Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
Eki casda baslarını aldılarına eyip aldılarındaki şiptedin her bir parşasını tek tek sögüp cerge ayrı ayrı saldılar. Namlı, dipşik, mekanizma… Eküvüde gonuşmadan birer cigare cagıp, söktükleri her bir parşadı tek tek temizlep maylap bir yanga saldılar. Temizliklerini pitirdikten sonra sırasıman ekevüde harbidin uşuna uzun şapıtlardan geşirip, maylap şiptedin namlısını temizlediler. Herbir parşadı tekrar elden geşirdikten sonra caslardın üken bolganı turup şardaktan bi tenekemen kömür akelip sobaga töktü. Şaydanlıkga karadı kaynabyatırdı. Zobadın canındaki tepsidin üstündeki bardaklardı,şekerdi anav bir castın canına saldı. Şaydanlıktıda akeldi. Casga, - Halaoglu, toltur şaylardıda bir şay işeyik dedi. Halasının ulu bişiy aytmay şaylardı toldurdu. Cerdeki cigare paketinden eki cigare alıp birövünü anav casga uzattı, - Al dayıoglu cak biröv dedi Ekövüde cigarelerdi cagıp gonuşmaga basladılar. Erten yasayaklarından, ta avel bolgan olaylardan anlattılar. Bu arada temizledikleri şiptelerdi keri toplap bolganlardı. Caslardın kişikiy bolganı ayakga turup şiptelerdi aldı, tuvarda şagılı bolgan mıklarga kayıslarından şiptelerdi asıp saldı. Keri cerge oturup, şapıttın üstündeki bos fişeklerdi barut ve şaşmaman doldurup makinaman sıgıştırmaga basladılar. Arada bir perdedi aralap terezeden sıyaka karaytandılar, kar cavama dep. Birer bardak şay ta toldurduktan sonra toldurdukları fişeklerdi teri fişekliklerge tizip işlerini pitirdiler. Cerdeki makinadı, şapıtlardı şöplerdi toplap cıynastırdıktan sona töseklerdi saldılar. Uykuları kelgendi ve erttemen erken turup avga ketiyiklerdi. Caslardın üken bolganı sobadı harladıktan sona, - Heş avga kettin me Hasan ? dep soradı. Kişiyik bolgan, - Cok, ketmedim heş dep karşılık berdi. Erten erken turayık aşe Selahattin. Hava aruv bolursa bişiyler sogarmız belki… - Tamam halaoğlu dep karşılık berdi Selehattin. Sonra her avga ketgendey av maceralarını anlatıp basladı. Neler neler körgen, neler sokgandı şiptemen. Cas tınlaytandı. Az zaman sona göz kapakları akırın akırın tüstü, işi geşgen uklap kalgandı. Errtemen erkenden turup sıyaka şıktılar. Hava arüvdü, küneş aşgandı. Karlar yüzünden göz alabildigine heryer appaşıktı. Hazır sıpraga oturup karınlarını toyurduktan sona üstlerini baslarını kelın etip kiydiler. Şiptelerini, fişekliklerini kusandılar. Üyden şıgıp köydün işindeki bakkalga barıp cigare, pisküt bişiyler alıp köydün tısına güneyge taman cürümege basladılar. Köydün güneyinde eki üştane höyük bardı. O höyüklerdin boldugu yerge baryadılar. Hava arüv etip cılınmaga baslagandı. Cerdeki karlardın üstü sert bolganına ayakları her basışında ses çıkatandı. Karkün ışığıman parladığına adamdın gözlerini alatandı. Col boyu lafladılar. Birövü sustu anavu anlattı, anavu sustu bu kez anav birövü anlattı. Anlattıkleri şiyler hep özü köylerimen ilgiliydi. Hasan, Selahattin'din yanına gıdırmaga kelgendi birkaş künlüğüne. Ekövüde ayrı köylerde yaşaytandılar. Ama balalıkları bir geşgendi neredeyse… Cürüdükleri cerde karlardın üstünde birköp koyan , kuş, tilki izleri bardı. İzlerdi takip etip kettiler. İzler hem esgi hemde köp karısıktı. Höyükleridin bolduğu cerlerge gadar keldiler. Köy uzakta kalgandı. Hava aruv boduğuna şevrege karadıklarında köp uzaklardı körebiletandılar. Ama ortalıkta ne koyan ne tilki ne de başka bişiy gözükmeytandı. Bişiy tabamagandılar. Canları sıkılganı üşün havaga olaysına birkaç fişek attılar. Yorulgandı ekövüde. Höyüktün o yerlerde bir kayaga denk kelgende oturup soluklandılar. Selahattin, - Halaoglu, keniş bir 'u ' çizip köyge taman keri döneyik me ? anca ketermiz. Hem belki o yakta bişiyler denk kelir. Hasan, - Sen bilirsin dayıoglu, bu cerlerdi sen bilesin. Selehattin, - Aruv aşe, olay eteyik. İnşaallah bişiylerge denk kelirmiz. Hadi turayık gayri… Aralarında altı cedi metre bolyaktay cürüp kettiler. Gene hem şevredi kolaşan etip hem de