Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Ne yapacağımı bilmiyorum sensiz kalmak sesini duyamamak nasıl kötü bir duygu anlatamıyorum kimselere ya beni kimseler anlamaz ki anlayamazlar sen bile anlamadın ki beni Resmine baktıkça eski günleri anımsadıkça diyorum ki bazen iyi ki seni sevmişim iyi ki senin olmuşum ama sonra bana yattığın acılar geliyor aklıma hemen vazgeçiyorum bu düşüncelerimden keşke diyorum keşke yapmasaydım keşke tanımasaydım seni keşke bu kadar sevmeseydim. Yalan diyorum bana bütün söyledikleri, ettiği yeminler yalan sıcacık gülüşü sımsıkı sarılması yalan doğru olsaydı eğer bu kadar kolay vazgeçmezdi senden. Seni kendinden vazgeçirmek için bu kadar uğramazdı. Senin yerine başka şeyleri tercih etmezdi. Neyse şimdi o kadar da önemli değil bazı şeyler. Artık hiçbir önemi kalmadı Seni Sevmemin Seni Özlemememin Rüyalarımda Seni görmenin hiçbir anlamı kalmadı. Seni kaybettiğimi bilmek.Bir daha senle olamayacağımı bilmek.Bir daha sana sarılamayacağını, seni koklayamayacağını, seninle uyuyamayacağını bilmek ne kadar acı. Ve bütün bunlara karar verebilmek sensizliğe karar vermek. Seni değil de mantığı tercih etmek ne kadar zor ne kadar acı bilemezsin. İşte gittin hayatımdan. Senle iki yabancıyız. Birbirini hala çok seven iki yabancı.Bambaşka şehirde bambaşka hayatları yaşıyor. Bambaşka odalarda aynı acıları çekiyoruz biliyorum. Hayat ne garip.Ne umutlarla, nasıl gülümseyerek başlamıştık. Ne sözler vermiştik birbirimize. Asla ayrılmayacağız demiştik. Asla birbirimizi üzmeyeceğiz. Asla birbirimiz siz kalmayacağız. Mutlu bir hayat, sıcacık bir yuva bekliyor bizi gelecekte diyorduk. Ama ne oldu sonunda ayrıldık. Bizi bekleyen son ayrılık, acı ve gözyaşları oldu. Dayanmalıyız. Alışmalıyız bu duruma, bu yokluğa alışıp yeni yaşamlarımıza sarılmalıyız dört elle. Tekrar mutlu olabilmeyi denemeliyiz. Olmaz ya yapamayız ya. Ya olursa. Artık o kadar belli ki beraber mutlu olamayacağımız. Yaşanan onca acıdan sonra birlikte yapamayacağımız o kadar açık ki. Tekrar gelsek bile bir araya tekrar yaşayamayız birlikte. Ne sen vazgeçersin serseriliğinden, nede ben vazgeçebilirim özgürlüğümden. İşte böyle. ??? Sana artık nasıl hitap edeceğimi bile bilmiyorum. Adınla hitap etmek her zaman tuhaf geldi. Ama güzel cümleleri de yakıştıramıyorum bu ayrılıktan aramızda geçen düşmanca cümlelerden sonra. Bir adın bile kalmamış hayatımda, bir sıfatın bile kalmamış içimde. Peki, tüm bunlar yok olurken. Neden hala içimde acın var. Nasıl geçecek bu söyler misin bana? Peki, bundan sonra bizi nasıl bir yaşam bekliyor. Ne yapacağız, nasıl yaşayacağız karar verdin mi. Nasıl dayanacağız birbirimiz olmadan. Öğrenebilecek miyim sen olmadan nefes alabilmeyi, sensiz uyumayı öğrenebilecek miyim günün birinde. Ya sen alıştın mı yoksa bensizliğe ben yokken uyumaya alıştın mı? Yaşadığın her güzel olayda ben aklına gelmiyor muyum artık. Bana tercih ettiğin hayatla daha mı mutlusun şimdi. Olsun sen mutlu ol. Sen alış yeter ki bensizliğe. Belki günün birinde bende alışırım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SABRİYE NİŞANCI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |