Geçmiş ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
hep tekrarladılar bana ölümden sonra yerimin neresi olduğunu. Şaşırmadım cennet beklentimde hiç olmadı . Ben yaşarken cennetteydim zaten şimdi cehennem hakkım benim. Yaşarken cehennemin soğuğunu içinde bilenler için cennet hak olduğu gibi. Carmen arkadaşım benim. Bu kapıda bulduk biz birbirimizi. Benim gibi tutucu ve taşra adetleriyle büyümüş İrlandalı bir Kız için biraz fazla hoppa biri ama olsun. Oda yaşamını cennete çeviren biri. Karnında bir hançer var. Hınçla sonuna kadar sokulmuş bir hançer. Sevdiği, bir zamanlar sevdiği onu sevmekten hiç vazgeçmeyen adamın işi bu hançer. Bak dedi gördün mü? Ne hale getirdi beni. Daha yeni başlamıştı oysa yakışıklı matadorumla aşkımız. Daha cennete yeni adım atmıştık. Şimdi cehennem kapısında beklemekteyim.Gerçi biliyordum er geç buraya geleceğimi ama daha vardı, zamanım vardı. Sen nasıl geldin? dedi. Bilmiyorum, dedim. Bu rüyayı gören küçük kız hatırlamıyor sonumu. Bir önceki yazıda bilinçli olarak sildiğini sanıyor beyninin bu sonu. Kıyamıyor; yani kimseye kıyamadığı için öylece bırakıyor sonunu. Ama ben de sonun burası olduğunu biliyordum zaten en başından. O sadece nasıl geldiğimi yazmıyor. Biliyorum, dedi Carmen. Beni kısa anlatmış ama yazısında. Biraz kıskanç bir bakışla baktı yüzüme. Biz kadınlar cehennem kapısında da olsak çekişmekten, kıskanmaktan vazgeçmiyorduk demek birbirimizi. Bence, dedim o anlamış seni ve takdir ediyor senin gücünü. Bana sanki biraz acıyor ve anlamaya çalışıyor sevgili kocamı niçin o İngiliz yüzbaşıyla aldattığımı. Aşık olduğumu; ona ne kadar aşık olduğumu biliyor ama sevecen kocamı alt etmeye yetmiyor yine de bu bilgi. Bende beceremedim zaten onu alt etmeyi hiç. Aşk tan yanarken bile linç edilmeyi göze alırken bile bir yanım ona karşı utançtan hiç durmadan sızlıyordu. Belki onun için yüklendim babamın vatana ihanet suçunu o an dünyadaki bütün suçları yüklenebilirdim bu azabın bedelini ödeyebilmek için. Öğretmendi değil mi senin kocan, dedi Carmen. Evet dedim öğretmen benim öğretmenimdi. Sonra kocam oldu. Aslında hep öğretmenimdi benim öncede sonrada. Hep çocuk hissettirdi bana kendimi. İyi yada kötü davranışlarımla övgüsünü yada yergisini kazanacağım bir öğretmen. Kadın olmayı kendimi kadın hissetmeyi ne kadar istediğimi bilmedi hiç.... Ama o biliyordu. Düşmanımda olsa biliyordu. Anlatılacak bir bilgi değildi bu hissedilecek bir şeydi. Çünkü oda bir kadının erkeği olmak istiyordu. Sen neden mahvettin o adamı? dedim Carmen`e.Senin için dağlara çıktı onurlu askerliğini bıraktı bir hırsıza dönüştü. O kendini mahvetti , dedi. Ben bir şey yapmadım. Evet bende onu sevdim bende ona aşıktım. Ama o sahibim olmayı istedi. Senin kocan gibi beni sıradan bir şeye dönüştürmek istedi. Bunun yapamayacağımı, beceremeyeceğimi, kabul etmeyeceğimi anlamak istemedi. Sıradan bir şey değildi yaşadığımız yaşamın sıradanlığına terk edilemezdi. Bu hikayenin sonu örneğin evlilikle bitmezdi ben onun çamaşırlarını yıkayıp ona yemek pişiremezdim bol bol çocuk doğuramazdım. Ben böyle biri değildim olamazdım. Ayrılık ve yeni bir aşk kaçınılmazdı. Othello diye bir adamla karşılaştım buraya gelirken oda içeri girdi az önce. Masum karısını kıskançlığın öfkesine kapılıp öldürmüş. Romeo ve Jüliet` de öldüler. Hatta bazılarına garip gelen yanlış anlamalar silsilesine kapılarak. Anlasana, dedi. O sıradan insanlara bir umuduz biz. Bizim yaşamımız gibi bir yaşam sürmeyi isteyip ama yerlerinden kıpırdamaya acı çekmeye yanaşmayan o küçük insanlara umuduz biz. Aralarında biraz cesaretli olanlarda bize inanıp belki yanlış seçimler yapacaklar boş yere acı çekecekler yada aşk için ölüp öldürecekler ama bu hiçbir şey yapmadan hiç çabalamadan ölmek ve cennete gitmekten çok daha iyi. Hadi, dedi yolumuz uzun bu kapıdan da kendi isteğimizle girelim. Biz çalalım cehennemin kapısını açmalarını beklemeyelim. --------------------------------------------------------------------------------
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aylin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |