..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Sevil Pınar




27 Ağustos 2003
Hava Sıcak  
Sevil Pınar
Sözler ısınmaya başlamıştı. Suskunluklar İsrafilin surasından süzülen soğuk nefesle akmataydı etrafa. Sıcak ve soğuk arasında birşeyler çatlamaktaydı ( ya kadehlerdi çatlayan, yada akıllardı ).


:BFJB:
   Hava sıcaktı. Adam da sıcaktı hava kadar. Sıcak çarpmıştı ama, ya havadan yada adamdan...

   İçki; olurdu böyle vakitlerde. İçki soğuktu, buzluydu da. Ama alkol yakmıştı kanı, yada sıcaktandı!

   Sözler ısınmaya başlamıştı. Suskunluklar İsrafilin surasından süzülen soğuk nefesle akmataydı etrafa. Sıcak ve soğuk arasında birşeyler çatlamaktaydı ya kadehlerdi çatlayan, yada akıllardı.

   Sigara içiliyordu duman sıcaktı, ciğerler de ısınmıştı. Ateşten miydi yanmalar, efkardan mı?

   Kadın sıkılmıştı kadın olmaktan, ağlmaya başladı. Gözyaşları kadın olmasından mı akardı, yada gözyaşları bedeninin sıcaktan buharlaşan kısımları mıydı?..

   Adam umursamazdı ve baktığı yerden esnetiyordu zamanı. Mekan erimeye başlamıştı damla damla... Kadının üzerinde belirgin lekeler vardı. Ya sanrısındandı olanlar, yada sıcaktandı!

   Başağrıları nüksetmişti. Sesler alçalan tonlarda, fısıltılardan kabaran bir uğultuyla, akılların içine hücum etmekteydi. Yayılışı ya çokluğundandı, yada sıcaktan!

   Yüzler kızarmaya başlamıştı doğadaki tüm kırmızılar bu yüzlere yapışmıştı sanki. Etrafta bir yabancı vardı insanlar adını anımsıyor ancak bir türlü hatırlayamıyorlardı sanki. Sorun ya belleklerden kaynaklanıyordu, yada hava sıcak mıydı(?)

   Bir çift göz vardı kadını takip eden ensesinde kırpılışlarını duyumsuyordu. Neden takip edildiğini de biliyordu aslında, kimileri buna vicdan diyordu. Kadın kestirebiliyordu sadakatsizlere karışmasına ramak kaldığını. Korkuyordu, kor(ku)laşıyordu herşey sıcaktan. Gövdesinde yüzen izlek gözlerin de farkındaydı, bitmesi mümkün olmayacak tek perdelik bir oyundu görüntüsü. Kendi gözleriyle mümkün olduğunca karşı koymaya da çalışmıştı bir süre, ama bunun ona kattığı tedirgin görüntü hiç umursanmamış ve anlaşılmamıştı. Bu sıcaktan değildi, alıklık(tandı!) başka bir nedenden ötürü artmaktaydı (aslında bu konu hiç açılmadan başka bir vakte ve başka cümlelere sığdırılacaktı).

   Adam aşıktı! Tüm kayıtsızlıkları şansını biraz daha zorlamak içindi belki. Biliyordu ki, kadın sıcaktı ve katlanılamazdı ter gibi dökülmedikçe düşünceleri... Kadın bir böyle rahatlamıştı hep. Bunu kullandı! Bunu kullanmak da hakkıydı (ama bu hak hukuk meselesi değildi)

   Saatler geçebilmekteydi konuşmadan, konuşarakta geçirilen saatlerin sayısı artmıştı. Bitmeyen birşeyler vardı üstelik kadınla adam arasında -birlikte oldukları yer ve zamanda (sebebi sıcaktan başkaydı)- tüketimi ve tatbiki yasaklı bir temas özlemi miydi bu?.. Koca bir şırınga dolusu kaynayan ihtiras bile, zerkedilseydi damarlarına yinede, hareketsizliklerini kırıp tabularını yok etmeye yetmezdi.

   Hiçbir itiraf ve günah çıkarma işe yarayamıyordu. Varlıkları asıl gizlenmek istenen tüm hissedişler, üzerlerine abanan güce rağmen sindirilememişti. İki can çekişen gövde birbirine esrik, birbirine esir iki ruhla boşluğa diş geçirerek tutunmaya çalışıyordu. Tutundukları yerlerinden kanamaklılardı, boşluktaki kısımlarımlarıyla savrulgan... Kanları sıcaktı ve akmaya hevesli ...

   Tüm günün ve getirdiklerinin de yorgunluğu artıp, vaktin iyice daralması yönünde varılan kanaatlerin ardından, avlu bozması o kalabalık -günün trendi- mekandan kalkıldığında, bedenin tüm uyuşan uzuvlarının verdiği sancı dayanılmaz seviyelere ulaşsa da umursanmamıştı onlar tarafından. Sadece kadın, kendini, gözlerden sıyrılmanın verdiği hafifliğe az da olsa teslim etmişti. Adamsa umutsuz ve küskündü artık. Adımlarda yalpalama vardı. Birbirlerine uzak yürümeye gayret etseler de, denge bazuklukları onları vazgeçilmez bir temas içinde kılıyordu. Kadının elleri kabarmıştı, adamdan dumanlar çıkmaktaydı. Ya temastandı, ya öfkedendi yıpranmalar!

   Yol bitmek üzereydi. Yolun bitişi nihayi sona varıldığı hissini perçinlemekteyidi. Kadın utanmaksızın yerleştirdi adamın yüzüne gözlerini, adam etrafta arıyor gibiydi kadının yüzünü hatta etrafında mı görüyor gibiydi(?)...

   Kadın tüm yanlış zamanlamalarını affettirmek istercesine, adamsa tüm özlemlerini giderircesine, sarıldı. Kadın adamın göğsüne gömmüştü kafasını bir daha kaldıramadı. Kadının bir yolu vardı bitecek ve orada bitmişti adamınsa bir yolu vardı devam edilecek ve devam etti. Göğsü her zamankinden daha çok terliyor gibiydi.Sebep aradı sebep buldu ; "Bu gün hava çok sıcak, herşey sıcaktan!" dedi (diyebildi) kendi kendine....

Sevil Pınar
Temmuz,03





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın deneysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Konuşmaya Susar Birileri

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Konuşmaya Susar Birileri II
Minel
Bir Adam Yalnızken(di)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
O'ydu.. [Şiir]
Hayat [Şiir]
Eğer Varsa [Şiir]
Gece [Şiir]
İz(ler)! [Şiir]
Giden-sen! [Şiir]
yol ve (ben)sen [Şiir]
An [Şiir]
Siz Bayım! [Deneme]
Toprak Telefon Edecek Diye Beklenir mi? [Deneme]


Sevil Pınar kimdir?

herşeyden önce bir okurum, yazmak hasbel kader bir kurtuluş hayatımda.

Etkilendiği Yazarlar:
ne edebi, ne de ebedi etkilere inanırım! Sadece sevdiğim yazarlardır; Roland Barthes, Oscar Wilde, Broutigan, Borges, Boris Vian, Kafka, Edgar Alen Poe, Duglas Copland, Hakan Günday, B.Brecht, Ferit Edgü, İhsan Oktay Anar


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sevil Pınar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.