Bilim şaşkınlıkla başlar. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Büyük aşklar ise sonbaharda yaşanır. Romanlara filmlere baktığınızda ayrılıkların, acıların, hüznün mevsimdir sonbahar.. Bu kadar gri bir göğün altındayken yalnız olmak da korkutur haliyle. Yaza başlarken hazırlanıyoruz da esas en çetin mevsime kışa hazırlanan var mı hiç bilmiyorum. Kalbinizin derinlerinde açılmış yaraların,saklanmış anıların ortaya çıkması için zayıf bir anınız olması yeterli biliyorsunuz ki. Uzun, bitmek bilmeyen kış geceleri hayatınızda geçmişi unutturacak birileri yoksa daha zor geçecektir.Anılar kovalar sizi bir odadan bir odaya. O halde bu zor mevsime hazırlanmak lazım. Nereden esti simdi bu yazı derseniz gecen hafta bir arkadaşım çok güzel bir şey söyledi. Yine aramızda gecen her gün aynı hayatı yasıyoruz konuşmalarının birini yapıyorduk. Bana dedi ki“Ben sadece asık olduğum zamanlarda mutluyum. Karşılıklı olmasa bile olur. Ancak o zaman sorunlarımı,sevmediğim işimi,bana ait olmayan hayatımı görmüyor katlanma gücünü buluyorum.Hayat daha çekilir hale geliyor”.. Aşk bir çok derdin panzehiri aslında. Biz anlamasak da yanı başımızdan geçip gidiyor. Her konuda olduğu gibi kıymet bilmezlik yapıyoruz yine,hayatı sonsuz fırsatları sayısız sanıyoruz şairin dediği gibi. Oyunlara,kaprislere ya da bencilliğimize kurban ettiğimiz bir öykü daha kapanıyor ardına bakmadan.Sonrası mı? Sonrası 60 yaşında ben hiç aşık olmadım ki diyen kendi sesimiz. Sonrası keşkeli cümleler en acılısından. Sonrası kocaman bir mevsim, beklenen bir başka bahar. Ama bir gün gelecek yeni bir mevsim kalmayacak yaşanacak. Kayıp giden zamanın arkasından bakakalacağız.Bir kendimiz bir de yalnızlığımız olacak el sallamaya gelen.O halde hüznün mevsimine hazırlanırken bunları da ekleyelim listemize. Elimize gecen fırsatları ne kadar iyi sahipleniyoruz. İş ,güç, aile derken en büyük enerjimizi birini sevmekten alabileceğimizi unutuyoruz. İşin ucunda sevilme ihtimali varsa gidemeyeceğimiz yol, aşamayacağımız engel olmaz. Ama ayaklarımızın dibine gelen fırsatları da harcıyoruz gecen günleri harcadığımız gibi. Biraz daha özen o halde. Daha dikkatli tutun sevginizin elinden. Yoksa da kendi ellerinizi bırakmayın emanet edecek birini bulana kadar. Yalnızken pek keyifli geçmiyor güz akşamları. Peki ne yapalım nedir reçete deseniz var birkaç formül. Yaz henüz elini çekmemişken üstümüzden güneşin keyfini çıkaralım.Neşe depolayalım. Isısı düşmesin kalbinizin. Yalnızlıkla baş başa kalmamak için daha çok eş dost toparlayalım etrafımıza. Gözlerimizi daha net açalım dünyaya. Anılar sizi kovalamaya başlamadan siz açın defterleri, mektupları,bir kez daha seyredin geçmişi. Sonra kapatın bir başka mevsime kadar. Yaz boyu sahillerde çekilmiş pozlarınızı asın odanın dört bir yanına. Güneş hep doldursun böylece içinizi. Müzik setine koyun bir güneşe veda hediyesi. Dinu Lipatti veya Chopin Waltz C minor size tavsiyem. Kapayın gözleri. Bırakın müzik alsın götürsün sizi. Yalnızlığın keyfini çıkarın bir süreliğine. Ama bir süreliğine. Şiirler yazın mevsimlerinize.Ya da en kolayını seçin. “Aşık olun.” Siz anlatın ben dinliyorum….
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © jade, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |