..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyaya geldiðinden, dünyada bulunduðundan, dünyadan gideceðinden hoþnut olan bir kimse görmedim. -Namýk Kemal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Nurten Turhan Yüksel




20 Mart 2008
Yaþanmak Ýstenmiþ Hayatlar…  
Son vapurla geçiyorsun denizin üstünden, görmek için sevdiðinin yüzünü,

Nurten Turhan Yüksel


Zamanýn yaþam ve geçim zorluklarýna raðmen yine de mutlu bir aile sayýlýrdýk.Yedi kardeþtik.Babamýn emekli maaþýnýn dokuz kiþilik bir aileye yeteceði dengeyi saðlamakta ustaydý annem.En yoksul günümüz de bile annemin tenceresi hep kaynar, çayýn altý hiç sönmez ve yanýnda da memleketinin ketesi hiç eksik olmazdý.


:BJGH:
Zamanýn yaþam ve geçim zorluklarýna raðmen yine de mutlu bir aile sayýlýrdýk.Yedi kardeþtik.Babamýn emekli maaþýnýn dokuz kiþilik bir aileye yeteceði dengeyi saðlamakta ustaydý annem.En yoksul günümüz de bile annemin tenceresi hep kaynar, çayýn altý hiç sönmez ve yanýnda da memleketinin ketesi hiç eksik olmazdý.
Kiracýydýk… Kendimize ait evimiz hiç olmadý. Ama oturduðumuz her evi kendimizin bilir, yýkar, boyar, bahçelerine çiçekler ve sebzeler eker, tavuklar besler civcivler büyütürdük.
Bu güzel zamanlarýn içinde ben ve kardeþlerim de sýra sýra, boy boy büyürdük.

Ailemizin ilk düðününü yaptýk sonra. Annemin ve babamýn yüzünde seyretmeye doyamadýðým gülüþler vardý. Kardeþlerimi düðün sevinci sarmýþtý.Civar illerden tüm akrabalarýmýz gelmiþ ve günümüz renklenmiþti.
Ablam beyazlar içinde inanýlmaz güzellikteydi.Beyazýn saflýðý ancak bu kadar iyi durabilirdi beyaz teninde.Uzun boylu esmer tenli genç adamýn yanýna ancak bu kadar yakýþabilirdi bir kadýn.
Ve aþkýn sevinci ancak bu kadar okunabilirdi iki çift gözbebeðinden.

Küçüktüm … seyrettiklerimi küçücük yüreðime yer edecek denli sýkýþtýrýyordum.Her güzelliði,her mutluluðu alabildiðince yazýyordum zihnime.

Ablam ve eniþtem …Bir kadýn ve bir erkek…Dilenmiþ uzun yaþamlarý ,birlikte dillendirecekleri her türlü kolaylýk ve zorluðun ,hastalýðýn ve saðlýðýn,kucaklarýna alýnacak bebek sevincinin,el ele,kol kola ,dudak dudaða olabilecek o mutlu günlerin sözünü verip,imzasýný atmýþlardý orkestrayý bastýran alkýþlar eþliðinde.

Sonra gelenler vedalaþýp gittiler.Ardýndan mevsim deðiþti . Soðuk kýþ gecelerinde sýcaðýna sokulduðum ablam artýk yoktu.Bu açýðý kapatmak için küçük ablamýn sýcaðýný paylaþýyor sabahlarý onunla uyanýyordum.Annem ve babam yanlarýnda kalan altý çocuðuyla yaþama kaldýklarý yerden devam ettiler.Çok geçmedi, küçük ablamýn da evlenip gitmesine kadar.
Sonrasýnda da bebek müjdeleri doldurdu evimizi. Bir yýl arayla büyük ablamýn oðlu küçük ablamýn da kýzý geldi dünyaya.

