Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu |
|
||||||||||
|
Ve sonbahar hüzünlü yerlerde sarı yaprak. İçimde hatırası lâle bahçelerinin. Gözlerimde ışıklar titriyor göz kırparak Nedim’i kıskandırdın İstanbul kaldı adın. Genç Osman’ın çığlığı sarsar Yedi Kule’yi . Nedim’in kanı sular yedi renkli lâleyi. Yağmur hüzünlü düşer yere o günden beri. Devran hazan düşürdü gül çekiyor çileyi. Dinlenen masalınla İstanbul kaldı adın. Mutrib tellere vurdu gönüller büyülendi. Yeditepe üstüne bir gelin geldi dendi. Kalabalıkta yalnız hüzünlü Ayasofya. Süleymaniye mahzun Sinan’ı mı özledi. Divanda barigâhta İstanbul kaldı adın. Lâle, sümbül çinide şimdi edildi mahpus. Berraktı ufukların artık ufukların pus. Kız Kulesi endamlı endamı ayrı namlı. Topkapı Sarayı da bence önemli husus. Köşkünle sarayınla İstanbul kaldı adın. Ankara’dan dönüşü severdi “Yahya Kemal” Bu eskimez sevgiden her dem nasibini al. Sultan-ı şuaranın karargâhıydı sinen. Adın şiir güzeli muhtevan ise masal. Dile destan aşkınla İstanbul kaldı adın. Bâki, senin bağrından bekaya göçüp gitti. Nef’i dili yüzünden dünyaya veda etti. Sevgin tüm gönülleri zaten bîkarar etti. Her semtin ayrı güzel “Yahya” itiraf etti. Bir bitimsiz sevgide İstanbul kaldı adın. Emirgan has korudur serinletir tenleri. Semaver meftun eder çayını içenleri. Boğaz’daki esinti ilaç olur ruhlara. Anar mavi suları cihandan göçenleri. Bizim olduktan sonra İstanbul kaldı adın. Mavi deniz yakut çay gönülde can dolunay. İstanbul dolay dolay seni sevmek zor kolay. Dünyada İstanbul var kentler üstünde kral. Boğaz’ın ayrı güzel İstanbul çay bir de ay. Gönülde cem olalı İstanbul kaldı adın. Tarihin en cilveli en işvelisi sensin. İzin ver ki koynunda yorgun başım dinlensin. Hiç sevmeyi bilmedin ebedi sevilensin. Tarihin aşk kokulu sayfası seni anar. Bir aşkın hitamında İstanbul kaldı adın. Ezan sesinde gönül efendimin izinde. Onun sevgisi ile çarpan gönüller zinde. Rasulün övgüsüne mazhar oldu fatihin. Surları darmadağın etti Rab’bın izniyle. Mevla rızası vardı büyük fethin tezinde. Fuzuli sana hasret Bağdat’ta mahzun kaldı. Nedim sende yaşadı aşkı ile nam saldı. Şimdi Acem mülküne feda bir taşın kaldı. Eyüp Sultan bağrında Resul’den yadirgardı. Fatih’in sevdasından adın İstanbul kaldı. 14.10.2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |