..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Rıdvan Kaya




25 Aralık 2024
Şirk ve Modern Putperestlik: İslam’ın Temel Öğretileri ve İnsanların İlahlaştırdığı Figürler  
Rıdvan Kaya
İslam'ın temel öğretilerine göre, Allah’a iman etmek ve yalnızca O'na kulluk etmek, bir müminin yaşamının merkezinde yer almalıdır. Ancak, tarih boyunca insanlar, çeşitli sebeplerle Allah'tan başka varlıkları ilahlaştırmış, onları kutsamış ve onlara secde etmiştir. İslam'da buna "şirk" denir ve bu, en büyük günahlardan biridir. Nuh Suresi'nin 23. ayetinde, Nebimiz Nuh'un kavminin putlaştırdığı bazı isimler örnek verilerek, şirk inancının kökenleri ve tehlikeleri üzerine önemli bir uyarı yapılmaktadır: “Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Vedd’i, ne Suva’ı, ne Yeğus’u, ne Ye’uk’u ve ne de Nesr’i.” Bu beş isim, o dönemde halk arasında kutsal sayılan, ilahlaştırılan figürlerin adlarıdır. Bu figürler, İslam öncesi cahiliye toplumunun Allah’tan bağımsız şekilde yarattığı putlardır. Vahyin, insan hayatına dair her şeyi kapsayan bir öğreti olduğunu savunan İslam, insanları sadece Allah’a yönelmeye ve O’na kulluk etmeye çağırır. Nebimiz Nuh'ta, kavmini sadece Allah’a inanmakla yükümlü tutmuş, hiçbir şahsı ne kendi ne de başkaları adına ilahlaştırmamıştır. Ancak müşrikler, vahyin bu öğretilerine karşı durarak, kendi putlarını ve ilahlarını savunmuşlardır. Müşriklerin en belirgin özelliklerinden biri, hayatı ve tüm olayları kavramsal bir çerçevede anlamaktansa insanları ve onların özelliklerini putlaştırarak anlamaya çalışmalarıdır. Bugün de benzer bir durum söz konusudur.


:AH:
İslam'ın temel öğretilerine göre, Allah’a iman etmek ve yalnızca O'na kulluk etmek, bir müminin yaşamının merkezinde yer almalıdır. Ancak, tarih boyunca insanlar, çeşitli sebeplerle Allah'tan başka varlıkları ilahlaştırmış, onları kutsamış ve onlara secde etmiştir. İslam'da buna "şirk" denir ve bu, en büyük günahlardan biridir. Nuh Suresi'nin 23. ayetinde, Nebimiz Nuh'un kavminin putlaştırdığı bazı isimler örnek verilerek, şirk inancının kökenleri ve tehlikeleri üzerine önemli bir uyarı yapılmaktadır: “Ve dediler ki: Kendi ilahlarınızı bırakmayın; bırakmayın ne Vedd’i, ne Suva’ı, ne Yeğus’u, ne Ye’uk’u ve ne de Nesr’i.” Bu beş isim, o dönemde halk arasında kutsal sayılan, ilahlaştırılan figürlerin adlarıdır. Bu figürler, İslam öncesi cahiliye toplumunun Allah’tan bağımsız şekilde yarattığı putlardır. Vahyin, insan hayatına dair her şeyi kapsayan bir öğreti olduğunu savunan İslam, insanları sadece Allah’a yönelmeye ve O’na kulluk etmeye çağırır. Nebimiz Nuh'ta, kavmini sadece Allah’a inanmakla yükümlü tutmuş, hiçbir şahsı ne kendi ne de başkaları adına ilahlaştırmamıştır. Ancak müşrikler, vahyin bu öğretilerine karşı durarak, kendi putlarını ve ilahlarını savunmuşlardır. Müşriklerin en belirgin özelliklerinden biri, hayatı ve tüm olayları kavramsal bir çerçevede anlamaktansa insanları ve onların özelliklerini putlaştırarak anlamaya çalışmalarıdır. Bugün de benzer bir durum söz konusudur. Modern toplumlarda, özellikle gelenekçi kesimlerde, bir kişi veya grubun düşünceleri, icraatları ve öğretileri sorgulanamaz hale gelmiş putlaştırılmıştır. Bu putlaştırılmış figürler arasında hadis imamları, mezhep imamları, tasavvuf şeyhleri, devlet adamları ve cemaat liderleri yer alır. Bu figürlerin görüşleri ve öğretileri, bazen vahye aykırı bile olsa, sorgulanmadan kabul edilir. Bu, bir "modern putperestlik"tir. Gelenekçiler, bu putları ne pahasına olursa olsun savunur ve eleştirilmesini engellemeye çalışır. Oysa gerçek Müslüman, Allah’ın Kitabı olan Kur’an’ı ölçü alarak her türlü şahsiyeti ve düşünceyi eleştirir, yanlışları dile getirir. Cahiliye toplumlarında, bir fikir veya inanç, öncelikle putların onayına sunulurdu. Eğer put onay verirse, o inanç toplumda meşru kabul edilirdi. Firavun, bu durumu A’râf Suresi'nde şöyle ifade etmiştir: “Ben size izin vermeden önce O'na iman ettiniz, öyle mi?” Burada Firavun, halkının inançlarını onaylamadığında, inançlarının geçersiz olacağını iddia etmektedir. Cahiliye toplumunun üyeleri, vahyi terk ettikleri için, putlaştırılmış figürlerin düşüncelerini ve yaşamlarını vahye göre tahlil etmeyi bilmezler. Bunun yerine, sadece bildikleri ve duyduklarıyla hareket ederler. Bugün de, kendini Müslüman zanneden ancak aslında cahiliye inançlarına sahip olan birçok kişi, putlaştırılmış figürlere secde etmekte, onları kutsamaktadır. Vahiy ise, şahısları kutsama kaygısından uzaktır. Gerçek müminler, tarihi şahsiyetleri, atalarını ve onların icraatlarını Kur’an’a göre değerlendirir, eleştirir ve yanlışları dile getirir. Nebimiz İbrahim , kendi kavminin putlarını diline dolayarak eleştirmiştir ve bu, ona karşı halkın tepkisini çekmiştir. Aynı şekilde, İslam’ın temellerine dayanan bir din anlayışına sahip olanlar, bugünkü "put"ları ve onları savunanları da eleştirirler. İşte bu noktada, dinin gerçek özünü kavramış olanlar, ne Vedd ne Suva ne de diğer putları savunurlar; onları sevmezler ve onları savunmak, doğru bir imanla bağdaşmaz. Günümüzde de, İslam’ı doğru bir şekilde anladığını zanneden ve kimi dini figürleri (hadis imamları, mezhep imamları, tasavvuf liderleri, siyasetçiler vb.) putlaştıran birçok insan vardır. Bu figürler, geçmişte olduğu gibi, günümüzde de insanların gözünde ilahlar haline gelmiş, onları sorgulamak imkansız hale gelmiştir. Bu durum, modern dünyada bir "putperestlik"tir. Müslümanlar, tarih boyunca İbrahim’in kavminin putlarını eleştirdiği gibi, bu tür figürleri de Kur’an’a ve İslam’ın temel öğretilerine göre eleştirebilirler. Ancak, ne yazık ki günümüzde, bu tür eleştiriler genellikle hoş karşılanmaz ve insanlar, inandıkları figürleri savunarak, onların hatalarını görmezden gelirler. Vahiy, insanlara her şeyin doğru yolunu göstermek için gönderilmiştir. Allah’a iman etmek ve yalnızca O’na kulluk etmek, bir Müslüman’ın en temel sorumluluğudur. İnsanlar, tarihsel şahsiyetleri ve onların öğretilerini sorgulamakta özgürdürler, ancak bu sorgulama, yalnızca vahiy ölçüsünde yapılmalıdır. Putlaştırmak, ne geçmişte ne de günümüzde doğru bir yaklaşım olmuştur. Gerçek mümin, her şeyin Allah’a ait olduğuna inanır ve putlardan uzak durur. Yalnızca Allah’a iman ederek, doğru yolu bulur ve bu inançla hayatını sürdürür.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Homoseksüellik İlahî Emirler ve Toplum Üzerindeki Etkileri
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması
Müslümanlık ve İman Arasındaki Fark: Şirk ve Zikr
Sihir, Büyü ve Toplumun Psikolojik Etkileri Üzerine Bir İnceleme
Güne Başlarken Allah’a Yaklaşmak: Bir Müminin Düşünceleri
İslam’da Kölelik: Yanlış Bilinenler ve Gerçekler
Lut Kavmi ve Helakı Tarihsel, Arkeolojik ve Manevi Bir İnceleme
Namaz Vakitleri ve Kolaylıklar: Kur'an Perspektifinden Bir İnceleme
Gemiye Tekrar Binene Kadar: İnsanın Kendi Gücünün Sınırları ve Allah’a Sığınış
Yanlış Tercihin Cezası: Şirk ve Sonuçları

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zaman Algısı ve İzafiyet: İnsan Bilincinin Gerçeklik Üzerindeki Rolü [Bilimsel]
Termodinamiğin İkinci Kanunu ve Evrim Teorisi: Bilimsel Bir Tartışma [Bilimsel]
Hücrenin Kompleksliği ve Evrim Teorisinin Açıklama Yetersizliği [Bilimsel]
Neo - Darwinizm ve Evrim Teorisinin Temelleri: Eleştirel Bir İnceleme [Bilimsel]
Evrim Teorisi ve Fosil Kayıtlarındaki Tartışmalar [Bilimsel]
İnsanlık Tarihine Işık Tutan Fosil Buluntuları ve Evrim Teorisinin Çıkmazları [Bilimsel]
Proteinin Oluşumu: Bilimsel Bir Mucize [Bilimsel]
Proteinin Oluşumu: Bilimsel Bir Mucize [Bilimsel]
Evrim Teorisine Karşı Bilimsel Bir Yaklaşım: İnsan ve Maymun Arasındaki Biyolojik Farklılıklar [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Bilimsel Dayanaksızlığı [Bilimsel]


Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.