Herþeye imgelem karar verir. -Pascal |
|
||||||||||
|
Zor ve uzun, gençlik yýllarý, rahat yaþlýlýðýna býrakmýþtý. Þimdi albümlerime baktýðýmda, hep özlemle onu düþünüyorum. Hayatta olsaydý, hergün yaptýðý "özel traþ törenini" yinelerdi... Yaþlýlýktan gözleri gölgeleri bile seçemezken, bir türkü tutturarak, yatak odasýnýn camýnýn önüne týraþ takýmýný itina ile dizerdi. Sýcak suyunu Anneannem getirir; O da, mýrýldanmaya baþladýðý, türkü eþliðinde, yüzüne týraþ sabununu bulardý. Týraþ býçaðý ile eline uzun gelen ama bembeyaz teninde, görülemeyen sakallarýný keserdi. Eðer eline uzun gelmiþ olan býyýklarý var ise, "singer" markasýný taþýyan, en azýndan altmýþ yýllýk makasý ile, parmak uçlarý ile yoklayarak, bulur ve keserdi. Ben ise, dedem beni görmesin diye, komando gibi yerlerde sürünür, onu izlerdim. Gözleri az gördüðünden, korkmamasý için sessizlik içinde dedemin türküsünü dinlerdim. O bir þekilde benim orada olduðumu hissederdi. Týraþ olduktan sonra, yanaðýna kocaman bir öpücük kondurur ve "kaymak dedemi öptüm" diye haykýrýrdým... Traþ sonrasý ablam, annem, ben ve anneannem dedemi öpme yarýþýna tutulurduk... insanýn çocukluk anýlarýnýn olmasý ne güzel. Aile büyüklerimiz þu anda hayatta olmasa bile, bu dünya ya, benim hayatýma, çocukluðuma acýsýyla tatlýsýyla, çok þey kattýlar. Istanbul'da Avrupa Yakasýnda otururduk. Anneannem ve Dedem özlediði için yaz tatillerinde, bir kaç günlüðüne Anneannem'in evine giderdik. Acýbadem'deki yaz tatillerimi hiç unutmam. Evde vakit geçirmek çok sýkýcý olurdu. Kendimzi sokaða atardýk.Þimdi Marmara sitesi olan yer, o tarihte, yani çocukluðumda, ortasý yeþil alan, yanlarda tek sýra palamut ve dut aðaçlarý olan boþ bir arsa idi. Buranýn adý bizim, dilimizde "çayýr"dý. Pikniðimizi burada yapardýk, Topumuzu burada oynardýk. Ýþte, dut'u ilk defa o zaman yemiþtim...! "Aðaç kedisi" olduðum için, aðaca çýkar dutlarý ceplerime doldurur, inmeye çalýþýrken de, yere düþerdim. Elbette yere düþünce o dutlar cebimde ezilirdi. Dutlar,cebimde ezilir, sularý kýsa pantolonumda, hiç çýkmayan lekler býrakýrdý... Þimdi çok komik geliyor. Anneannemin evine misafirliðe geldiðimizden ne kadar fazladan elbise getirmiþ olsa da, anneme iþ çýktýðýný çok iyi hatýrlýyorum. Bu çayýrýn içine doðru, ilerleyince, küçük bir 'orman' olduðunu keþfetmiþtim. Güya, define arardýk burada...! Bu küçük ormanýn sonu, þimdinin 'O aðacýn altý çay bahçesine' giden, Koþuyolu-Acýbadem caddesine çýkardý. Burada, Türk sinemasýnýn tonton amcasý, Hulusi Kentmen'in köþkü vardý. Ben kendisini burada, hiç görmemiþtim. Gerçekte de, var olup olmadýðýný hiç bilmiyorum. Anneannemin evinin karþýsýnda oturan, Büyük Dayýlarýn apartmaný, iki kapýsý olan ikiz blok'lardandý. Vakti zamanýnda, kapýcý için yapýlmýþ kýsa bir geçit vardý. Bir grup çocuk burayý kesfetmiþtik. Tek sýra olup, apartmanýn arkasýndaki tepecige týrmanýp koþarak, Apartmanýn arkasýndan, ikinci kapýya kadar gelir, apartmanýn önündeki kapýlý beton dolaptan yere atlar, koþarak geçite girerdik. Küf ve nem kokan bu tünelin, bitli olduðunu söyleyenler vardý. Kapýcýnýn uzun sopalý süpürgesi her geçiþimizde sert bir biçimde, yere düþerdi. Güya bu süpürge de "cadý süpürgesiydi.!" Örümceklerin sarktýðý, kedilerin dolandýðý tünelde, yoruluncaya kadar koþar; girer çýkardýk. Taa ki, Kapýcý amca, gelip küçücük yüreklerimizi hoplatýrcasýna kadar, baðýrdýðýnda da. "Cadýnýn kocasý geldi" diye çýðlýklarla baðýrýp; kaçýþýrdýk. Alt katta oturan, komþu teyzeler ve amcalar, sesimizden çok rahatsýz olup, kapýcýya söylemiþ olurdu. Çünkü, o geçitte yankýlanan çýðlýðýmýz, insanlarýn evlerine kadar giderdi. ...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Tuba , 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |