Anlamak Acýtýr!...


Hristiyan ideasýnda insan günahkar doðar ve günahlarýndan arýnmak için belli bir ahlaký ve doðmayý takip etmek tercihine er yada geç teslim olmak zorunda kalýr.. yalnýzlýðýný ve günahkarlýðýný atmak için.. Ýslami ve ya doðulu referanslarda tepkisel bir þekilde insana günah atfedilmez.. insan saftýr belli bir yaþa kadar beyaz bir sayfa kadar temiz ve masumdur...etiði doðal hukuktur tanrý saflýðý ruhunu ýþýmýþtýr.. ama referanslarýndan uzaklaþtýkça kirlenir ve arýnmasý gerekir er yada geç teslim olmak zorunda kalýr..

Bu kültün ve takip ettiði silsilenin referansýný dinden alsýn almasýn kendi etiðini içeren daha modern dogmatik formasyonlarda dahi ayný basamaklarý çýkmasý þaþýrtýcýdýr.. olayý dini referanslardan öte doðulu algýsý olarak kabul etmek sanýrým anlamamýzý kolaylaþtýrýr...

Doðulu bireyi idealize eden, edep veren kültürel ve ahlaki kodlar bu coðrafyada doðan her bireyin hayata belli bir yaþa kadar batýlý hemcinslerinden daha siyah beyaz bakmasýný ve güçlü ahlaki kodlarýnda ýsrar etmesini þöyle yada böyle muhafazakarlaþmýsýný getirir..

Sað - sol , islami - seküler , milliyetçi – global, realist – sürrealist bu ideallleþtirmenýn zaman zaman her cenahtan þoven hatta despotik yaklaþýmlarla koþut götürülmesi olayý ironikleþtirdiði ölçüde karmaþýklaþtýrýr.. Doðuludan bu mantýkta mükemmel ideolog olur.. Ama bu yazý siyasi iddiadan öte çok daha yakýn bir sorunu bireysel açmazlarý olan -mecazen borderline diyebileceðimiz- yaygýn bir doðulu genç sorununu açmak için yukarýdaki girizgahý kullanmýþtýr. Yukarýdaki kodlarla yetiþen gencin penceresinde;

Hayat bu ülkede müthiþ zordur ve düþünceler henüz tedavülde deðildir.. fakirdir.. arýnma güncel genç jargonunda ‘steril kalma’ kaygýsý yurdum gencine ya bohem bir entellektüel uðraþ içinde hayal aleminde naif bir hayatý idame ettirme yada steril kalma kaygýsý ve paranoyasýnda kendi sinir sistemini ve bireysel mutluluðunu allak bullak eden protest yaklaþýmlara girme veya derviþ gibi abayý sýrtýna vurup uzaklaþma arayýþýný getiririr... bu arayýþlarý kuvveden fiile geçiren çok sayýda genç de mevcuttur bu iklimde aslýnda..

Bir de aptallaþanlar mevcuttur..anlamak istenmeyenler idrak fonksiyonunu körelterek toplumsal averaja tekabül etmek istemeyenler..kaçak güreþenler... zekasýný aklýnýn hizmetine sunmayanlar..aklýný bohem meyhane köþelerinde meze yapan veya mistik dergahlarda duvara asanlar..etrafa þaþkýn ve fransýz bakanlar.. baþedemeyeceði þeyleri anlamamaya çalýþanlar... anlayýp kendini zavalllýlaþtýrmak ve vasatlaþtýrmak istemeyenler...anlamaktan ve hissetmekten köþebucak kaçanlar ve yabancýlaþanlar...ödlerini kopartan, kendi zekalarý ve önceliklerinin kendi beyin keneleri olmasýdýr..empatileridir..akýllarýnýn duygularýna zarar vermesidir..korkarlar..

Çünkü anlamak asimilasyonun ve kabullenmenin ilk basamaðýdýr... alýþmak ve kaderine boyun eðmek, anlamanýn tekamülü riskini getirir..denge oluþturulamayacak kadar zordur... hayata karþý kapasitelerine inat daha utangaç ve çekingendirler..teðet geçerler..bile bile ýskalarlar..sezmek anlamaktan daha anlamlýdýr onlar için...

Bilge bir adam hayat mücadelesini piramite benzetmiþti bir kerresinde.. týrmanmak müthiþ zordur ama doruktan sonra basamaklarý inmek güleç bir ferahlýk ve güven içinde yapýlýr..

Bu yolculukta ümidini yitirip arabesk bir boheme hapsolanlar patolojileriyle daha cesurlarýn oksijen alanlarý olurlar..iyi yazarlar.. kaçarken en uzaða giden onlardýr çünkü..onlarý okurken daha çok kendine acýr insan..Ýntihar edenler, göçenler, müptelalar ve tembelleþenlerin öyküleri de yürek parçalar zaman zaman bu kategoride..

Ama doruða ulaþanlar da olur.. hayata basmakalýbýn ötesinde derviþce ve belki de münafýkca bakanlar... geç büyüyenler de olur...

Siz onlarý farkettiniz mi.. eðer bu yazýyý anlamayacak kadar cesursanýz çevrenize bakýn.. baþarýlarýnýn sýrrýný idrak edemediðiniz insanlardýr onlar.. belki takým elbise içindedirler belki þort giyerler... ama dert ortaðýnýzdýrlar daima... çevrenizde en sevdiðiniz dostlarýnýzýn arasýndadýrlar çoðu zaman... komplekssiz barýþýk ve hislidirler... sizi dinlerken göz bebeðinize çok güçlü samimi ve ama çok kýsacýk bakarlar.. o kýsacýk anda içten gülümsemeleriyle kucaklarlar sizi..sevgi yaþatýr onlarý...kendilerini ve mücadelelerini severler sizi severken...

Kendinden nefret bataðýna gömülen tanrýsý fakirleþenlere de öðütleri vardýr...

Ruhumuzu körpeleþtiren doðulu felsefe ve algý biçimidir aslýnda..ve Tanrý gençlere en yaraþan duyguyu uzun bir ömür tepsisinde sunar...

Umudu.....