Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Tabiki bu savaşı kazananların yanında kaybedenler de gözden kaçırılmayacak kadar belirgindi . Her yeni günde , onlarca insan çok büyük umutlarla geliyor fakat kısa bir süre içinde hayalleri yerini gerçek yaşama bırakıyor ve bu gerçeğinde kendileri için ''fazla gerçek'' olması nedeniyle şehrin içinde birer birer yok olup gidiyorlardı . Bu şehirde hayat ; maddi , manevi her türlü zordu . Fakat tüm bu zorluklarına , iniş ve çıkışlarına , sürpriz ve düş kırıklıklarına rağmen Juneau , Karma Şehri kendisiyle bütünlemişti . Onu âdeta kendinden bir parçaymış gibi her gittiği yere taşıyordu . Şehir de bir parçası olarak ona bazı sorumluluklar yüklüyor ve kimi zamanlarda başına büyük dertler açıyor , şiddetli mide ağrıları yaratıyordu . Juneau tüm bu karmaşık durumlar içinde dengesini korumaya çalışıyordu . Elbette kimi anlarda kendini küçük bir kız çocuğu gibi koca şehirde kaybolmuş , yapayalnız kalmış buluyor , kimi anlarda da kalabalık bir ailede yaşayan mutlu bir kız çocuğu gibi etrafına gülücükler saçıyor ve kendini bu büyük ailenin bir ferdi olarak bütünlüyordu . İşte Juneau'nun bu sabah kalktığında yaptığı ilk şey küçük çerçeveli , odasını yarı yarıya aydınlatabilen penceresinden Karma Şehrin puslu sokaklarına bakmak oldu . Gökyüzü , insanın ruhunu daraltan renkleriyle sisli ve bulutluydu bugün . Biraz da kış mevsiminde olmanın etkisiyle güneş , o parıltılı altın rengi ışığını Karma Şehre yansıtmıyordu . Juneau yataktan kalkarken böyle bir havada evde kalmanın canını oldukça sıkacağını düşünüyordu . Banyoya gitti , aynanın yansıttığı görüntüsüne şöyle bir baktı ve güldü . Kendi kendine : -Bugün yine harikasın güzelim... diyerek her sabahki gibi bu sabahta yine kendisiyle dalga geçmeyi unutmamıştı . Daha sonra odasına döndü , hızla üzerine bir şeyler giydi ve çantasını kaptığı gibi kendini o küçük ve sıkıcı dairesinden dışarı attı . Karma Şehrin sokakları bu sabahın erken saatlerinde bile oldukça kalabalıktı ve insanları sürekli bir koşuşturma içindeydiler . Bir taraftan işyerlerini hızla açmaya çalışan ve yeni bir güne hazırlanan dükkan sahipleri , diğer tarafta okullarına gitmek üzere yollara dökülmüş büyüklü-küçüklü birçok öğrenci...Juneau ise bu soğuk sabah gününde boynuna atkısını gelişigüzel bir biçimde bağlamış , omzuna çantasını atmış , ellerini kabanının ceplerine sokmuş oldukça ağır adımlarla ilerleyerek bir yandan etrafındaki kalabalığı izliyor , bir yandan da kendine kahvaltı edebileceği sıcak bir yer bakınıyordu . Nihayet sabahtan akşama kadar yorulmadan sürekli insan getirip götüren eski kırmızı tramvayın geçtiği caddenin daracık ara sokaklarında çok fazla göze çarpmayan küçük fakat ona göre oldukça şirin görünen bir kafe dikkatini çekmişti . Kafasını kaldırdı , camekânda Kafe'S yazısını okudu ve içeri girdi . Girdiğinde ilgisini çeken ilk şey buranın tıpkı isminde olduğu gibi bir kafes kadar ufak oluşuydu . Ama bir o kadar da temiz , nezih ve çalışanları gibi sevimli görünüyordu . Soldan üçüncü masaya doğru yöneldi , kabanını , atkısını çıkarıp yanındaki sandalyenin üzerine bıraktı , kendisine de oturması için bir sandalye çekti . Menüde bir süre göz gezdirdi sonunda patatesli omlet ve bir fincan kahve sipariş etmeye karar verdi . Juneau , kahvaltısının gelmesini beklerken kafenin içini süzmeye devam etti . İçeride çalışanlar hariç kendisiyle birlikte beş kişi vardı , bunun bir sebebi de saatin henüz sabahın dokuzu civarları olmasıydı . Oturduğu masa haricinde diğer masada iki kız , iki erkekten oluşan bir grup hararetli bir biçimde konuşmaktaydılar . Sanki bir şeyleri tartışıyorlardı . Tam onları izlemeye daldığı sırada sipariş ettikleri geldi ve gözlerini omlete doğru çevirerek 'Ne kadar da leziz görünüyor . ' diye düşündü , hemen yemeye başladı . Kahvaltısını bitirdikten sonra çantasından cüzdanını çıkarıp kasaya doğru yöneldi ve hesabı ödedi . Daha sonra tekrardan kabanını giydi , atkısını boynuna sardı ve dışarı çıkarken bakışlarını bir anda sol taraftaki masada oturan çocuğa çevirdi . Çocuk da Juneau'nun kendisine baktığını farketmiş olmalı ki yüzünü ona döndürdü . Birkaç saniye öylece durduktan sonra Juneau birden kendine gelerek hızla önüne döndü ve kafeden dışarı fırladı . Kendini tekrardan Karma Şehrin dar ve kalabalık sokaklarına atarken aklında saniyeler önce yaşadığı bu tuhaf olay vardı . Neden hiç tanımadığı bir çocuğa bu şekilde dikkatli baktığını kendisi de bir türlü anlayamamıştı . Gün boyunca sokaklarda kaybolmuşçasına gezinip duran Juneau , saat akşam dokuz civarları evine geri döndü . İçeri girer girmez şofbeni yakıp banyoya daldı . Sıcacık bir duşun ardından biraz daha kendine gelmişti . Birden karnının oldukça acıktığını farketti fakat evde yiyecek tek bir dilim ekmek bile olmadığından telefonla bir pizza menü siparişi verdi . Salonun ortasındaki o koca sehpanın üzerinden bir parça kağıt ve bir kalem alıp bir şeyler karalamaya başladı ve çizdikçe bugün gördüğü o çocuğun silueti oluşuyordu . O kadar rahat ve çabuk çiziyordu ki âdeta çocuk karşısında hiç kıpırdamadan ona bakıyordu . O sırada kapının çalmasıyla oturduğu yerden irkilerek ayağa kalktı . Gelenin pizzacı olduğunu tahmin ediyordu , kapıyı açtı . Evet , tahmininde yanılmamıştı , pizzacı çocuk siparişlerini getirmişti . Tekrardan salona geçip pizzasını yemeye koyulmuş ve bugün oldukça yorucu bir gün geçirdiğini anlamıştı . Ne de olsa koca bir gün boyunca Karma Şehrin bütün ara sokaklarından geçmişti neredeyse... Yemeğini bitirdikten sonra yatak odasına geçti ve yatağına uzandı . Saat gece yarısını gösterdiği vakitlerde yattığı sırada aklı hâlâ bugün gözlerinin takılıp kaldığı o bir çift yeşil gözde ve ona değişik duygular hissettiren tuhaf bakışta kalmıştı...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nihan Köse, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |