Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
Geçen haftalarda, felsefe bölümünde staj yapan Baldan hoca bize “mektup kardeþi “ edinmeyi önerdi. Bu fikir benim çok hoþuma gitti. Türkiye’nin bir ucunda olan Kars, Mardin, Aðrý gibi illerde yaþayan bizden küçük bir kardeþe sahip olacaktýk. Onlarla mektuplaþacak, onlara minik, ihtiyaçlarý olan hediyeler yollayacaktýk. Çoðu kiþi bu projeyi önemsemedi. Fakat ben sanki yýllardýr böyle bir projeye atýlmak istiyormuþçasýna sevindim ve bu iþi gerçekleþtirmek için sabýrsýzlanmaya baþladým. Www.kardesinisec.com adresine girdim. Bu sitedeki öðrencilerin isimlerini ve kimlik bilgilerini öðretmenler giriyor. Seçilen çocuk bir daha seçilemiyormuþ. Yani ablasý abisi onunla yazýþmayý býrakýrsa o çocuðun bütün haklarýný elinden almýþ oluyordu. Sitede saatlerce çocuklarýn isimlerine baktým durdum. En sonunda kapadým gözümü, týkladým bir çocuðun isminin üzerine. Aðrý Hamur’dan Oktay Sarý isimli tam da kardeþimin yaþýnda bir oðlan çocuðu çýktý. Hemen öðretmenini aradým, haber verdim. Çok sevindi, “Oktay çok çalýþkan bir öðrencimdir, onun ablasý olmaya karar verdiðin için sana çok teþekkür ederim” dedi. O öðretmenin yaþadýðý sevinç ve teþekkürü beni inanýlmaz derecede mutlu etti. Ýþte o zaman bu tür küçük olaylarýn aslýnda bizim hiç fark edemediðimiz gerçek mutluluðun ta kendisi olduðunu anladým. Ta uzaklardaki bir kiþiyi mutlu edebilmenin, elli liradan az olan hediyeleri beðenmeyen basit ve sahte bir arkadaþa yaranmak ve mutlu etmeye çalýþmaktan çok daha güzel ve önemli olduðunu bir kez daha görmüþ oldum. Öðretmene, çocuðun bir adresi olmadýðýný sadece bir köy ismi yazlý olduðunu söylediðim zaman adam gülmeye baþladý. Meðer köylerde cadde, sokak ve kapý numaralarý olmazmýþ, hatta postacý bile yokmuþ oralarda. Postaneden birisi mektuplarý almaya gider, sonra’da kahveye getirirmiþ. Köyde zaten herkes birbirini tanýdýðý için de mektuplar pek kaybolmazmýþ. Büyük bir hevesle mektubumu yazdým ve yolladým. Zarfýn içine bir, iki kalem ve defter koymayý da ihmal etmedim. Aðrý Türkiye’nin ta diðer ucunda olduðu için mektubu taahhütlü yolladým. Tam bir hafta sonra mektubun alýndý belgesi geldi. Tabi ben bir sevindim bir sevindim. Hemen Baldan hocaya gidip olanlarý anlattým. Baldan hoca keþke zarfta koyup yollasaydýn mektubun içine orada zarf bulmak çok zor oluyormuþ dedi. Üç gün sonra beni birisi aramýþ. Okulda olduðum için telefonum kapalýydý. Aradýðýný gördüðüm zaman saat çok geç olduðu için yarýn ararým dedim. Ertesi gün o numara ben okuldayken tekrar aramýþ beni ama bu sefer telefonu hemen serviste açtýðým için onu geri aramak için zaman bulabildim. Meðer arayan Oktay’ýn babasýymýþ. Telefonu Oktay’a verdi bende Oktay’la sanki yýllardan beri tanýþýklýðýmýz varmýþçasýna konuþmaya baþladým. Mektubum ve hediyeler için çok teþekkür etti, orada hiç zarf bulunmadýðý için bana mektup yollayamadýðýný söyledi. Doðu þivesiyle konuþtuðu için onu anlamakta biraz güçlük çektim. Ona buradan ne istiyorsa gönderebileceðimi söyledim. Bana verdiði cevap aynen þu oldu : “ Buralarda soru bankasý hiç bulunmuyor, bana kitap yollaya bilir misin abla?” Benim yaþadýðým þehirde çocuklar kitabý hediyeden saymazken, bu çocuðun o yokluk içerisinde benden sadece kitap istemesi beni gerçekten çok duygulandýrdý. Eve gider gitmez kardeþimin çözmediði bütün soru bankalarýný topladým, okuyup okumadýðý kitaplarý ayýkladým, ona bir sürü boya kalemleri, defterler aldým ve bir koliye yerleþtirdim. Annemde bu konuya ilgisiz kalmayýp bana elinden geldiðince yardým etti. Hatta kardeþim Can bile onun o kýyamayýp yapmadýðý hayvan çýkartmalý kitaplarýndan birisini ona hediye etti. Ertesi gün koliyi göndermeleri için babaannemlere götürdüm Babaannemlerde beni hem çok üzen hem de çok sinirlendiren bir olay oldu. Babaannemlere gider gitmez büyük bir heyecanla koliyi kime ve niye göndereceðimi anlatmaya baþladým. Onlarýnda sevineceðini, mutlu olacaklarýný ve benimle gurur duyacaklarýný düþünüyordum. Yanýlmýþým! Dedem böyle iþlerle boþuna uðraþmamam gerektiðini hem kolinin bir sürü kargo parasý tutacaðýný söyledi. Ýþte o zaman deyim yerindeyse kan beynime sýçradý. Ben onlara yardým ederek onlarýn, yani sayýsý her gün artan bilinçsiz bir þekilde sürekli üreyen kiþilerden birine yardým ediyormuþum. Ben, hayat koþullarýndan dolayý Aðrý’lý o çocukla yaþadýðýmýz ayný sýnýrlar içerisindeki toprak parçasýnýn ayný olmasýna raðmen sanki farklý dünyalarýn birer elemanýymýþýz gibi olduðumuzu zannediyorken, aslýnda ayný koþullar altýnda olduðum birisiyle de farklý dünyalarda var olduðumuzu fark etmiþ oldum, o akþam babaannemlerde. Ýnsanlara yardým etmek, ufacýk bir çocuðu mutlu etmek bu kadar kolayken neden onlara daha önce yardým etmediðimi sorarken kendi kendime; bir insanýn bol parasý ve zamaný varken küçük bir çocuða ”bir kitap” yollamaktan aciz kalan bir yetiþkine anlam veremedim bir türlü. Ayný dünyada farklý yaþamak böyle bir þey olsa gerek…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Duygu Seyman, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |