Su desem yağmur olur. Toprak desem heyelan olur. Buna rağmen gözyaşlarımla dolarım da bir türlü ağlayamam. Ah sevgili bir ağlasam, bulutlar kupkuru kalır. Ah sevgili bir ağlasam, yüreğimden sellerle sürüklenirsin, heyelanlarımın altında kalırsın. Gel gör ki, bir türlü ağlayamam. Bir çiy olurum da yaprakta, takılır kalırım üzerinde. Şöyle bir toprağa düşsem, yer çimenlerle dolar, toprak çiçeklerle fokur fokur kaynar. Nedense, boşlukta asılıp kalan bir elma gibiyim. Ne tutunacağım bir dalım olur ne de bana sahip çıkacak bir ağaç bulunur. Boşlukta öylece aslıp kalırım. Boşluk yer bitirir beni. Rüzgarlar dolar içime, bir üşümedir başlar böğrümde. Ah sevgili bir ağlayabilsem, hiçbir değerin kalmaz gözümde. Öyle düşersin ki gözümden, toza karışır beraklığın. Ya çamur olur kaderin ya girersin mazgallardan içeri. Fareler bile geçer gider yanından. Karışırsın dünyanın kirli kanına. Temiz bir yüreğe rastlayamazsın. Bir daha geri dönemezsin. Dönsen de bir daha bulamazsın ki beni. Ah sevgili bir ağlayabilsem, atlar koşar yaylalarda. Dağlar, nal sesleriyle titrer de, büyüklüğünü vururlar sırtlarına. At dağ olur, dağ at olur. Bir ağlasam bir daha ne sen ben olabilirsin ne de ben sana dörtnala gelebilirim. Ah sevgili, o kadar severken seni, gözlerimde beni ağlatacak bir gözyaşıya dönüşememen çıldırmaktadır beni. Seni dağlar kadar severken, bir damla gözyaşıya benzeyememen un ufak eder beni. Ah sevgili bir ağlasam, yumurtadan yeni çıkmış bir civciv kadar özgür olurum; hatta her sabah güneşin yükseldiği saatlerde gagamla gün ışıklarını yutarım. Senin saraylarında yaşamaktansa, kendi çöplüğümde horoz olurum. Öyle bir mutlu olurum ki, sen güneş, insanlar ayçiçeği olurken, ben gölgede bir çimen olurum. Senin ışıklı dünyanda yaşamaktansa, kendi karanlığımda yıldız olurum. O bile yeter bana. Senin yanında dik durmaktansa, sensiz ve gölgede bir çimen gibi boynu bükük durmayı tercih ederim. Hiç olmazsa yalınlığımla, sadeliğimle yaşarım. Bir ağlasam gözyaşlarıma katarım seni, bir ağaç gövdesi olursun, bir kütük olarak yazarım seni ormanın kitabına. Ondan sonra kuşlar yormaz beni, yollar yormaz beni, koşmak yormaz beni. Sevmekten yorulmam bir daha. Denize doğru uzanan bir kara parçası gibi, hem mavilere ayaklarımı sokarım hem de senden uzak olmanın keyfiyle ufka doğru bakarım. Nedir sanki seni bu kadar önemli kılan. Sen olmazsan da bu yürek yine sever. Ah bir yüreğimden atabilsem seni. Öyle yerleşmissin ki yüreğime, bereketli bir tarlanın ortasındaki kaya gibisin. Ne oynatabilmekteyim seni ne de söküp atabilmekteyim seni. Her şey değişecek bilmekteyim. Ah bir ağlabilsem, sellerime katarım seni ve sonra söküp atarım seni.