Yaþadýðýmýz ilçede küçük büyük sevinçlerle zamaný geçirmeyi biliyorduk…Ýznik gölü fýrsat buldukça piknik yaptýðýmýz,yüzdüðümüz tek eðlence yerimizdi.En güzel sohbetlerse evimizde yapýlýyordu.Ailecek espri anlayýþýmýz yüksekti ve güler yüzümüzü hep yüzümüzde tutmaya çalýþýrdýk.Eniþtelerim ailelerimize sonradan girmiþlerdi ve kendi geçmiþ yaþamlarýnda annemin çocuklarý kadar þanslý insanlar deðillerdi. Büyük eniþtem bebekken annesini kaybetmiþ,bir erkek kardeþi ve babasý olmasýna raðmen bakýlamayýnca yaþlý bir karý koca tarafýndan evlat edinilmiþ,üvey babasý ölmüþ, üvey annesiyle yaþayan yirmi sekiz yaþýnda bir delikanlýydý.Ve çok zamanlardan sonra babasýný ve kardeþini tanýma imkaný bulabilmiþ bir insandý.Küçük eniþtem de annesi babasý boþanmýþ,öz babasý ve üvey annesi tarafýndan dýþlanmýþ bu yüzden de anne baba sevgisinden uzak yerlerde büyümüþ ,ekmeðini taþtan çýkarmýþ,ayrýca 1974 Kýbrýs çýkartmasýnda asker olarak bulunmuþ,yaralanarak Gazi unvanýna sahip olmuþ bir insandý. Hayatlarý roman olan bu iki insan,geçmiþin yüzlerinde býraktýðý acýlarý,sevgisizliði,kimsesizliði unutmak , sayfalarý sevgiyle yoðrulmuþ,kelimeleri en güzel paragraflarla baþlayacak,cümleleri hep ‘biz’ile bitebilecek yeni romanlar yazmak için þimdi bizim ailemizin içinde annemin, babamýn birer oðullarýydýlar. Ve her birimiz kendi yazdýðýmýz sayfalarýn kahramanlarýný oynuyorduk
Ýþsizlikte, parasýzlýkta… Ve her koþulda birbirimizin her gününe koþabiliyorduk. Annem ve babam ellerini ve yüreklerini hiç birimizin üzerinden çekmiyordu. Kuluçkaya yatmýþ anaç bir tavuðun altýndaki yumurtalar gibiydik, hem gün ýþýðýný gösteriyordu bize hem de fýrsat vermiyordu soðumamýza. Yarýnlar her zaman için umut doluydu ve beklemeyi bilmemiz gerekiyordu. Ancak yaþadýðýmýz yer yarýnlarýmýza dair umutlarýmýzý gerçekleþtirmek için olanaksýzdý. Yaþama ve iþ imkânlarý yetersiz geliyordu. Ýlçe gençlerinin çalýþabilecekleri belirli yerler birkaç fabrikaydý.
Ýstanbul büyük þehirdi ve orada hepimiz istediðimiz imkânlarý bulabilirdik. Üstelik anne ve baba tarafým da oradaydý. Zaten annem ve babam hala-dayý çocuklarýydý. Babam Ýstanbul’a gitmeye her karar verdiðinde bir terslik oluyor ve bir türlü gidemiyorduk.

Evimiz tek katlý ve eskiydi. Kapýmýz her gelenin itip içeri girebileceði kadar kýrýk döküktü. Oturduðumuz yerden geleni görebilmenin rahatlýðý ve çevre samimiyetinden dolayý da tamir edilmesi geciktiriliyordu.

Okulun bahçesi ile evimizin arasýnda ince bir sokak vardý ve ben duvardan atlayarak okula gider teneffüslerde de tekrar duvardan atlar eve girer anneme bakardým. Bazý günlerin sabahlarý ya da akþamüstlerinde pencereden baktýðýmda karþý sokaða uzanan yokuþtan küçük ablamýn kucaðýnda kýzýyla bize doðru geldiðini görür eski kalabalýk günlerin özlemini gözlerime yükler, sevinirdim.

Babam evimizin bahçesine bir atölye kurmuþ, motor tamiri yapýyor, zamanýný emekli maaþýnýn yanýnda ek gelir elde edip, geçimimizi desteklemek için çalýþýyordu.

Annem, her zaman olduðu gibi evin günlük iþleriyle ilgileniyor, kendini sorumlu tuttuðu kiþilere hizmette kusur etmiyordu.

Büyük abim Liseyi bitirdikten sonraki zamanlarda neredeyse hiçbir iþte çalýþmadý ve evin en sessiz köþesini bulup hep bir þeyler yazardý. Onun dünyasýna kimseler giremez zaten o da kendi dünyasýna kimseleri sokmak istemezdi. Kendi kendine büyür, yazdýklarýnda kendini büyütürdü.

Küçük abim on iki eylül döneminin kargaþasý sýrasýnda artýk okuyamayacaðýný anlamýþ, okuldan ayrýlmak için belgesini almaya gittiðinde yapýlan bir ihbar üzerine polisler tarafýndan Gölcük ceza evine gönderilmiþ, burada kendine yapýlan iþkencelerle beraber yedi ay mahkeme bekleyip hakkýnda hiçbir delil bulunmayýnca beraat etmiþ, iþkencelerden kalan izlerini de yanýnda getirmiþti. Sonrasýnda da bulabildiði her iþte çalýþýp evin geçimine katkýda bulunuyordu.

Ben, o yýl açýlýþýnýn ikinci yýlýnda meslek lisesine kaydýmý yaptýrdým. Resim yapma yeteneðim vardý ve eðitimini almayý istiyordum. O yýlýn bir bayram sabahýnda büyük eniþtem elinde bir paket yaðlý boya ile geldi. Sanýrým o güne kadar aldýðým ilk hediyeydi ve sanata ilk teþvik ediliþimdi. Bu onur verici davranýþý yapan eniþtem, sanatçý hassasiyetinde ve þairliðini kimsenin bilmediði daha sonra da bilemeyeceði bir þairdi.

Benden küçük iki erkek kardeþim de bu olanlarýn içinde nasýl bir yaþamý örnek aldýklarýný bilmediðimiz bir büyüme içerisindeydiler.

Annem ve babam yaþlanýyordu. Her birimiz önümüze sunulanlarý deðerlendirebilmek adýna birbirimizden farklý seçimlere doðru yol alýyorduk. Yaþantýmýz iyi kötü gidiyordu, ta ki o gün annemin en küçük erkek kardeþi bizi ziyarete gelene kadar. Dayýmýn, eniþtemi çok sevmesi ve ona yaptýðý birlikte çalýþma teklifi ile hepimizin yaþantýsý deðiþecekti. Ve sanýyorduk ki her þey daha güzel olacaktý. En azýndan ablam ve eniþtem için.
Eþyalarýný topladýlar… Kucaklarýna üç yaþýndaki oðullarýný alýp Ýstanbul’a yerleþtiler. Özlemlerimizi ara ara yaptýklarý ziyaretlerle gideriyorduk.

Ve yaþam, zamaný sýrtýndan akýtarak devam ediyordu…

Ablam ve eniþtemin Ýstanbul’a gidiþlerinin yaklaþýk ikinci ayýnda aldýðýmýz haber, eniþtem ile dayýmýn Ýzmir’e gitmeleri gerektiði, geçerken de eþ ve çocuklarýný bize býrakacaklarý, dönüþlerinde de alýp gidecekleriydi. Yaklaþýk bir hafta kalacaklardý.
Çok sevinmiþtik. Annemin mutfak hazýrlýklarýyla baþladý telaþýmýz.
Ocak ayý olmasýna raðmen hava oldukça güneþliydi.
Belli ki mevsim bile ortak olmuþtu sevincimize.
Sonra geldiler…sarýldýk..öpüþtük…
Sevincimizin pencerelerimizden sokaða taþmasýna tanýk oldu komþular.

Dayým Naci… Otuz üç yaþýnýn gençliðinde iþ sahibi, kelli felli, zengin ve o kadar da iyi bir adam. Ýki kýzý vardý ve erkek çocuk istemelerine raðmen yengem üçüncü kýzýna hamileydi.
Ve yengem… Dayýmýn Ýskenderun’dayken beðendiði, âþýk olduðu, birinci eþinden boþandýðý için kendine ikinci eþ olarak seçtiði çok güzel bir kadýndý.

Þimdi bizdelerdi… Ocak ayýnýn güneþli bir kuþluk vaktinde, pencerenin önünde kahvelerini içiyorlardý hep beraber gülüþmeler eþliðinde. Sonra eniþtem ve dayým müsaade istediler yola koyulmak için. Eþlerini ve çocuklarýný anneme emanet ettiklerini söyleyip, sanki dönüþü olmayan çok uzun bir yolculuða çýkýyormuþcasýna sýký sýký sarýlýp, doya doya öptüler her birimizi uzun uzun.

Gittiler…

Beþ ya da altý günü birlikte geçirdik ablam, yengem ve çocuklarla. Eþlerinin kararlaþtýrdýklarý günden daha geç dönecekleri haberini alýnca Ýstanbul’a kendileri dönmeye karar verdiler ve ertesi gün Yalova’dan kalkan arabalý vapurun sabah saatine yetiþtiler.

Evimizin þenliði gitmiþti… Eski sýradan yaþantýmýza, ayný düzenimize geri dönmüþtük ayný gün içinde. O geceyi her birimiz ayrý köþelerde sabah edecektik ama sabahýn olmasýna az kalan bir saatte kapýnýn hiç durmayan ziline uyandýk telaþý üstümüze sararak.

Polis!

__Kayýtlardan ancak size ulaþabildik. Yaþar Çalýþal’ýn ailesi sizler misiniz?
__Evet… Diyor annem korkuyla…__Neden?
__Bursa’da hasta hanede. Yakýnlarý yanýna gitsin diyerek uzaklaþýyor.

Babam telaþla giyiniyor ve gidiyor… Hepimizi bir korku sarýyor… Eniþtem kýsa bir süre önce mide ameliyatý geçirmiþti bu sebeple olabilir diyoruz. Bursa bir saatlik yol otobüsle birkaç saate kalmaz haber alýrýz nasýlsa…

Babama göre yol bitmek bilmiyor… Neler olduðunu bilmiyor… Bir demet çiçek almalý, hasta odasýndan içeri girince eniþtemi görmeli, eniþtemin gözleri gülmeli diye düþünüyor.

Hasta haneye vardýðýnda danýþmaya ismini söylüyor eniþtemin. Babamý bir odanýn kapýsýna götürüyor görevli sonra kapýyý açýyor ardýna kadar. Babam titriyor…odanýn içinde iki sedye..iki kiþi..iki kiþinin de yüzü örtülü.

Görevli sýrayla kaldýrýyor örtüleri…

__Yaþar!

__Naci!

Dünyasý baþýna yýkýlýyor… Kaybediyor kendini babam…

Bizler iyi haberler bekliyoruz, kötü haberleri yakýþtýrmadan ne yüzümüze ne yüreðimize…

Babam gelmiyor bir türlü…akþam oluyor neredeyse…Birazdan kapý açýlýyor kendiliðinden ,alaca akþam üstünün yaþlý yüzüne vurduðu,gözlerine felaketlerin düþtüðü dedem giriyor içeriye..ayaðýnda mesleri…ellerinde lastikleriyle. Titreyerek… Aðlayarak… Çýrpýnarak!

__Naci! Diyor… Baþka bir þey demiyor… Annem anlýyor... Ben anlýyorum… Sonra herkes anlýyor.

Bizim Naci’den, onlarýnsa Yaþar’dan haberleri yok.Ýki ayrý þehre ulaþmýþ iki ayrý acý haber..
bir tek haberin adý ayný… Ölüm!

Her kiþinin, her ailenin yaþadýðý ya da bir gün mutlaka yaþayacaðý kaçýnýlmaz bir gerçekti ölüm. Erkenciliði olmasa katlanýlabilirdi belki. Ama yine de katlanýlabilecek bir yaný yoktu ölümün.
O mu bize geliyordu biz mi ona gidiyorduk. Bunu bilmediðimiz için kader diyorduk.
Belki de kaderimizi çiziyorduk. Ya da kader bizi içindeki aðlara çiziyordu, çünkü yaþantýmýz deðiþiyordu. Yaþantýmýz akýp giden bir yaþamýn içinde duracaðýmýz yeri belirliyordu.Týpký ablamýn ve eniþtemin yeni bir yaþama kucak açmak için gitmeyi belirlediði þehir gibi.


Dedem…Ak sakallý…Ak yüzlü dedem……tek baþýna çýkýp gelmiþ..nasýl gelmiþ..nasýl eder…nasýl gider…bilmiyorum..hatýrlamýyorum… Ellerindeki lastikleri giyemeden ayaðýna , eniþtemin haberini de oðlunun haberine birleþtirip Bursa yollarýna atýyor bedenini. Dedemin gidiþinin ardýndan babam geliyor..Tanýklýðýnýn acýsý evde kýyameti koparýyor.Anlatýyor anneme nelerle karþýlaþtýðýný…Ve nasýl olduðunu olayýn.

Dönüyorlarmýþ birlikte….Az kalmýþ ilçeye varmaya…Ýnceden yaðan yaðmur kayganlaþtýrýyor asfaltý…Önlerinde ýþýklarý yanmayan çelik kasalý bir traktörü son anda fark ettikleri belli arabanýn fren izlerinden.Ve son buluyor iki can orada..yýkýlýyor hayatlar…acýmak üzere canlar.

Biz aðlýyoruz. Bütün sokak aðlýyor, hemen ardýndan þehir aðlýyor !

Babam __cenazeler Ýstanbul’a gidecek. diyor.Ertesi gün beni ve iki kardeþimi evde býrakýp Ýstanbul’a gidiyor herkes.
Gece bitmiyor.Ertesi gün bitmiyor.Televizyon kapalý..evde nefes sesi bile yok…gülüþmelerimizin izleri gözyaþlarýna bulanmýþ… duvarlarda,pencerelerde,her eþyada...Evimizin kapýsýný ayaðýyla iten herkesi bir an da karþýmda buluyor kendimden geçmiþliðimi silkeliyorum üzerimden…Ne olmuþ diyorlar..bildiklerimi anlatýyorum…Eniþtemin babasý geliyor,sonra kardeþi..ilk defa görüyorum…aðlýyorlar…sarýlýyoruz…gidiyorlar.
Gecenin yarýsýný çoktan geçmiþ bir vakit…hava buz…her yer gibi yürekler de buza kesmiþ…
Baþým yastýkta, gözlerim tavanda..bir daha gün doðmayacakmýþ gibi …hiç sabah olmayacakmýþ gibi…korkuyorum …Kapý açýlýyor aniden ..korkum büyüyor yine..Karþýmda annemin dayýsýný görüyorum,gözlerinin kan çanaðýna dönmüþlüðünü saklamaktan yorulmuþ… kucaðýnda yeðenimle ablamý görüyorum,apar topar evden çýkmýþlýðý belli her halinden.Þaþýrýyorum aklýmca…Öyle ya cenazeler Ýstanbul’a gidiyorken , ablam neden buraya gelsin…


Son vapurla geçiyorsun denizin üstünden, görmek için sevdiðinin yüzünü,
Yanýndan teðet geçiyor ilk vapurla sevdiðin, gör diye son defa yüzünü.

__Neredeler ? diyor ablam __neden kimse yok ?
__Ýstanbul’a gittiler …diyorum
__Neden ? diye soruyor ..anlam veremiyor…
__Cenazeler Ýstanbul’a gidecekmiþ diye herkes Ýstanbul’a gitti abla…diyorum.
__Ne cenazesi ? diyor ablam.
Olayý bilmediðini düþünemiyorum…olanlarýn nasýl anlatýldýðýný bilmiyorum…
__Dayýmla eniþtemin cenazeleri….diye aðzýmdan çýkýveriyor.

Ablamýn gözleri yere düþüyor…Ýnanmamýþ bir duygu sarýyor yüzünü..yakýþtýrmýyor böyle bir durumu ne kendine ne kocasýna...Annemin dayýsý artýk saklamýyor gözlerinin kan çanaðýný.Arka odaya hazýrlýyorum dayýmýn yataðýný,gece boyu hýçkýrýk sesleri yol alýyor koridor boyunca odamýza.
Ne yapacaðýmý bilmiyorum..Ablam oðluna sarýlýp sýkarak, öperek ve dualar ederek sabahý bekliyor göz yaþlarý içinde.Aydýnlýða kavuþmadan gün, soðuk havanýn içine girip dönüyorlar Ýstanbul’a günün ilk ýþýklarýnda ilk vapurla…


Tarih on beþ ocak...Hamam sokak numara 18…. …
Þarkýlara söz yazýlamýyor , notalar makamsýz dökülüyor yüreklerden… tek katlý…iki katlý evlerin camlarýndan çakýlýyor yere aðýtlar.
Çerçeveye alýnmýþ iki çift canlý bakýþýn ardýndan iki cansýz beden yürüyor sokaða eller üstünde…
Ana,baba,eþ,dost tüm yürekleri parçalayarak,
Son yolculuklarýna uðurlanýrken… Tuzlu yaðmurlara bulanýyordu sokak.


Yaþanmak istenmiþ hayatlarýn tüm kanýtlarý siyah beyaz fotoðraflarýn sarýyý çalmýþlýðýnda , eskimiþliði çoktan kucaklamýþlýðýnda þimdi.










Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Midye

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mayýs Papatyalarý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sevdim Seni Der… [Þiir]
Kaygýlar III / Umut Iþýðý [Þiir]
Karadýr Deniz Aðlamaklý Hep Ýskeleler [Þiir]
Denizkýzýydým Vurgun Yedim Mavimde… [Þiir]
Bin Renkli Sevdam [Þiir]
Son Sözüm Ön Sözüme Satýrbaþýdýr [Þiir]
Yarýmým [Þiir]
Kaygýlar V / Yol [Þiir]
Kaygýlar II / Tanrý Ya da Doða [Þiir]
Kaygýlar VI / Zaman [Þiir]


Nurten Turhan Yüksel kimdir?

Sevdayý býrakmadým avuçlarýmdan. Bu yüzden hiç görmedim avuç içlerimi.

Etkilendiði Yazarlar:
:))


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nurten Turhan Yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.