Sabırsız şarkılar dinliyorum,
Miladı dolmuş akslardan artık zamanlar...
Şimdi sana kalan pek bir şey yok;
Yırtık resimler,
Klişeleşmiş yeminler,
Dudağımda kurumuş bir kaç damla ten..

Her sabah doğan güneşin önünde diz çöküp af diliyorum senden;
Geç kaldığım için,
-Ve yenildiğim için, vakitsiz…

Bir sabah uyanıp
Dağıttığım iç çamaşırlarından süzeceksin kokumu.
Ve tarih değerinden
Çok şey yitirmişken
Doğacaksın bir ananın rahminden...
Usulca sarılacak boynuna sükunet.

Bir sabah uyanıp
Kan ter içinde sevişeceksin.
Yoksunluk krizinde ihanet gibi
Sarılacaksın örtüsüne
Başka bir yüreğin...

Çünkü aşk gitmiş olacak
Çünkü aşk giderken yitirmiş olacak hayat gerçekliğini
Ve sevda sözleri için geç kalınmış başka bir bahar çalacak kapını.
Yaşlanacak düşlerin,
Ahlaksız isteklerin…

Ben yine de adını yazıyorum bak!
Odama kazıyorum
-Ve girişine sokağımın
Sen git!
Yollardı benden önceki sevgilin...
Bilirim sevgili,
Seni utanmaz bir edayla karşıladım hep.
Şuursuzdu isteklerim...
Olsun!
Bu resmi çizdiğim gün
Elime düştü gözlerin
Ve ben bildiğim her yolu
Gözlerinden izledim…