Ölümden önce yaşam var mı? -Duvaryazısı |
|
||||||||||
|
Gömülmüştüm yaşama diri diri, ağlamaklı! Düşlerim bir müzayede salonunda açık artırmada, hep ucuza gidiyor. Herşeye rağmen ben sevda kuyruğunda beklemede ve sabırsız. Keyifsizdim, varlığına dair soruları da yanıtsız bıraktım bugün utana sıkıla. “zamanım; derdime derman ve yine derdimin sebebi” de diyemedim senin için. Ne çok soru yöneltiliyordu gözlerime. Kaçırdım bende onları, bohçasız-sahipsiz bir gece vakti...Dünyaya bakındım bütün suçluluğumla. Dağları dahi kuşatmıştı derme çatma ruhlarımız. Dağlar suskun ruhlarımız vergi kuyruğunda para derdinde. Düşlerimizde sevgili vardı, yüzü renk renk banknot. Kanımız akmıyordu yüreğimize aldığımız onca darbeden sonra bile! Haram bakışlardaydı yine dilimiz, yüreğimiz kararmakta. Saygımız yoktu bir nebze dahi, herkes birbirinin parasını saymakta çoğu hayıflanmakta. Çekip gitmekliğim üzerimdeydi yine ve alt dudağımı çekmekteyim, gözlerim ağlamaklı neredeyse. Ağlamıyorum utanıyorum sadece yüreğime bakıp bakıp iç çekiyorum o kadar.. Beklemedeyim, otuzüç kişiyi. Hepside zengin, zenginlikleri nispetinde borçlu düş fakirleri. Düşüncelerdeyim, dipsiz kuyularda fersah fersah derinlerde şimdide otuz bir kişiyi beklemedeyim. Sabrım henüz taşmış değil. Ya Sabır zikirlerimle hem beklemenin ümidi hem de gitmelerin korkusu ve tabi ki telaşındayım. Bir şey olsunda diyorum çekip gideyim yada kalayım ama böyle beklemeyeyim, gitmek yada kalmak derdinde değilim, tepki verebileyim yeter ki senden sonra bende de his namına bir şeyler kalmış diyebileyim. Sabrımın çoğu bir hıçkırık olmuşta boğazımda düğümlenmiş, çözemiyorum, önümde yirmi beş kişi, dilimde Ya Sabır zikrim var. Bir şey oldu! Şefkatimle birlikte beliriveren şiddetim had safhada. Bir umarsız tepkilere takıldı gözlerim birde ölen oğlundan para bekleyen yaşlı amcanın elindeki siyah beyaz iki fotoğrafa. Ciğerlerinden gelen puslu, kesik sesi kulağımdan önce yüreğime dokunuyor, boğazımdaki hıçkırık dağılıyor. Herkes gülüyor ya çıldırıyorum, boğazlayasım geliyor bütün gülen yüzleri. Bir şey yapamıyorum, dağıtıveriyorum bütün sabrımı tesbih tanelerimle, göz yaşlarımla boğuluyorum dudağımı çeke çeke. Yüreğimde banknot renginde kan gözlerimden çaresizlikle birlikte hiçbir şey akıyor ya kendime de kızıyorum. Ayrılıyorum sevda kuyruğundan önümde üç kişi, günahlarıma af arıyorum vergilerim ceza almakta... Sen neler yapıyorsun bilmiyorum? Vergi affından yararlanabildin mi ki, beni unutup günahımda yok zaten deyip gülümsüyor musun ki hep? Sana da kızıyorum... Çekip gidiyorum, vuruyorum yollara seni, yüreğim günahıyla can çekişiyor simsiyah asfaltlarda. Sabrım taşmış her yer gözyaşım olmuş.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © nurtaç yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |