..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Ahmet Öztürk




7 Kasım 2008
Sevgilime Mektuplar 17. Mektup  
Ahmet Öztürk
yaşanmış günlerim


:AGAA:
17. Mektup

Uykusuz gecelerde seni düşünüyorum. Bir zamanlar ayrısı gayrısı olmayan iki kişi iken şimdi birbirinden bihaber yaşayan iki kişi olduk. Bir ömür birbirimizi bağrımıza basarken, şimdi senin yerine acıları bağrıma basıyorum. Senin için kaç gece akıl yordum. Kafamı kazan gibi ettim. Şimdi neredesin ne haldesin bilmiyorum iyi gün dostum. Nasılda sevmişim, nasıl sana bel bağlayıp umutlarımı hep senin için ekmişim. Kendim dahi kendime kızıyor şaşıyorum. Her şeye rağmen seni düşünmekten bir türlü kendimi alamıyorum. Başımı ne düşüncelerden kaldırabiliyorum ne de kederlerden. Alnımda senin ayrılığını, bir utancı taşır gibi taşıyorum. Etle tırnak olduğum sen sevdiğim artık sana diyecek bir sözüm kalmadı. Görüşeni karışanı kalmamış bir köşeye hoyratça atılmış zavallı yaşlılara döndü ömrüm.
Ömrümün saati olan kalbim acı içinde seni yad ederek atıyor şimdilik. Oysa bu kalp attıkça sana söyleyeceğim onca güzel kelimeler zincirlerle esaret altına alındı. Değişmek bilmeyen acı bir kanunu her an yaşar oldum. Hasret ve acı değişmez bir kanun bir talimat oldu bana. Dünlerimdeki tüm aydınlık güzel hatıralar şimdi kararıp çirkinleşti.
Bazen içimdeki bir ümit sesi; var git kapısına kederliyim hüzünlüyüm sensizim sessizim de. Haykır acıları anlat diyorum kendime ama yüreğim yalnızım mutsuzum demeye bir türlü dilim varmıyor işte. Bir şeyler engelliyor. Hiçbir şeyimle sana varamıyorum artık. Aklım ömür boyu sürecek bir ayrılık dese de, gönlüm inanmıyor. Sanki bir gün gelecekmiş gibi bir his taşıyor. Bedenimde yeri belirsiz bir umut taşıyorum. Kafamın içi kanlı bir savaş alanı. Düşüncelerimden, kavgaları karanlıkları bir türlü kovamıyorum. Dünyam her yerde başıma dar geliyor. Gündüzler renksiz ve soluk geceler uzun ve hüzünlü geçiyor.
Gün olur zavallı başımı alıp karanlığı kederi arkamda bırakıp gider miyim bilmem. Gözlerim ellerim dilim sevgiden nasibini almış huzur ve teselliyi çoktan kaybetmiş. Bu kara kötü günleri yüz üstü bırakır mıyım bilmem. Beynimde o kadar çok bilinmez cevabı olmayan soru var ki sevdiğim. Beynim sanki sadece soru sormaya yarıyor. Beni yargılamaya kederlere yollamaya yarıyor sanki. Onca yargıya rağmen hala huzura eremedi aklım. Aşkı ne anlayabiliyor ne de o büyük sırra erebiliyor zavallı aklım. O aşk ki bir sıvı misali insanı şekilden şekle kalıptan kalıba sokuyor. Sanki aşk eşittir hayat oldu bende. Aşk varsa hayat var aşk yoksa hayat yok. Nasıl ki hayatın iki yüzü var. Zıt kavramları taşıyor aşkta işte hayat gibi.
Akıl, insanın en büyük veziri, en kıymetli sadık bir nasihatçisi değimlidir ki sevdiğim. Kişiyi beladan huzursuzluklardan acılardan korumaya çalışan. Sorunları çözümleyen. Oysa akıl bazen ne kadar da cüce kalıyor dertlerin acıların karşısında. Susup kalsa iyi bazen de insanın canını acıtan en berbat düşünceleri üretiyor. Huzursuz gönlüme huzursuzluk katıyor. Başımın üstünde taşıdığım belalardan huzursuzluklardan kurtaracağı yerde daha beterini yapıyor.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgilime Mektuplar - 1. Mektup
Sevgilime Mektuplar 23. Mektup
Sevgilime Mektuplar 19. Mektup
Sevgilime Mektuplar 18. Mektup
Mutluluk
Sevgilime Mektuplar 20. Mektup
Sevgilime Mektuplar 21. Mektup
Sevgilime Mektuplar 22. Mektup
Sevgilime Mektuplar 9. Mektup
Sevgilime Mektuplar 10. Mektup

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çanakkale Destanı Ne Demekti?
Haramın Hayalini Kurmadan Yaşamak

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ağlama Çocuk [Şiir]
Kara Bulutlar [Şiir]
Bir Boğaz Destanı [Şiir]
Ne Güzel Şey Seni Sevmek [Şiir]
Sensiz Ankara [Şiir]
İstemezdim [Şiir]
Olmadığın Yerde [Şiir]
Gitti [Şiir]
Gurbet [Şiir]
Miras [Şiir]


Ahmet Öztürk kimdir?

hayat güzel. Yeter ki niyetin mutlu olmak olsun. Hele hele edebiyatla hayat bambaşka güzel. Yeter ki, güzelliği ararken, düşünürken, emek harcarken, yorulduğunda tatlı bir tebessüm olsun dudaklarında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
şimdilik yok


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Öztürk, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.