Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Sana herhangi bir isim vermek isterken ne kadar zorlandığımı, kararsız kaldığımı, sebepleriyle beraber sonuçlarını düşündüğümü, karakter sahibi olmasını istediğimi, seni yansıtması gerektiğine inandığımı, hayatın herşeklini yansıtması gerektiğini, güzelliklerle dolu olmasına inandığımı, gözlerini anlatması gerektiğini, dudaklarını tamamlaması lazım diye inat ettiğimi, ismin kadar asil olması gerektiğine karar verdiğimi, hiçbirşeye benzememesi gerektiğini düşündüğümü, sadece sana ait olması gerektiğini, hayat anlamında olması gerek diye ısrar ettiğimi hatırladığımı daha dün gibi anımsarım. Ama bugün sen yoksun, dün kadar uzaksın bana ve yarın kadar meçhul. Kelimelerin hepsinin üstünü örttüm yokluğunda, ne ıslanmalarını isterdim ne de sokak hırsızlarınca çalınmasını. Her defasında düşünürken sana dair hatıralar eşliğinde zaman tılsımının ettiklerini ve edeceklerine inancımı sorgular gibi bir ömür sadece; hayat. Sana herhangi bir düş kurmak isterken ne kadar zorlandığımı, anlamsız düşlerden bıktığımı, her düş’ün seninle anlam bulmasını istediğimi, güzelliğinin düşlerime onur kattığını anladığımı, farklılıklarını uzak da olsan düşlerimde yaşamam gerektiğine inandığımı, sözlerinin düşlerimin senaryosu olduğunu farkettiğimi, teninin düşlerimin en edepsiz zamanlarını yaşattığını sevdiğimi, günahlarımın günahlarını örtbas ettiğini gördüğümü, tüm hepsinin toplamında doya doya sen olduğunu anladığımı farkettiğimi anımsarım, düş gibi. Ama uykularım saçmsapan an’lara gebe ve ben sessiz çığlıklar içinde kendime sobelenmiş bir haldeyim. Yüzükoyun yattığım zamanlar dudaklarının yumuşak tatlı yanını hissederken hayal dünyamın geniş ve seninle zengin yanını şüpheyle farkediyor delirmeye yakın bir ruh halinin beni esir aldığına kesin kez emin oluyorum. Gülümsemeni bir kez düşlerken aynı gece rüyamda kahkahalar içinde seninle yıllar öncesinde bir güne gittiğimizi ve o gün’ü hiç yaşamadığımızı farkettiğimde sonradan hayalkırıklığıyla beraber tatlı bir mutluluk sarhoş edercesine bedenimi sardı. Sararken tüm mutluluklar acıdan habersiz sadece senle dolu zamanlarda, bildiğim özlediğim ne varsa yad ediyorum ve seni aşkların en zirvesinde tanrı katında gökte farzediyorum. Saraç 20/02/09
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © seyfettin araç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |