Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
Evet kast sistemi hala devam ediyor. Belki eskisi gibi, kastlar arası geçiş imkansızlığı günümüzde yok ama, şartlar ve imkanlar açısından bakıldığında, kast sisteminin devam ettiğini görebileceksiniz. Mesela şartlar ve imkanlar derken, buna aileden başlayıp disiplinli bir hayata kadar oluşan yelpaze de girmektedir. Daha henüz ortaokul lise çağlarında çocuklarımızın geleceğini planlayan, sözüm ona planlamayı ise not sistemi olarak algılayan bir zihinle karşı karşıyayız. Mesela lisede ki, not ortalaman ve mezuniyet alanın senin daha hayata başlamadan, hayatını manüple etmeye başlıyor. Mesela şans eseri büyük bir rahatsızlık geçirmekten dolayı, ders sistematiğinden uzaklaşman ve bunun sonucu uzun bir sürede toparlanma süreci yaşaman veya disiplinsiz veya gamsız bir ailenin çocuğu olarak eğitim sürecine katılman, şüphesiz ki, not ortalamanı etkileyeceği gibi senin gerçekte yetenekli olduğun alanla arana da mesafe koyacaktır. Esasen zeka dediğimiz şey algılama ve idrak yeteneğidir. Fakat çeşitli şartlar sebebi ile algılama ve idrak kabiliyetini ortaya koyamamış gençlerimizi harcıyoruz bu sınav sistemi ile. Beni bu yazıdan dolayı eleştirenler olabilir ama onlara şu örnekle cevap vermek isterim. Üniveriteye giriş sınavının iki basamaklı olduğu yıllarda bir çok okul birincisi açıkta kalırken, eğitim sistemizin vasat diye nitelendirdiği talebeler, üniversiteye girmeye hak kazanmıştı. Esasen bu belki de onların vasatlığı değil, şartların onların üzerine yüklediği zorunlu bir vasatlıktı ve bu vasatlıktan idrak ettikleri oranda, çalışma ve disiplin ile kurtulmaları mümkündü. İyi eğitim almış veya eğitimine iyi para harcanmış insanların karşısında, bir zamanlar yoksul insanımızın tek silahı umud etmek ve çalışmaktı. Fakat şu anda bu silahı işlevsiz hale getiren bir sınav sistemi var ki, bu da eğitimli ebeveyn ile eğitimsiz ebeveynlerin çocukları arasındaki uçurumu yadsınamaz derece de açmakta, belki de gelecekte DAHİ olacak veya olabilecek gençler, sırf FIRSAT EŞİTLİĞİ olmamasından dolayı, bozuk para gibi harcanmaktadır. Ben bu eğitim sistemine Edison’un hikayesini anımsatmak isterim, zira Edison’un bir not ortalaması bile yoktu, çünkü gerizekalı olduğu gerekçesi ile, zaten okuldan uzaklaştırılmıştı. Arkadaşlar, zekasını ileriye doğru ve çok yönlü olarak kullanabilen insan SIRADIŞI dır. Yoksa sıradan ve rutin sınav sisteminin tavanını hedefleyen ve ezberî mantığa dayalı, bilginin kullanımını ölçmekten yoksun bir sınav sistemi dehaları ölçemez. Bu sebeple KAST SİSTEMİ hala devam ediyor ve fırsat eşitliğini yaratamamamızdan dolayı geleceğin dehalarını ara eleman olmaya mahkûm ediyoruz hala… Mehmet Fatih DOĞRUCAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Fatih Doğrucan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |