..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > Fýrat KÜÇÜK




20 Eylül 2010
Ötesi Þýrnak...  
Fýrat KÜÇÜK
Lise sýnavlarýndaki 69.’luk ile üniversite sýnavýndaki 80.’lik kara bir leke olarak olduðu yerde duruyor (m)arka þehir Gaziantep adýna… 80. sýrada Gaziantep, 81.sýrada Þýrnak… Moralimizi çok da bozmaya gerek yok, baþlýkta da vurguladýðýmýz üzere ne de olsa “Ötesi Þýrnak…”


:AHJF:
ÖTESÝ ÞIRNAK…

I. Bölüm: Umut kötüdür, iþkenceyi uzatýr.*

Yeni eðitim-öðretim yýlý bugün baþlýyor. Hem de dað gibi birikmiþ problemleriyle… Okul öncesi eðitimden orta öðretime kadar nerden tutsanýz elinizde kalacak. Sözde, anaokulu ve 1.sýnýflar “Okula Uyum Programý” çerçevesinde okula bir hafta önce baþladý. Kara mizah diye buna denir galiba: Okullarda öðretmen yok… Hâlbuki ilk öðretmenler de “ilk aþklar” gibidir, unutulmaz. Minikler için koca bir hayal kýrýklýðý… Okul idarecileriyle görüþtüðümüzde öðretmen yokluðundan ders programý yapamadýklarýný söylüyorlar.

KPSS’deki kopya mevzusunu lütfen bahane etmeyin… Tamam, kopyadan dolayý haksýzlýk söz konusu… Ancak, bu atama döneminde “Açýktan Atama” bekleyen 3 bine yakýn da öðretmen söz konusuydu. En azýndan bunlarýn atamalarý yapýlarak bir nebze de olsa boþluklar doldurulabilirdi. MEB’in çözüm diye sunduðu “vekil/ücretli öðretmen” atamasý için niye bu kadar beklendiði ise ayrý bir soru… Zaten hâlihazýrdaki öðretmen atamalarý 30 Aðustos’ta iptal edildi, o zamandan bu yana geçen yirmi günde neyi beklediler ki? Oysa daha birkaç yýl önce eski milli eðitim bakanýmýz Sayýn Hüseyin Çelik, MEB’i “otomatik pilota” baðladýðýný söylemiþti.

Yaz döneminin sýcak tartýþmasý “Gaziantep’in eðitimdeki durumu” bizleri biraz umutlandýrmýþtý. Kamuoyunda önemli sayýlabilecek ölçüde bir aðýz birliði söz konusuydu. 14 tane yeni okulun yapýlacaðý ve Eylül atamalarýnda ilimize bin tane öðretmenin atanacaðý müjdesi umudumuzu pekiþtirirken geldiðimiz nokta ortada…

Ankara merkezde ve taþrada bürokrasinin dar, renksiz ve sevimsiz koridorlarýna sýkýþtýrýlmýþ, klimalý odalarýnda çay içip imza atmaktan ve emeklilik günlerinin hesabýný yapmaktan öteye mevzulara deðinmeyen, etliye sütlüye bulaþmayan, “koltuðumdan kalkarsam yerime birisi oturabilir” kaygýsý taþýyan hantal idari yapýnýn kabuðunu kýrarak sahaya inme zamaný çoktan gelip geçmekte... Ya kadro revizyonuna gidip genç ve idealist bir takýmla yeni bir yol haritasý belirleyip cesaret ve inançla sahaya çýkacak ya da takýmýn göz göre göre küme düþmesinin günahýný paylaþacak…

Gerçi, “Bozuk düzende saðlam çark bulunmaz.” der Anadolu’nun büyük ozanlarýndan Pir Sultan Abdal… Ve askere gidenlere hala tembihlenir bizim memlekette: “Askerde mantýk aranmaz, aklýný nizamiyede býrakýp öyle gireceksin kýþlaya.” denir. MEB de maalesef bu mantýða/mantýksýzlýða hizmet etmeye devam ediyor. Eðitimin en önemli sacayaklarýndan öðretmenlere, velilere ve öðrencilere kulak týkayarak “Dediðim dedik, çaldýðým düdük.” havasý estiriliyor. Bakanlýðýn genel idari kadrosuyla iliþkilendiðinizde bunu hemen fark ediyorsunuz. En kötüsü de akýl dýþýlýðý sahiplenip kendisinin de 657’ye tabi bir memur olduðunu unutarak öðretmene, fabrikadaki iþçi muamelesi yapan –abartýlý bir yorumla- kendisini Sakýp Sabancý, Rahmi Koç ya da TÜSÝAD patronlarýndan herhangi biri zanneden idareciler…

Lise sýnavlarýndaki 69.’luk ile üniversite sýnavýndaki 80.’lik kara bir leke olarak olduðu yerde duruyor (m)arka þehir Gaziantep adýna… 80. sýrada Gaziantep, 81.sýrada Þýrnak… Moralimizi çok da bozmaya gerek yok, baþlýkta da vurguladýðýmýz üzere ne de olsa “Ötesi Þýrnak…”
* Birinci bölümün alt baþlýðý felsefenin “yaramaz çocuðu” Nietzsche’den…

II. Bölüm: Ýyimser bir gül açsýn yanaklarýmda…*

Kentimizi temsil eden birçok sivil toplum örgütü ve siyasetçi eðitimdeki baþarýsýzlýðý dile getirdi. “Baþarýsýzlýk sadece il milli eðitimin deðil, hepimizin ortak sorundur.” denilerek – pek gördüðümüz bir þey olmasa da - “baþarýsýzlýk” sahiplenildi. Önemli bir geliþme… Ortada sorun varsa çözümü de birlikte yapmak zorundayýz. Ancak þu ana kadar yetkili aðýzlar, eðitim sorunlarýyla ilgili açýklama yapan kiþi, kurum ve kuruluþlarý yanlarýna almadýðý gibi sorunun teþhisini de yüksek sesle telaffuz etmediler. Eðitimde ortak aklý bulmak, ortaya konulan sorunlarýn çözümünü hep birlikte gerçekleþtirmek zorundayýz. Herkes konuþtu; ama baþarýnýn ve baþarýsýzlýðýn nedenlerini yorumlayacak olan “saha kahramaný” olarak gördüðümüz öðretmenlerin görüþleri alýnmadý. Ýl milli eðitim müdürlüðümüz, öðretmenler arasýnda bir anket uygulamalý ve baþarýsýzlýðýn nedenlerini bir de sorunun taraflarýndan dinlemeli, elde edilen veriler ortak bir platformda masaya yatýrýlmalý ve atýlacak adýmlar koordineli bir þekilde atýlmalýdýr. Öðretmenlere yönelik hizmet içi eðitimlerin yetersiz olduðunu, uygulanan eðitimlerde konuya çok da hâkim olmayan ya da konuyu fazlaca önemsemeyen insanlarýn öðretmenlere eðitim vermeye çalýþtýðýna tanýklýk ettik çoðu zaman… 2010 - 2011 eðitim öðretim yýlýnda özellikle öðretmenler için uygulanacak hizmet içi eðitimlerde panelist olarak ülkemizin tanýnmýþ isimlerini kentimizde misafir etmenin önemli katkýsý olacaktýr. Burada iþin uzmanlarýnýn eðitim amaçlý getirilmesi için il milli eðitim müdürlüðünün ödeneði yoksa GSO ve GTO gibi güçlü örgütlerimizden destek istenebilir. Ýl Milli Eðitim Müdürümüz Sayýn Ekrem Serin’in baþkanlýðýnda yapýlacak bir koordinasyon toplantýsýyla, dün eðitimdeki baþarýsýzlýktan yakýnan sivil toplum örgütlerine eðitimdeki baþarýsýzlýðýn çözümü için görevler verilerek “ortak eðitim platformu” oluþturulabilir. * Ýkinci bölümün alt baþlýðý 3 Mart 2009’da kaybettiðimiz þair Yusuf Hayaloðlu’ndan…

III. Bölüm: Demode olan, marka olamaz…

Dünyada “sanayiye istihdam odaklý meslek eðitimi”nin artýk terk edildiði görülmeli. “Sanayiye istihdam odaklý mesleki eðitim” ile çaðý yakalayamazsýnýz. Artýk ortaöðretimde geçiþkenliðe olanak tanýyan, biliþim teknolojilerini ve en az bir yabancý dili iyi öðreten sistemler tercih ediliyor. Çocuklarýn küçük yaþlarda belli bir meslek dalýna yönlendirilmesi ve o dalda kalmak zorunda olmalarýnýn “doðruluðu” ile ilgili tartýþmalar çoktan sonlandýrýldý. Ortaöðretimde nitelikleri yükseltilmiþ gençler, en fazla bir yýllýk meslek kurslarýyla zaten yetiþtirilebiliniyor artýk… Biz de ise hala “Ne iþ olsa yaparým.” diyen insanlar/gençler söz konusu… Hâlbuki ihtiyacýmýz olan “Þu mesleði öðrendim, onu yapabilirim.” diyen insanlar/gençler…
Velhasýl kelam “tarihi, felsefi ve stratejik derinlik”ten yoksun, alt yapý problemlerini çözümleyemeyen, en azýndan minimize edemeyen, bir eðitim sisteminin “Gelecek, eðitimle gelecek.” realitesinden gittikçe uzaklaþtýðýný görmemek için kör olmak gerekiyor. 2010 senesinde hala bunlara kafa yoruyor olmanýn aðýrlýðý, üzüntüsü de cabasý…

Haftanýn kitap önerisi, okullarýn baþlamasý münasebetiyle, Server Tanilli’nin Adam Yayýnlarý’ndan çýkan “Nasýl Bir Eðitim Ýstiyoruz?” adlý çalýþmasý olsun.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: nesnel ve demokratça bir analiz
Gönderen: a. gürsel güvensel / , Türkiye
24 Eylül 2010
Fýrat Küçük arkadaþýmýzýn, yürürlükteki eðitim sistemine (bence "öðütüm sistemi"ne) yönelik ciddi eleþtirilerini, çok beðenerek ve de önemseyerek okudum. "Ötesi Þýrnak" baþlýklý yazý, hem toplumbilimsel açýdan, hem de edebiyat dili bakýmýndan öðretici, ufuk açýcý bir deðerlendirme. Fýrat, yazýlarýyla insaný iyimser bir geleceðe taþýyor. Coþkuyla kutlarým kendisini.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
ve Hâlâ Platonik Takýlýyordu Elektrik Direkleri… [Þiir]
Ayrý - Lýk [Þiir]
Kýrýlmalar [Þiir]
Sonbahar - Dý [Þiir]
Adý, Soyadý Önemli Deðil... [Öykü]
Beton Ali Harikalar Diyarýnda... [Deneme]
Aþ (I) Klar ve Sayýlar... [Deneme]
Batýdaki Doðulu Yazar : Amin Maalouf [Ýnceleme]


Fýrat KÜÇÜK kimdir?

"Ýyi edebiyat, felsefedir. " Derrida þiir-deneme-öykü arasý veya karýþýmý bir þeyler, yazdýklarým. . . Anlýk duygularýn geçmiþten kalanlarla bir buluþmasý da sayýlýr, kalemden kaðýda dökülenler. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Fýrat KÜÇÜK, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.