..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özyaşamöyküsü başka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eşsiz bir araç. -Philip Guedella
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Şairler > Dilek Şengel




7 Ağustos 2007
Darwin"i Hep Yanlış Anladık  
Dilek Şengel
Biz hep Darwin’i yanlış anladık ya, ben hep ona yanarım. Darwin’in evrim teorisini hep reddettik ya, bende geçen gün uzunca bir düşününce anladım Darwin’i. Hani demişti ya bize insanlar maymundan türemiştir diye. Hani anlatmıştı ya bize ortak atalarımız olduğunu…


:BBBF:
Biz hep Darwin’i yanlış anladık ya, ben hep ona yanarım. Darwin’in evrim teorisini hep reddettik ya, bende geçen gün uzunca bir düşününce anladım Darwin’i. Hani demişti ya bize insanlar maymundan türemiştir diye. Hani anlatmıştı ya bize ortak atalarımız olduğunu.
Peki durup dururken Darwin ortaya atar mıydı böyle bir görüşü? Ne oldu da, onu bu görüşe sürükledi? Bence Darwin’in hayatında gizli her şey. Yaşamında, çevresinde olanlarda gizli. Hatta onlarla yaşadıklarında gizli.
Darwin ne yaşadı gerçekten bilmiyorum ama ben tahmin ettiklerimi anlatıyorum.
Hani biz insanoğlu diğer canlılardan hep üstünüz ya. Özellikle de iki farklılık var. Hani onlar bize bu konularda yetişemiyorlar. Herkes üstünlük olarak alıyor bu yeteneklerimizi. Hepimiz biliyoruz saklı değil hiçbir şekilde. Bu özellikler konuşmak ve düşünmek. Hani bizim üstünlüklerimiz. Tamam çok güzel. Yüce yaradan bize bu özellikleri de vermiş. Hatta bize bir iyilik yapıp bunları bir arada kullanma yeteneği de vermiş. Ne güzel değil mi? Peki biz bu özellikleri nasıl kullanıyoruz veya ne kadar kullanıyoruz? Hatta soru sadece bize yönelik olmaktan çıksın. Çevrenizdekileri de katın işin içine. Siz, anneniz, babanız, kardeşiniz ve diğer yakınlarınız hatta ve hatta arkadaşlarınız ve sevgiliniz veya sevgilileriniz. Ne kadar kullanıyoruz veya kullanıyorlar bu yeteneği?…
Ben gördüklerimle görebildiklerimle bu konuyu kurcaladığımda fark ettim çok az insanın bunu kullandığını. İnsanlar ya konuşuyor ya da düşünüyor. Ama ikisini bir arada yapan gün geçtikçe azalıyor. İnsanlar cümle kurarken artık çok pervasız davranıyor. Umursamadan konuşuyorlar. Herkes bencilleşmiş. Eskisi kadar nazik konuşmalar kalmamış. Belki hata bende. Ben geri kafalıyım. Ama düşününce nazik konuşmaları hatta uyarı bile olsa daha nazik olanlarını hak ettiğimizi düşünüyorum. Nedenini bir türlü anlamıyorum bu pervasız konuşmaların. Esasında günümüz gençliğinin kendini net bir şekilde ifade etme yeteneği olmadığını görünce çok da şaşırmamalı diyorum kendi kendime. Ama kendimi bile kandırmaya yetmiyor bu söylediğim. Hani biz yaradanın yarattığı üstün yetenekli canlılardık.
Bir çok örnek var karşımda ilginç olarak. Bir sevgilinin kendinden soğutma çabalarından bir kardeşin ablasını/abisini uyarma şekline kadar. Bir örnek vermek belki güzel olacak. Daha 2 saat önce gülüşüp öpüşerek ayrılan sevgililer. Aynen telefon konuşmaları :
-bayan f ile, bay ise m ile gösteriliyor

—f—Aşkım nasılsın
—m—İyiyim yaaa ne oldu neden aradın
—f—(şaşırmış bir durumda) Merak ettim hayatım
—m –(aynı tavırla) Daha 2 saat oldu sence nasıl olabilirim
—f—tamam aşkım sen biraz gerginsin galiba
—m—yooo gayet iyiyim stres falan yok
—f—neden böyle konuşuyorsun aşkım o zaman
—m---yaaa tamam sonra konuşalım mı?

Dikkat edilirse konuşmaya bir kere bu konuşma da sevgiliye karşı bir özveri bulunmuyor. Bu konuşma da gençler arasında nedense soğutma konuşması olarak isimlendiriliyor. Dedim ya, gençler kendilerini daha ifade edemiyorlar. Anlaşılabilir, makul bir konuşmayla hiç mi derdini anlatamıyorsun? Ne oldu senin üstün yeteneğin olan konuşmana ve düşünmene? Neden bu insanı bu kadar üzüyorsun? Ne yapmış olabilir ki sana? Seni sevmekten başka…
Bunlar benim kendi düşüncelerim. Burada geçen konuşmayı yapan insanların ilişkisini sadece ve sadece karşıdan izliyordum. Buradaki eksiklik konuşma da. Bu konuşmayı yapan insan ne dediğine dikkat etmeden konuşuyor. Belki de toplum da bu konuşma bir yer etmiş ya, o yüzden bu kadar rahat konuşuyor haddi olmadan. Bu tip konuşma örnekleri sadece sevgililer arasında değil ailelerde, arkadaşlıklarda, dostluklarda da geçebiliyor. Biz insanlar kırılıyoruz bu konuşmalara ama sonra bizde aynısını yapıyoruz. Değiştirmeyi değil de değişmeyi onlar gibi düşüncesiz olmayı seçiyoruz. Bize verilen bu yeteneği kullanmak yerine köreltmeyi seçiyoruz. Acı ama gerçek bir olgu. Kaçınılmaz bir durum. Kaçınmak mümkün de ancak düşünene, düşünebilene…
İşte bu körelmiş insanlar diğerini, bir diğerini derken koca bir ordu oluşturuyorlar kendilerine. Biz yeniliyoruz. Savaştan ya kaçıyor ya da daha ikinci veya üçüncü darbede teslim oluyoruz. O haddini bilmeyen insanlar var ya, onlara yol açıyoruz. İşte ben bu yüzden Darwin’i haklı buldum.
Olamaz mı arkadaşlar? Darwin de belki böyle insanlarla karşılaştı. Acımasız bir şekilde konuşuldu ona da. Darwin’de uzun bir süre düşündükten sonra ortaya attı belki bu çılgın düşünceyi. O bu konuşmalara bakıp belki de şunu söyledi “Biz insanlar zekiyiz. Önemli yeteneklerimiz var ama bazıları daha bunu kullanamıyor. Dur dur bakalım birkaç kişidir bunlar belki veya sen yanlış anlamış olabilirsin.” Böyle düşündükten sonra bakmıştır çevresinde daha nazik olan insanlar da aynı şekilde konuşmaya başlıyorlar. İşte o zaman herhalde Arşimed gibi farklı düşünüp buldum demiştir. Ne demiştir biliyormusunuz “biz insanlar arasında bu kadar nazik olanlarda var bir de bunun zıttı hiç düşünmeden konuşanlar da. Ben şimdi anladım. Bu düşünmeden konuşanlar ya insan değil ya da…” bu konuya bir çare bulmaya çalışırken çıkar yanıt Darwin den der ki “bunlara ben insan diyemesem de onlara bir yararım olsun. Böyleleri bizden olmamalı ama atılmamalı kazanılmalı. Onlara makul bir isim bulayım.” Onları ancak ve ancak kendisine göre bir hayvana benzetir ama hakaret etmek istemez ve o zamanda bunu söyler “dünya üzerinde bazı insanlar yakın akrabamız olan maymunla ortak kökenlidir. Biz toplumun bir kısmı ilerlemiş gelişim gösterirken onlar daha gelişimini yeni tamamlamak üzereler.” Yoksa Darwin Galapagos adalarında incelememi yaptı zannediyorsunuz. Hayır. O sadece orada kafa dinlemeye gitmişti.


Mad_prof

07-08-2007 Salı 01:37



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kahkaha
Sen Yoksun
Sayıklamalar
Üç Nokta
Gel...
İtiraf
Sızı...
Dur (Ma) !
Hala Aşıksın Sen... Ama Sadece Şarkılarda...
An Sızı'n

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Şehri Ağlattın Sen [Şiir]
Zaman [Şiir]
Bahar Gözlüm... [Şiir]
Beste [Şiir]
Yağmur [Şiir]
Duyacaksın... [Şiir]
İki Harf [Şiir]
Yaşanacak Sevdanın Şiiri [Şiir]
Bir Daha Sevmeyeceğim [Şiir]
ve Kaybetmek Seni [Şiir]


Dilek Şengel kimdir?

Bakakalıyorum aynalara. . . . Yirmibeş yılın ardından öylece bakarken, Bak - kalıyorum bir başıma.

Etkilendiği Yazarlar:
Nilgün Marmara, Tezer Özlü, Murathan Mungan, Selim İleri, Cesare Pavese, Virginia Woolf, Sylvia Plath, A.H.Tanpınar, Tomris Uyar, Mina Urgan, Özdemir Asaf, Didem Madak, Oğuz Atay, Attila İlhan, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Ferit Edgü, Lale Müldür


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Dilek Şengel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.