konuşmaga basladılar. Aşıkganlardı. Köyde bakkaldan aldıkları püskütlerden cemege basladılar. Epey cürüdükten sonra köyge taman şevirdiler cönlerini. Köydü karsılarına alıp kettiler. Eki üş saatge kadar köyge barırlardı. Hava aruv bolduğu üşün terlep kalganlardı. Aldıları aşık bolganına köz alabildigine körebiletanlardı. Az sona yüz yüelli metre kadar uzakta bir karartı kördüler. Şiptelerine fişeklerdi sürüp heş ses şıgarmay o yaka cürüdüler. Kördükleri şiydin ne boldugunu anlamagandılar. Hüsamettin, - Hasan bu ne eken ki ?. Gımıladamaydı da… dedi fısıldap. - Sen bu yerde tur, men yaklaşayım biraz dedi Hasan. Kördükleri şiyge yaklaştı biraz. Kayaga usamaytandı. Birtikiy ta yaklaşganda bunun bir tilki boldugunu düşündü. Hüsamettin de anyak betten yaklasgandı kördüklerine. Şptesini oga duvruktup tetikge bastı. Sokgandı. Ama heş gımıldamagandı. Ateş ettikten sonra biraz ta yaklaştı sonra canına bardı. Cerde catgan bir tilki edi ama ölgendi. Hasanga bakırdı, - Halaoglu, tilki bu yav. Ölgen ama.kel,kel mında dedi. Hasanda cuvurup keldi canına,karadı… hayvandın tüyleri kanlangan, buz tatutgandı. Heralde ölgeli bir eki kün bolgandı… - Essaktan ölgen. Ne eteyik aşe ? dep soradı - Heralde avcıdın birövü sokup yaralagan. Oda bu cerge kadar kelip, ölüp kalgan dedi Hüsamettin. - Köyge mi keteyik ? - Yav goçum, köyge bulay bos ketsek bolmaz. Bişiy denk kelmedi, bari bunu aketeyik. Bolmaz mı halaoglu ? - Biz soktuk şiptemen dermiz aşe. Cerde cansız catgan hayvandı kötermege şalıştılar.katganı üşün epey ugraştılar. Hayvan dongandı. Bunu bulay aketsek bizge inanmazlar dep düşündüler. Hayvandın cengi ölmedigi belli edi. Hüsamettin, hasan ga karap, - Halaoglu, sen bunu tik turgut, men anyerden ateş eteyim. Kanını agıtırsak inanırlar dedi. Hasan, hüsamettin'din ayttıgınday cerdeki karlardı bir ara toplap hayvamdı tikti. Dayısının ulu şiptemen nişan alıp ateş etti. Barıp karadılar, bişiy coktu. Cas , biraz ta yaklaşıp birtta ateş etti.Gene bişiy coktu. Bu kez iyice yaklaşıp ateş etti, gene kan akmadı hayvandan. Dongandı. Tüylerinin arasından karadılar. Şaşmalar etine kirgen ama kan agıtmagandı. Vazgeştiler gayrı. - Bunu bulay aketirsek bolmaz diya ? - Bolurmu heş. Karasana navga, ölgeli kaş kün bolgan. Kan bile akmaydı. Tabi kimse inanmaz dep kızdı Hasan'ga - Ne bolıyak aşe, bos mu ketiyikmiz köyge ? - Ne eteyik goçum, bos ketiyikmiz.Kısmet cokgen… - Bosu bosuna harcadık desene fişeklerdi dep küldü Hasan. - Valla olay boldu. Neyse hayırlısı bolsun. Hadi keteyik köyge. - Aruv, keş kalmıyak bari, karangıda… Köydün girişine gadar tilkidi konuşup turdular. Alsaydık nav bolurdu , almasaydık nav bolurdu… Col boyu aldılarına bişiy şıgar dep beklediler ya gene bişiy şıkmagandı. Köyge kirgende Hüsamettin, Hasan'ga, - Ma kara, kimsege bişiy aytma bulay bulay boldu dep. Aramızda kalsın üyerde bolganlar. Dep sıkı sıkı tembihledi. - Kimsege aytmam, aramızda kalır… Bu arada üge kelgenlerdi. Hava kararyatırdı. Üyge kirmey cizmelerini şırptılar, üstlerini baslarını temizlep işgerge kirdiler. Şiptelerini temzilep keri duvarga astıktan sona aksam epteklerini cep sıyaka , caslardın yanına şıktılar. Caslarman laflıyatırkende caslardın birövü avda ne ettiklerini sordu. Hüsamettin, Hasan'dın közüne karap, - Goçum , men senmen me ? bu kün hüyüktün uyerde bir tilgi soktum. Gavur şoşka ölmedi amma. Yaralı bolgan halimen kaştı. Yanlarında gonuşulanlardı tınlaytan bir diğer cas, - Islayamadınız ma ? - Cok, ıslayamadık.Cuvurup ketti. Yetişemedik arkasından ama cerde kan izelri bardı . Dep onayladı Hasan. - Uyaka avga keterseniz belki körürsünüz. Dedi Hüsamettin. Hasan toktadı toktadı en sonunda dayanamayıp, - Amma kaydıy nişan alıp soktum tilkidi diya dayıoğlu Hüsamettin heş bızıntıga bermey Hasandın közlerinin işine karadı sonra, - Hadi ya, sen de mi soktun halaoğlu - !!!....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan BENLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |