..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Mustafa CİLASUN




2 Ağustos 2010
Zahiri Manada Adamdı,kalbi Kararmış Bir Zan!  
Neler oluyor, hangi çilelerle derdest bulunuyor, merak ederdik

Mustafa CİLASUN



:AAHI:




Yakın bir akrabamızdı, bahse konu olan dram
Zaman zaman nahoş vakalar olsa da, insan zafiyeti der, böylece geçerdik her an
Neler oluyor, hangi çilelerle derdest bulunuyor, merak ederdik
Lakin bir aile meselesidir diye, sabra yönelir niyaz ederdik ve çok içine girmezdik


Günlerden bir iftar vaktiydi, henüz eve gelmiştim
Sevgili zevcem, mütebessim bir şekilde ve selamımı canı gönülden mukabele edip aldı
Çehresinde bir mahzunluk hali vardı, nedense gözlerini kaçırıyordu, fark etmiştim
Hiç seslenmeden kıtafetimi değiştirdim ve sakin bir şekilde abdestimi tazeledim


Merak ettim ve mutfakta uğraşırken, yanıma gelmesini söyledim
Müterddit bir biçimde ve hüznün hayli fevkiinde olarak, buğulu bir sesle gözlerime baktı
O an anlamıştım, bir gariplik vardı, fakat dile getirmekten imtina ederek kaygılanıyordu
Yumuşak bir eda ile ve mütebessim bir halde, hayırdır, niye kederlisin, bekliyorum dedim


Başını öne eğerek, nefesi kesik kesik refakat ederek, anlatmaya başladı
O kadar tesirinde kalmıştı ki, heyecan ve burukluk bir anda ruhuna ulaşıp ağlatmıştı
Dayanamadım, ben de duygulandım, metin olmalıydım, sırtını sıvazlayarak paylaştım
Bahsi geçen yakın akrabası olan hanımı ve çocuklarını,akşam iftar sofrasından kovmuş


Kapı ve pencerelerin çamını kırarak, zavallı hanım kardeşimize fevkalade dayak atmış Ağza alınmayacak hakaretler ederek çocukla, akşamın o suskun halinde kapıya koymuş
Komşuları aman dilemiş, hiç mi yakınları yok diye medet istemiş ve çaresizce çekilmiş
Sevgili refikamla yakınen görüşen ve halleşen bir kardeşimizdi, dertleride bin payeydi


Bu kadar sefih bir şekilde ve böyle bir rezalete imza atan şahıs güya öğretmendi
Hatta almadığı sertifika kalmadığını söyleyen, uzak doğu sporlarını organize eden zandı
Görünürde ve sosyal halinde, takiye ehli olan ve fakat akrabalarıyla küs olan insandı
Bazen karşılaşır, bir vesileyle ordan burdan konuşur, merhabalaşırdık,nasıl bir insandık


Hanımına çarşaf giydiriyor, evlerinde kalın perdeler gün içinde dahi kapalı duruyormuş
Kendisi namaz kılmayan, her türlü hevesiyle berduş olan,aileye karşı mesul omayanmış
Garipliğin hatti hesabı yoktu, vicdan azabı kimin umurundaydı, tekebbür her vakit vardı
Güya insandı, eşreften nasipsiz olan bir candı,en yakın ve emanetlerine kıyan canavardı


Bu durumdan iş ve okul çevreleri, spor camiası habersizdi,çünkü alalamayı çok iyi bilirdi
Çaresizlik içinde kıvranan ve hotlanan ise zavallı eşi ve çocukları idi, kim sahiplenecekti
Çok acı ve hazin bir olaydı, çocukları ve hanım bacıyı bir vesileyle teselli ederek ayrıldım
O korkak ve sefik adamı bulmak için kapıyı çaldım, nihayet ve hayli sonra kapı açılmıştı


Suratı asık bir şekilde karşıladı ve dip odaya doğru adımladı, arkadından içeri girdik
Olayın arka perdesini öğrenmeyi diliyordum, ne olmuşta bu kadar çileden çıkılmıştı
Tek söylediği ve defaten dile getirdiği,çocuğuna yüz veriyor, sözümden çıkıyordan ibaretti
Neymiş bunlar, kapının eşiği asla yıkanmayacak,hiçbir zaman dışarıya çıkılmayacakmış


Yani bir nevi hapis hayatı yaşayacakmış ve koşulsuz şekilde itaat etmek zorundaymış
Nasıl bir inanış ve ehliyet hiç anlayamadım, sebebi gayesini su al ederek hayli zorladım
Ih diyor, illahlah demiyor,yoksa üçten dokuza şart olsun boşadım'ı utanmadan ekliyor
Nasihat ettim,hak ve selahiyetlerini söyledim,zaman zaman hiddetlendim, çıktım geldim


Refikam çok kötü dövmüş, morarmadık bir yeri kalmamış, ne betbah bir insanmış dedi
Ne demeliydim, adamlığı nasıl tarif etmeye cüret göstermeliydim,çaresiz seslenmedim
Böyle insanlar var oldukça, nitelik bu bakımdan tahrip olunca ve şaşkınlık başlayınca..
Hastaneye götürmeye ikna edememiş zevcem, çocuklarım var, nereye sığarım ki demiş



Mustafa CİLASUN









Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yadettiğim Bir An, Ruhuma İşleyen Zaman!
Hicran Ne Söylerim, Boyun Bükeyim!
Bizzat Efendim Talim Ettirmiş ve Öğretmişti!
Kalbim Sızlar, Gözlerden Yaş Çıkar, İçim Ağlar!
Aklıma Geldikçe İçimi Sızlatan Bir Acıydı!
Ne Firkatti Meftun Eden, Gönlü Vakfettiren!
Gönlümün Yakarışları,umutların Haykırışı!
Kar Etmiyor Çırpınışlarım, Sessiz Gözyaşlarım!
Yazık, Çok Yazık, Hala Bakıyor Alık Alık!
Gönül Dil-i Hal, Sükut Etmiş Melaldir!

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Buselerimi, Sessizliğin Pervazlarında Gizlerim!
Her Lahzada Bir Fark Var, Sırrını İçinde Saklar!
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi!
Yürekte Düğümlenir Sukut Ettiren An!
Ruhumun Suskun Hicranı ve Ah U Zarı!
Ey Hicran Aldanan Ben Olayım!
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriştirmez!
Söyleyemedim, Kalbimin Figanıyla Yetindim!
Kırdın Ümidimi, Yıktın Şu Gönül Lânesini!
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çaresiz Kaldığım An! [Öykü]
Haksızlığa Sabretmek! [Öykü]
Sokak Arasında Gezerken… [Öykü]
İntihar Eden Kadın! [Öykü]
O Kız! [Öykü]
Erenler ve Hanımlar! [Öykü]
İsimsiz Mektup! [Öykü]
Silinemeyen Bir Hicrandı! [Öykü]
Bir Feryadın Yansıması… [Öykü]
Beyan Uygulamayla Orantılı Olursa Makbuldür! [Öykü]


Mustafa CİLASUN kimdir?

Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.