"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Artık mevsim her zaman sonbahar olacak sine-i şevkim kalmayacak Ne kadar hicran varsa kalbimi esaretiyle dağlayıp, hıçkırığın kollarına bırakacak Gönlüm yanacak, dil susacak, bilmem ki aşk ne vakit muhtaçlığımı anlayacak Bahtım için sürurla esini yüreğimin yalnızlığına koyup sevdayı yaşatacak Ne yüreğimin burukluğuna gamsızım, ne hazzın nidasında uyur sayıklarım Lehçenin şehredemediği mananın edebine vurgunum, ruhumun serencamında yorgunum Ne kadar çile varsa meftun olmak için halime sarun, muhabbet olmazsa kullukta sorun Vecdin pınarında şahikalar dile geliyor, aşk sedasını gönüller için hasrediyor haz onun Sorma artık hazanın gönlüme ülfetle sunduğu bizarlığın çaresiz çırpınışlarını Kuruyan yaprağın ziknimde şimşek çaktıran hicranını, bir hesabın tutulduğu anı Ne kadar mahzunluk varsa, yüreğimde filizlenen hüzünlü ağıtın ibretli nutuklarını Boyun büktüren burukluğu, umutlarım için vaktin ilzam olmayan sonucu ve arı Boşver diyemiyorum, kalbimden sancıları ayıtlayıp felaha eremiyorum Yeter Allahım çektiğim çileler diyecek kadar, gönlümü aczin pervazlarına bırakmıyorum Sabır diliyorum, kanaatin raksında umutla bekliyorum, bahtım için hamt ediyorum Bir heves olsa, nefsim için zevk kapımı çalsa, gönül kapımı açmam, asla sürurla bakmam Sine-i melalimi zerketmek için hanifliğin rahlesinden inşirah için aşka muhtacım Dil ne kadar lal olsa da, gönül sesinin perdesinde sazendeyim, mızrabın sancısında arım Ruhumun duyulmayan hicranı, idrakim için ne varsa vicdani kul olmak için sevdalıyım Gözler görmese de, kulaklar işitmese de, nefes şahitlik etmese de, gönlümü aşka adarım Azat olan kuş gibi sinemi yakan hüznün busesini nasıl şehrederim aklıma sorarım Anlaşılmaya muhtaç ne kadar gönül varsa, yanan gün misali gecenin sesinden anlarım suskun sokakların eleminden mahzunluğun gönül acısını okur, vicdanıma koyarım Sahnelenen ömür perdesinden, kul olmanın reçetesini aşka sorup, kalbi edebiyle korurum Mustafa CİLASUN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |