Deney, herkesin hatalarına verdiği addır. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Hadis Kişioğlunun maneviyatı ve kişiliğinin dışa yansıması, o'nun madde ile olan ilişkisindeki orantılığı da belirler! Bu cümleden; Ebu-Zer'in kişisel devrimci eylemlerine daha bir ivme kazandırmasına sebep olan olayların geliştiği yer ve zamandan bazı anekdotlar aktaralım. Ki; Ebu-Zer gibi bir devrimcinin içinde bulunduğu dönemi kısmi de olsa anımsayıp, anlamaya çalışalım. Kufe: Halife Osman'ın Kufe valisi olarak atadığı Velid'in aldığı alkolün etkisi ile Kufe Mescidi'nin minberine ...sı ve Cum'a namazını, çarşamba günü kıldırması! Halife Osman tarafından Kufe valisi olarak atanan Velid'in; ''Umeyyeoğulları'nın, Ali'ye olan kini savaşlarda babalarının öldürüldüğü içindir.'' Sözünü çekinmeden söylemesi. Umeyyeoğulları'nın ileri gelenleri, Velid' in İslamdışı eylemlerinden ötürü halkta oluşan endişlerin yolaçabileceği tehlikelere karşı Velid'e, nasihat mahiyetinde bazı hatırlatmalar da bulunduktan sonra. Velid'in; ''Ben sizin gizlice yaptıklarınızı açıkca yaptım sadece'' şeklindeki cevabında istemdışı da olsa bazı gerçeklerin dile gelmesi. Şam: Şam valisi olarak atanan Muaviye bin Ebu-Sufyan'ın; İslam kuvvetleri tarafından elde edilen Fey ve ganimetleri, kendi şahsi çıkarları için kullanmasından dolayı Şam'da sürgünde olan Ebu-Zer tarafından kınanarak halkı Muaviye'ye karşı kışkırtması ile Muaviye'nin, Fey ve ganimetlerdeki tasarruf haklılığını ıspatlamak için Ebu-Zer'e; ''Biz Allah'ın kulları değil miyiz?'' sözüne karşılık Ebu Zer'in; ''Tabii ki Allah'ın kulusun ama Allah'ını unutan bir kulsun. Kadehlerin artmış ve yemeklerin fazlalaşmış, mutfağında kaç çeşit yemek pişiyor söyler misin Muavviye?'' diye karşılık vermesi. Medine: Ümm-ül Mü'minin Aişe; Kufe valisi Velid'in fasıklığından ötürü ''Henüz çarıkları bile eskimemiş olan peygamberinizi nasılda çabucak unutuverdiniz?'' Diyerek peygamber mescidinde Medinelileri Halife Osman'ın mevcut iktidarına karşı kışkırtması. Ebu-Sufyan'ın; Uhud Mezarlığında söylediği ''Be kalk Hamza! Kaldır şu başını mezarından, Bedirdekilerin düştüğü şu durumu kalkta gör. Artık çok az insanın sadece dilinde Muhammed'in adı kalacak! Muhammed'in gücü artık Umeyyeoğulları'nın eline geçti. Şam valisi benim oğlumdur, Hind'in oğlu Muaviye. Ciğerin Hamza! Ciğerin Hamza! Biliyormusun amcaoğullarının artık hiçbirinin itibarının kalmadığını?'' Halife adına! Ebu-Zer'in Rebeze çölüne sürgün edilmesini isteyen Ebu-Sufyan'ın verdiği kararın haberini alan Ebu-Zer, Ali'nin yanına giderek söylediği; ''Ya Ali! benim Ebu-Zer, senin ve benim hayatımı bu cahil insanlar nasıl da mahvettiler. Beni tekrar şehirden sürgün ediyorlar'' demesi. Ve... Peygamberden sonra tahrip edilen ümmet ile kısmen zedelenen toplumsal mü'minlik kimliğinin yeniden teşekkül ve ihyası için çaba sarf eden. Eylemleri ve ilginç çıkışları ile imanının parametresi olarak günün hükümetini meşru görmeyen. “Evinde ekmek olmadığı halde kınından sıyrılmış kılıcıyla başkaldırmayan adama şaşarım” diyen. Devrimci ruhunu aradan geçen 14 yüzyıla rağmen aynı coşkunlukla bağrında taşıyan. Ancak girişimleri İslam toplumuna zarar veren, ümmet arasına tefrika koyan, meşru hükümete asi olan, Adaleti kendi reyince yorumlayan ''Yoksuluk kapıdan girince iman pencereden çıkar'' diye hadis üreten ve kendisinin sahbeden olduğunu kabul eden, Peygamberin ümmetine saldırganlık cürretinde bulunan ve Araptan kabul edilmeyen bir yabancı olarak Ebu-Zer! Halifenin veziri konumundaki Mervan'ın olduğu bir dönem ve tüm çabalara rağmen Ebu-Zer'i Rebeze çölüne sügrün kararını veren halifenin fetvasının geçerliliğini Ebu-Zer'e refakatlık yaparak iptal eden Ali'nin ortaya koyduğu tavır ile Ebu-Zer'in kişiliğinin ve eyleminin haklılığını çağlar ötesinde sergilemek gizemini bereberinde taşıyamamış olmak. Ne hazin! Tarih ve tarihteki mümtaz kişilerin, kişilik ve felsefelerindeki menupülelik, genellikle sözsel övgülere gark edilerek üstlenilen asıl misyonun imhası sinsiliğini mi gütmelidir? Bu tür manupülasyonlar bilmeyerek yada belli bir hedef gözetilmeyerek yapılmış da olsa, tarihin ve bu çalışmanın ana ekseni olan şahsiyet hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadan ötürü olabileceği hüsn-ü zan'ını kabul mu etmeli? Kimi zamanda bu tür çalışmalarla perde arkasında gizli hedeflere ulaşılmak için şahsiyetler denek olarak kullanılmak mı isteniyor? Herhalukarda öyle ya da böyle, bu tür çalışmaların nihayi sonucu tarihteki mümtaz şahsiyetlerin üstlendiği misyonunun muğlaklaşmasına ve toplumun elde etmek istediği gerçek mesaja ulaşamama ile bunun tabii sonucu olarak, toplumun kendi zamanını yakalayamama ve bir nevi sermaye kaybına yol açacağı bilinen değil midir? Ebu-Zer'in yapmak istediğini İmam Ali'nin buyurduğu '' İnsanların aklının alacağı kadar konuş'' sözü içinde tahlil edilirse, günümüz insanı Ebu-Zer'in söz ve eylemlerinden kendi akılları oranında faydalanacaktır. Bu demek değil ki, Ebu-Zerin eylemlerini kendi akıllarının sınırı ile sınırlandırma selahiyetine sahiptir! Ebu-Zer Hakkında ki çalışmasında '' Fakirleri, zenginler aleyhine kışkırttığını ileri sürerek Muaviye, onu Halife Osman b. Affan'a şikayet etmişti, Hz. Osman da Ebu-Zer'i Medine'ye çağırdı ve bir müddet sonra Rebeze'ye gitmesini tavsıye etti, Ebu-Zer de İmam'a itaatı gerekli sayarak Rebeze'ye gitti, vefatına kadar burada yaşadı.'' tesbiti ile düşüncesini topluma empoze etmek isteyen akademik ünvanlılara hatırlatılması gerekli olan bir hatırlatma olmamalı mı? Tarihin bize ulaştırmak istediği olayların bütününe ulaşamamak elbette eksiklik değildir. Ancak islam tarihinde mümtaz bir kişilik olarak hak ettiği konumu kazanan Ebu-Zer hakkında söyleyecek sözü olanların bu kişilikten habersiz kalması, ya tarihten gerekli olan hisseyi alamamak. Ya da tarihi kendi isteği doğrultusunda yorumlaması olarak anlaşılmaz mı? 15 Eyl 2008
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |