..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > Yavuz Nufel




15 Ağustos 2008
Şairciklere Şaireciklere Birinci Ders...  
Yavuz Nufel
Abdülhak Hamit Victor Hugo hayranıdır... Yahya Kemal Beyatlı Fransız Nerval’e olan hayranlığını gizlemez... eselerinde Nerval etkisi açıkça görülür....


:CFFD:


Yavuz Nufel

Fransa’da sokaktaki insanın acılarını, sevinçlerini, aşklarını, sorunlarını anlatan şiir akımı Romantizm, 1789 devrimiyle başlar... Daha önceleri ise soyluların yaşamının anlatıldığı Klasik Akım hakimdir Fransız şiirine...

Türkiye’de Tanzimatla başlayan, Cumhuriyetle hızlanan batılılaşma hareketi sonucu bazı Türk şairler, Fransız şairlerinden büyük ölçüde etkilenirler... Kimileri yalnız yöntem ve Fransız şiirinin havasını alırken, kimileri dizeleri değiştirir, kimileri olduğu gibi aktarmakta ( İntihal) bir sakınca görmez!..

Abdülhak Hamit Victor Hugo hayranıdır...

Yahya Kemal Beyatlı Fransız Nerval’e olan hayranlığını gizlemez... eselerinde Nerval etkisi açıkça görülür....

Yahya Kemal Beyatlıya göre, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy, François Coppe’nin Türkiye’deki Tilmizleridir...( Öğrencileri)

Cahit Sıtkı Tarancı ise hangi Fransız şairi çevirdiyse onların dizelerini bazen olduğu gibi aldığını, bazen de küçük değişikliklerle kendi şiirine aktardığını görülür...
Apollinaire:
“Geçiyordum Seine kıyısından
Eski bir kitap koltuğumda” derken
Tarancı:
“Geçtim bir akşam Sadabat’tan
Koltuğumda Nedim Divanı...” diyor

İlginç değil mi?
Bitmedi!
Baudelaire, “içe kapanış” şiirinde:
Uslu dur ey hüznüm daha sakin ol
Akşam diyordun işte oldu akşam...
Okurken Cahit Sıtkı’nın Abbas’ını hatırlayıverdiniz değil mi!
Haydi Abbas vakit tamam
Akşam diyordun işte oldu akşam...



Necip Fazıl Kısakürek’de ise İngiliz Shakespeare ile Fransız Baudelair’i etkilerini, çevirilerinin izlerini görüyoruz.. Baudelair “Vampir”şiirinde:
Nasıl kumarbaz kumara
Nasıl şisesine sarhoş
Nasıl kurtlarına bir leş
Bağlandıysa – Lanet, sana
Ben de bağlandım o kadar, diyor...
Necip Fazıl’ın Beklenen şiirindeki dörtlüğü ise malum:
Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar...

Bu iki şiir iyi incelendiğinde farklılığın sadece sözcüklerde olduğu aşikardır...

Ahmet Muhip Dıranas:
“Hatırası Kalbe ışıklarla dökülen
En sevgiliye, en iyiye, en güzele”
diyor; pek Baudelaire ne demiş asılarca önce bir bakalım:
“Kıpırdanıp gözlerinde çiçeklendiğin
En güzele, en iyiye, en sevgiliye”

Bu kadar benzerlik sizce tesadüf mü?

Orahn Veli Kanık:
“ Dağ başındası
Derdin günün hasretlik
Akşam olmuş
Güneş batmış
İçmeyip de ne halt edeceksin?” diyor...

Ya Paul Eluard ne demiş ne yazmış:
Kapılar tutulmuş
İçerde kalmışız
Yollar kesilmiş
Karanlık bastırmış
Sevişmeyip de ne halt edeceğiz”


Nazım Hikmet, “ Etkilendiğim şair olarak Maiakovski ileri sürülüyor, eğer etkilendiğim bir şair varsa Maiakovski’den çok Paul Eluard olabilir” diyor açıkça...

İsviçre’de ve Fransa’da eskiyen özgür dize dadacılık, Fransız Kültürü ile beslenen Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rıfat’ın “Garip” kitabıyla ülkemize giriyor...

Şiiri yirmi yaşlarında bırakan Rimbaud özentisi şairlerimizin başında Ahmet Muhip Dranas, Melih Cevdet Anday, İlhan Berk ilk akla gelenler...

Daha sonrakilerinde Fransız şairlerin kitaplarını sıkça karıştırdıkları aşikar... Bunlardan Attilla İlhan’ın gözdesi ( Villon’un evrenselleştirdiği “ ballade’den”, olurken Cemal Süreyya, Apollinaire’yi ve Rimbaud’ı baştacı ettiği görülür...

Yukarıda adı geçen şairlerin onlarca şiirinde Fransız şairlerinin mısraları ya birebir alındığını ya da çok yakın benzerlikler görüldüğü bir gerçek...


ŞAİRLER GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEZ. ŞİİR ŞAİRİN ÜRETİMİDİR... ŞAİR BİR TOPLUM İÇİNDE YAŞAR, DOLAYISIYLA ONU İÇİNDE YAŞADIĞI TOPLUMUN DEĞER YARGILARI, SOSYAL KONUMU VE BUNUN SONUCU OLAN ŞİİR AKIMLARI YÖNLENDİRİR, diyor Erdoğan Alkan...

Ben de; şair, yaşadıklarını yaşatan, hissettiklerini hissettiren; yaşadığı dönemin ve olayların canlı tanığıdır diyorum...
O halde sorarım size yukarıda adı geçen şairler, fransız toplumu ile 16. yy da ya da 17 yy da birlikte mi yaşamışlardır, aynı değer yargılarına mı sahiptirler... Sonuç olarak; Tanzimattan 1980 lerin ikinci yarısına kadar şiirimiz, batı adıyla, arkadan, gecikmeli olarak topal adımlarla hep Fransız şiirini izlemiştir...
Genel anlamda Batı tarzında özgün Türk şiiri kimliğine ancak 1980’lerin ikinci yarısından sonra kavuşmuştur, demek yanlış olmaz!

Not: Kaynak olarak Erdoğan Alkan’ın şiir sanatı kitabına bakabilirsiniz

.Eleştiriler & Yorumlar

:: garip bir durum yok....
Gönderen: kemal düz / , Türkiye
18 Eylül 2008
bilimde, sanatta, sosyal bilimlerde kimse tam yaratıcı olamamıştır. edebiyatta da durum budur. tamamına yakın şair olarak bildiklerimizi de buna katabiliriz; varolanın üzerine 1 eklemişlerdir...bu da onların uslübudur. bu durum da gayet normaldir. yukarda sözü ettikleriniz tabiki fransa'da yaşamamışlar..ha orası ha burası ne farkeder ki..evrensel değerler her yerde aynıdır..su her yerde 100 derecede kaynar..her yerde iki kere iki dörtdür...

:: başlık çok etkili
Gönderen: Feyza / , Türkiye
10 Eylül 2008
ben yeni birşey öğrendiğime seviniyorum ve şaircik ve şairecikler ismine canı gönülden katılıyorum her eline kalem alan şiir yazmaya çalışıyor

:: Nüanslar üzerinde durulmalı...
Gönderen: Zeynep Yıldız / , Türkiye
5 Eylül 2008
Kimilerini masumane öykünüşler olarak hissederken kimilerini de hayretle karşıladım yazıda tespit edilen benzeyişlerin.Bu nüans üzerinde de durulmalı bir yerde, diye düşünüyorum.Çok mühim ve değerli bir araştırma fikrimce. Bakarken görmeyi de bilmeli. Teşekkürler emeğinize...

:: Türk şiiri...
Gönderen: Necat Dilaver / , Türkiye
28 Ağustos 2008
Yazdıklarınız ve örnekleriniz güzel ama Türk şiiri hem batılı olamaz hem de yüzyıllardır özgündür...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yorum Nedir?
Ne Şiiri, Hangi Şair, Ne Günü
Olmaz Olmaz Korkmayın!
Buldum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ateş Her Zaman Düştüğü Yeri Yakmıyor [Şiir]
Enkaz Altında [Şiir]
Anam, Bacım, Avradım [Şiir]
Boyacı Çocuk [Şiir]
Gurbetçi Destanı'ndan [Şiir]
Deniz Kızı [Şiir]
Nezih Güzelliklerin Eşsiz Timsaline [Şiir]
Şikayet [Şiir]
İtiraf Edin [Deneme]
30 Euronuz Var mı? [Deneme]


Yavuz Nufel kimdir?

Şair yaşadıklarını yaşatabilme hissettiklerini hissettirebilme bilgi ve becerisi olan kişidir. Ayrıca şair, yaşadığı dönemin, olayların canlı tanıdığıdır diye düşünüyor; her sey gibi şiirin de günümüzde oldukça kirletildiğine, temizlemek gerektiğine inanıyorum dostlar ! Şiiri yazmadan yaşamak gerek. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazim Hikmet, Orhan Veli, Ahmet Arif, Neyzen Tevfik


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yavuz Nufel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.