyilikte kendine ,kötülükte…İyi insanı herkes sever..Kötüye kimse bakmaz.. Dedim ki her torun gibi bende ; Anneane dedemle nasıl evlendin anlatsana? -Zamanım geldi istediler evlat..Ne deden beni ,ne ben dedeni gördüm..Büyüklerimiz gördüler..İyi delikanlı, verelim dediler ..Şimdiki nesil ne mutlu canlarına.. Nerde eskiden görmek.. Düğün dernek kuruldu..At arabalarıyla geldiler..Çerezi serptiler..Makarna serptiler.. Ağaç bir kaşık koydular .. Kırdım kıracam derken kırdım kaşığı ..adet gereği.. Beni damadın yanına götürdüler..Baktım delikanlılar dizilmiş.. -O mudur benimki,bu mudur benimki.. Yenge gitti ..Damat geldi elimden tuttu ..anladımki odur.. Beğendinmi anneane? - beğendim ..öyle güzel delikanlıymışki ..eyy delikanlıymış. Deden ile sırt sırta çalıştık..Sıfırdan başladık .. Rahmetlik çalışmak benden vermek allahtan derdi.. Evimizi çamur toprakla yaptık..Çeşmeden su taşırdım deden de tarardı taşları.. Zenginlendik..Varlandık..En birinci gözde olduk.. Deden evine bağlıydı..ne dese ne yapsa tatlılıkla yapardı .. Birgüne gün incitmedi beni.. Evine bağlı olmayan ortada kalır..Bağlı olanı Allahta sever ve istediklerini verir.. Evladım öyle insana göçün ki –evlenin ki-sukut,huzur veren edepli olsun ki sizde rahat edesiniz..Allah kötülere düşürmesin .. Evlat edep her şeyin başı.. Beyaz etim görünmesin kara yamalığım görünsün.. Evvelden hiç bişey yoktu..Radyo televizyon bilgisayar.. Radyo vardı ama onuda erkekler dinlerdi.. Evvelden kıtlık oldu bir zaman ..Kuraklık oldu..Pampara topluyor,tuzluyor yiyor..Kuyu suyu içiyorduk..Kıtlık mahvetti bizi..Çel çocuk hasta oldu kimi öldü..Hükümette bir şey yok..Harpten çıkmış ..Fakirlik..Ne araba nede… Dünyada bişey yok.. Deden asker..Çavuş.. Tam kavuştuk eve geldi dedim .. Harp olacak dediler ,yine gitti.. Beş senede beş mektup ancak.. Ne gelen varr ne giden… Karga bağırırdı … Mektup mu gelecek, karga müjde ediyor,derdik… Ve bir fasıl sona erdi hikayesinde…Anlatılmakla bitmez.. Bir söz vardır sevdiğim..Gençken öğreniriz,yaşlanınca anlarız.. Çevremizde o kadar faydalanacağımız, canlı ansiklopediler var ki.. Yaşlılarımız.. Mevlana ne güzel tasvir etmiştir yaşlıları; Gençlerin aynada göremediklerini, yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar. Saygılarımla
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Semiha Özgür Sezer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |