Yazmak; bazen kaçýþ, bazen isyan, bazen hiç kimsenin gözümden aktýðýný göremediði gözyaþý, bazen küçük ve yaramaz bir çocuk, bazen duygularýmýn tamamen çýrýlçýplak kalmasý, bazen fýrtýnalý bir deniz, bazen içimi dinlendiren bir su sesi, bazen kuþ sesi , bazen kalabalýklar içinde yalnýzlýk bazen de tam tersi… Pek çok örnek verebilirim.

Kýsaca, yazmak yolculuktur benim açýmdan. Bu yolculuk sýrasýnda bazen yolcu bazen de hancý olurum.

Ýnsaným bir günüm bir önceki günüme ya da düþüncelerime uymayabilir. Ama doðru olduðunu bildiðim konularda asla ama asla boyun eðmem yanlýþ’a.

Birden çok doðru vardýr diye düþünebilirisiniz ki bu da doðrudur. Ýster buna kýsa yoldan istersek uzun yoldan eriþelim hiç fark etmez. Sonuçta en karmaþýk yollarýn bile ulaþtýðý ortak bir nokta bulunmaktadýr.

Bildiklerimi baþkalarýyla paylaþmak isterim (özellikle uzmanlýk alanýmda ise) . Bazen yalnýz kalýr, itilir, kakýlýrým. Caným acýmaz mý yüreðim daðlanmaz mý?

Her þeye raðmen yazmaya devam etmek isterim. Bazen yazdýðým bir söz bir cümle baþkasýna ilham kaynaðý olursa sevinirim.

Çocukluðumdan beri çevremde eksik olmayan iki þey bulunmaktaydý. Biri kaðýt, kalem, diðeri kitap.

Hiç unutmuyorum ilkokula giderken salonda bir akvaryumumuz vardý. Her akþam annemlerin iþten eve dönmesini beklerken, akvaryumdaki balýklarla ilgili hikayeler yazardým.

Gördüðüm,yaþadýðým herhangi bir olayý ya da baþka bir konuyla ilgili düþüncelerimi yazmaya baþladýðýmda konuya daha deðiþik açýlardan bakabilmekteyim.

Ýþte bu nedenlerden dolayý yazý yazmaktayým Kýsaca yazmak benim için iniþli çýkýþlý yaþamýn içinde bir soluklanmak, güzel bir fotoðraf çekmek ya da yaþama karþý imza atmaktýr.

Bu arada yazýnýn benim açýmdan çok önemli bir fonksiyonu daha bulunmaktadýr . Yazý, yazan kiþinin belki de gündelik yaþamda gerçek yüzünü göstermekten çekindiði, istemediði duygularýný, düþüncelerini, yaþama bakýþýný….Kýsaca kendi gerçek kimliðini ortaya çýkartýr.

Bundan dolayý yazý kiþinin yaþama attýðý imza ve yazan kiþinin gerçek yüzünü gösteren aynadýr.