"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
saate yeni baktım bir sevenim var beni düşünüyor 'sevgisinden bihaber olduğun biri var.' diyor kol saatim 'vakit var.' ben sessiz kalıyorum. son yarım saattir, Sirkeci Garını düşünüyorum okuduğum bir şiir hatırlatıyor. şiir, İstanbul' u anlatıyor. o an eminönün'den Kadıköy vapuruna biniyorum. saat üç'ü çeyrek geçiyor. ben de eminim eski bir sevgili beni düşünüyor. ama artık ben onu düşünmek istemiyorum. indiğim yerden uzun uzun yürüyorum, durmaksızın, umarsızca omzuma insanlar çarpıyor, ben rüzgara çarpıyorum, kulağıma doğru sövüyor. sessiz gülümsüyorum birileri beni deli sanacak! yanılmayacak oldukları geliyor aklıma kimseyi tınmıyorum. yanıldım ve yalnızım fakat hala vakit var Beşiktaş'a gitmek için hava aydınlık ama durum vahim. bir sorun var. ben bozkırdayım. İstanbul saatlerce uzak gitmeye gücüm yok hem dönemeyecek kadar yalnızım dönmem gerek. Artık vakit yok, ders başlamış. Hoca beni içeri almaz. umrumda değil. Kütüphane çok sessiz hayaletler gürültü yapıyor. susun desem birileri beni deli sanacak yanılsınlar istiyorum, susuyorum. hatırlamamam gereken biri sürekli aklımda hatırlayamıyorum çünkü henüz unutmadım muhafazakar birinin bir sokak kadınına aşkı gibi korkutuyor. imkansızlığına imkan bulmak istemiyorum. aşk takıntımı tedavi ediyor. ona her an aşık oluyorum. sesi sessizliğin içinde sanki bana yaklaşıyor kadıköy-beşiktaş vapur iskelesinde buruk bir gitar sesi arkamı dönüyorum şarkı söyleyen o mu ne! ? 'burada ne işin var.' diyorum herkes onun gibi gülümsüyor. insanların yüzüne dikkatle bakıyorum. birileri beni deli sanacak diye korkuyorum. o susuyor. ben telefonu elime alıp gizliden sesini dinliyorum. 'alo, aloo...' mutluluk bu! benim olsun istemeden sevebilmek onun için güzel şeyler dilemek sevgisini değil. bu yüzden ' seni seviyorum.' demiyorum. Kütüphanedeyim. Şairler masanın üstünde her devirden her biri ağlıyor ben de ağlamalı mıyım? İstanbul çok çok uzak gidemeyecek kadar yalnızım. tekil çoğul ayrımı yapamadığımda yalnızlığa kelepçeledi galiba beni tanrım. yine de umut var. ve umutlar 'vakit var! ' diyor. ben susuyorum. çünkü ne zaman konuşsam: umutlarım trabzanlardan kendini bırakıyor. gişelerden geçemiyorum trafik hiç bitmiyor. Elbette vakit var elbette hayatım. senin için, benim ve onlar için düşünmek için çok vakit var ben de biliyorum. fakat üzgünüm ki benim düşlerimde zaman kavramı yok.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Tuğçe KARASÜYEK, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |