..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > nurtaç yılmaz




19 Haziran 2003
mor kanatlı kelebektin...  
Akşam oldu yine, güneş kıpkızıl gökler gri...

nurtaç yılmaz


Sen yoktun. Gittin diye kanıyor yüreğim kıpkızıl, mavi ümitlerimin üzerine... Yüreğimin rengi şimdi kırmızısı bol mor!


:BHBD:
Avuçlarımda bir gül yaprağı kanarken sağanak sağanak, çok değil birkaç gece geçmişken dipsiz, karanlık ve bir o kadarda ümitli düşüncelerimin üzerinden mor akşamları anımsatan varlığın aldı attı beni bir cami avlusuna: öksüz-aç-susuz ve sevdalı...
Yıllar öncesinden başlamıştı yüreğimdeki konukluğun. Belki davetsiz bir misafirdin belki de uçuk mavi ümitlerim ve toz pembe düşlerimin kesiştiği yerdeki alımlı mor kanatlı kelebektin.. Ayışığının dumanlı örtüsünü sıyırıpta girmiştin yüreğime usulca. Kırılmıştı birkaç yerden ama aldırmadan kozan yapmıştın yüreğimi.
Kanatlarındaki mavi-pembe morluğunu yüreğimden aldın bağlandın bana. Vaktin geldi hatta geçiyordu yinede kıramadın kozanı. Bekledin beni hep birgün kozana ilişiverir gözüm diye. Sen tesbih tanelerin kadar sabırlı ve utangaçtın, bense yara almış bir kartaldım yükseklerden uçan. Ben yanlış sevdalara kanat çırparken, sen renk cümbüşü kanatlarının ve gözlerimin merakında beklemedesin, hep aynı yerde.
Yıllar geçti, aldı gözümü göklerin mavisi yüreğime döndü bakışlarım tek seferlik, pembeyle kavuştu. Usulca sen çıktın karşıma mor kanatların, kaçamak bakışların ve Ya Sabır çektiğin tesbihinle.
Kırdı kolumu kanadımı, incecik mor kanatların. Kendimi bir cami avlusunda buldum öksüz-aç-susuz ve sevdalı..
Sen yoktun. Gittin diye kanıyor yüreğim kıpkızıl, mavi ümitlerimin üzerine... Yinede yüreğimi kanatmamak uğruna içinde binlerce rengin telaşesiyle kozanda hapsolmuştun ya hayrandı yüreğim sana ve minnettar. Yüreğimin rengi şimdi kırmızısı bol mor!

Senden geriye, yüreğimde kırılmış kozan birazda mor kanadın kalmış. Giderken ki kırgınlığını da hala anlayabilmiş değilim. İnanki morda çok güzel bir renk.
Affet beni ne olur iki renge bağlı tek renk yaşıyorum diye...
...
Son bir ümitle havalanırmıyım ki diye kanat çırpıyorum.. Olmuyor bıraktığın yerdeyim hala!
Mor bir akşam yine yaşarmıyımki... seninle! diye niyazlardayım...
Akşam oldu yine, güneş kıpkızıl gökler gri...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
gece yolculuklarım, düşlerimle eski şehirlere

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sadece Merhaba Demek İstedim...
Seni düşünürken uyuya kalmışım, tutulmuş her tarafım; sana!
Ölmeee Vedat Bey Ne Oluuuur….
Kavuşmak Değildi Hayalim Karşılaşmaktı Sadece…
adsız zamanlar ve kayıp kahramanları düşümde
Aynı şehirde, yine senden uzakta, yine sensiz;
günahlarıma af arıyorum vergilerim ceza almakta...
Mevlevi Soluk
sana... sonkez
Gözlerinin gölgesinde Ankara;

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ebedi gönül dost’uma; [Şiir]


nurtaç yılmaz kimdir?

Çeyrek asırlık ömrümün kısmen özeti; Dönüşü yok yaşamın, kaçışı da. Her şeyde olduğu gibi küçük hileleri var sadece. Yarından kaçmak için bugününü boş bırakmamalısın, bugüne yarını yaşarken geçmiş dense de yarınının yarını şimdilik zaten boş, belki de hiç yok, unutma! “Yaşam üç gün dört gün bile değil” zikrin olsun her kötülükle karşılaştığında ve kötülük yapmak istediğinde. Dünyaya tek geldim, tek yaşıyorum, tek ölücem ve her daim dost’um, vekilim Allah-u Teala’dır demeyi ihmal etme, terk edildiğinde. Yaşadıklarını yazarken de kurşunkalemle yaz ki yaşanılanları silemezsin ama yazdıklarını silmek rahatlatır seni, denemelisin. Hedefin; gökyüzüne son kez baktığında maviyi, yaşamına baktığında sadece iyilik ve hüzünlü de olsa mutlu yüzler görmek olsun. Bir daha severken de bekleme sakın, yaşamı zevkli kılacak son şansın belki. Gökten melekler damla damla inerken, otobüs kuyruğunda üşümüş ellerini yüreğinle ısıtmak en güzel bir önceki günün olsun hem de her gün.

Etkilendiği Yazarlar:
mevlana..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © nurtaç yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.