Özyaşamöyküsü başka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eşsiz bir araç. -Philip Guedella |
|
||||||||||
|
HAYATIN BAĞLARI Annesiz çocuklara “Kadın küçük çocuğa biberonunu vermek için arka tarafa geçer. Adam sahneyi daha iyi görmek için dikiz aynasıyla oynar ve bakar: bir anne ve çocukları , hafta sonu tatilinden dönerken baba arabayı kullanmakta. Otoyolda, yeniden arkaya bakar. İki çocuk annelerinin dizleri üstünde uyumaktadır. İçinde ılık bir şeyler yükselir, sonra kadına sorar: -bütün bunlara bir son vermek ister misin? Kadın duraksar ve cevaplar: -hayır. -çocuğumuz olmasaydı ne yapardın? -daha kolay olurdu. -ne daha kolay olurdu? Kadın sessiz durur. -gitmek mi kolay olurdu? Cevap vermez kadın.” * Elindeki kitabı fırlatıp atar adam. Öfkelidir. Dişlerinin gıcırdadığını fark eder. Bir şeyler yapmalıdır. Ayağa kalkar, odanın içini gelişi güzel adımlar. Bir şeyler yapmalıdır, oturur. Duramaz yerinde. Tekrar kalkıp attığı yerden kitabı eline alır. Tekrar okur, dayanamaz kitabı tutup yırtar. Hırsla bakar yırtılıp dağılmış kitaba: –kahretsin Tanrım! Kahretsin, diye fırlar yerinden. Dişleri kenetlenir adamın bağıramaz. Gecenin bir vaktidir, odasında yığılıp kalır. Sevgilisi gelir yanına. Başını usulca kucağına alır, eliyle saçlarını okşar. Elini kaydırıp avuçlarının arasına yüzünü alır. Sağnak sağnak bakar adamın gözlerine: -gözlerin bi harika tatlım, gözlerinde erimek istiyorum, der. Okuldan çıkmışlardır. Beyazıt’tan Sultanahmet’e doğru yürümektedirler. Adam kızın gözlerine bakarak ilerlemektedir. Annesi gözleriyle uyarmaktadır. Annesinin bakışları korkutur çocuğu. Çocuk ne yapacağını bilemez. Yüzü kızarmıştır. Saklanmak ister, saklanamaz. Kaçıp kurtulmak ister yapamaz. Sığınacak yeri yoktur. Kız karşılık verir, adamın elini dudaklarına götürür. Adam çocukluğuna kaçar. Annesi eğilip çocuğunu öpmek ister. Çocuk yüzünü kaçırır. Annesi anlam veremez. Adam mutfağa girer. Niçin girdiği bilinmez. Fırına doğru ilerlemektedir. Niçin ilerlediği bilinmez. Büyük bir ziyafet verilecektir. Ne adına verileceği bilinmez. Adam kaynamakta olan tencereler görür. Fırının altını kısar niçin kıstığı bilinmez. Mutfaktan çıkar niçin çıktığı bilinmez. Adam mutfağa tekrar girer niçin girdiği bilinmez. Adam şaşkınlaşır: tencereler taşmış, mutfağın zeminini tamamen kırmızı bir sıvı kaplamıştır ne olduğu bilinmez. Adam bir tencerenin kapağını tutup kaldırır. Kaldırmasıyla birlikte çığlık atmaya başlar: Odaya doluşan aile şaşkınlıkla bakarlar adama. Adam hıçkırıklarla ağlamaktadır. Annesi sokulur yanına: -hayırdır inşaallah! evladım sakin ol geçti geçti, diye teselli verir. Sakinleşemez adam gördüklerini düşünür. Tencerenin içine yarı canlı kıvrılıp yatmış siyah beyaz pullu yılanı düşünür, anlam veremez. Ayağa kalkar, odanın içini gelişi güzel adımlar. Gördüklerinin tamamını hatırlamaya çalışır, hatırlayamaz. Parçalanmış kitabın bir sayfasını eğilip alır yerden: “Kadın gün be gün uzaklaşmaktadır. Adam ne yapacağını bilemez. Kadın süslenmektedir, kime süslenmektesin diye soramaz. Kadın evden çıkar gider, nereye gidiyorsun diyemez. Suskundur adam gidip çocuklarını kontrol eder. Küçük çocuk ağlamaya başlar ne yapacağını düşünemez”.* Adam parçalara ayırır sayfayı, kaldığı yerden devam edemez: -kahretsin Tanrım! kahretsin, der. Sabahın erken vakti çıkar evden. Sığındığı kentin sokaklarını bir bir geçer. Yenikapı da yan yatmış gemiye bakmaktadır. Sevgilisi kucağında uyumaktadır. Sabahın serin suları hışımla vurmaktadır gemiyi. Gemi karaya bağlanmıştır. Dalgalar vurdukça diğer yanını kurtarmak ister gemi, fakat halatlardan kurtulamaz. Adam halatları imrenir : - Tanrım, der... Tanrım... bize de sapasağlam bir bağ ver.... Yaşadıklarına anlam vermeye başlamıştır adam. Yalnızlığını yürümektedir şimdi. Terk ettiği kentin sokaklarına niçin diye sorar... bir cevap alamaz. Adam ölmeye karar verir, ölmek için bir kent bulamaz.... Mart/2001/Konya * Dan Frank/Ayrılmak/İletişim Yayınları
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mehmet ali güney, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |