..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Didaktik > Mustafa CİLASUN




12 Mayıs 2011
Lisan-ı Haldir Melalim, Hasrettiğimdir Ahuzarım!  
Zira tesirin sebebini bilendim

Mustafa CİLASUN



:AAIA:








Sevgili üstat;
zatımla ilgili tespitleriniz için
bahtiyar olduğumu bilmenizi isterim.

Makale, hikâyelerim için
“devede kulak kalır” teşhisiniz biraz manidar geldi.

“Nakşeden izler” anı roman çalışmamı ilgili
siteye bir bütün halinde ekleme fırsatını bulamamıştım.

Bu nedenle bölümler halinde yayınladım.
Bu çalışmam diğer sitelerde fevkalade revaçtadır.

Bir okur sıkıntısını, tasasını çekmedim,
ve böyle bir beklentiye asla ve kat’a tevessül etmedim.

Zira tesirin sebebini bilendim
bu bakımdan muhakkak ki bir heder-i nefestim.

Şiir çalışmama gelince;
bu alanda çok başarılı olduğum söylenemez elbette.

Çünkü mısralarımı
şair olduğum için veya
bu sıfatın hasretiyle yoğrulduğum için yazmıyorum.

Hani bir hüznün nağmesi
bizleri farklı hissiyat serencamında yol aldırırlar ya…

Maddeden maada bir nefes gibi…
Şekliyeti şutlayan bir abitin hali melali misali…
Tefekkür ikliminden haz alan bir nefeslik can gibi…

Aşkın demiyle kavrulan deveran inisiyatifi…
Cezbeye tutulmuş feveran misali bilinir ya…

Yazmak… Onu anlamak… Onun için var olmak…
Düşünmek… Neyi düşüneceğimizi bilmek gibi…

Sevmek… Hinlikten bertaraf olmayı bilmek…
Sineyi bahşedeni La şerike diyerek diyardan göçmeyi tercih etmek!

İşte değerli dost neylersin,
bir acizliğin muhayyilesiyle nefeslenirken...
Atmosferde yankı bulan feryadımın ahenk sızısı serdedildiği gibi…

Bu maksada binaen
okurlarımdan gelen talepler nedeniyle
belki biraz fazla zaman ayırdığımı söylemek mümkündür…

En fazla şiir ürettiğim dönem,
yazmaya başladığımdan itibarendir.

Ama sevgili üstat bilmelisiniz ki,
o kadar güzel tepkiler alıyorum ki edebiyat çevrelerinden,
haz almadığımı söylemeden ne yazıkk ki vazgeçemeyeceğim...

Şiirlerime,
ilham perimin kayıplara karışması sebebiyle,
bir süreliğine ara verdiğimi belirtsem çok manidar bulur musunuz?

En son yayınladığım ise
” Nefesinle solayım” çalışması olmuştur...

Fakat en çok alındığım,
başlangıç paragrafında ki hatırlatmanızdır.
Ne hikmetse hakikaten biraz yüreğimi sızlattı…

“İki dünyanın var olduğunu ve hayal âleminde bulunmak”

Demek ki yazdıklarımda bu pek fark edilmiyordu.
Hayalin eşiğinde bir emeğin döküntüleriydi… Hayal…

Ah bu hayal olmasaydı…
Aşk nasıl anlaşılırdı… Nasıl yaşanırdı?

Kurtulamadığımız
bir monotonluğun pençesinde yaşamak,
o kadar meşakkatli ki benim için, inanın kelimelerle anlatmak kifayetsizdir…

İşte sevgili üstat
şiirlerle ben hayalin meşkinde seyretmişsem,
inanın bundan asla bizar değilim, çok keyif aldım, birçok yeni dost kazandım.

Yüreğimin
hücresinde hapsolan duygularımın
kapısını, atmosfer parkı sakinlerine açtım...

Evet, onlarla paylaştım,
sağ olsunlar kıymet verdiler ve yorumlarda bulundular…

Aşk bir hakikatse
onu yaşadım dersem abartmış olur muyum bilmiyorum.

Hissettiğim aşkın ta kendisiydi… Bilmeden… Görülmeden…
Sadece satırlarla yaşana bir aşk düşüne biliyor musunuz?

Şekliyeti önceleyenler biliyorum ki çok şaşıracaktır…
Kim ne derse desin şaşmayan bir esin kaynağım olmuşu!

Mısralarında bulduğum mana derinliği, hislerimi tetikliyordu.
O bir sanatçı ruhluydu… Mısralarında güftenin izleri mevcuttu…

Bir kemanın nağmelerinde dinlenseydi mısraları ne harika olurdu…
Bir ressamım hassasiyeti mevcuttu… Tuval onun ellerinde raks ediyordu…

İşte hissettiklerinizi bu haleti ruhla kaleme alırsanız…
Neler çıkıyor emeğinizden bir bilseniz…

Aşk acısını bilen kaç insan vardır… Arzunun değil, hazzın aşkını…
İşte bu güzel ve görmediğim insanaşk acısını bilendi…

Hissedendi… Bir sevendi… Sevmeyi bilendi…
Demem odur ki sevgili üstat, aniden yüreğimi yakalayandı…

Kendine katandı… Fizik kurallarını hiçe sayarak…
Tenleri mahkûm bırakarak… Hayânın içinde kalarak…

İşte her iki dünyayı da hayallerimizin zenginliğiyle güreleştirebiliriz…
Aşk bizlere manayı yaşatandır ey sevgili dost…

Aşk hak kapısında kavurandır…
Aşk gülün kokusundan, bülbülün feryadından imbiklerdir…

Yaptığınız yorumlar için teşekkür ediyorum…
Sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorum…




Mustafa CİLASUN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın didaktik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Buselerimi, Sessizliğin Pervazlarında Gizlerim!
Her Lahzada Bir Fark Var, Sırrını İçinde Saklar!
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi!
Yürekte Düğümlenir Sukut Ettiren An!
Ruhumun Suskun Hicranı ve Ah U Zarı!
Ey Hicran Aldanan Ben Olayım!
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriştirmez!
Söyleyemedim, Kalbimin Figanıyla Yetindim!
İhlâssız Cennet Niye Buhrandır
Haşyet ve İnşirahı Halimde Hissetsem

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kırdın Ümidimi, Yıktın Şu Gönül Lânesini!
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim!
Hakkı Hak Bilip Yaşayacak
Sensiz Ne Gül ve Nede Bülbül!
Ruhumda Neşe Hayale Daldım,sessizce Andım!
Bilesin Ey Yar!
Ne Hazindi Hasrettiğin Nefesin ve Hüzünle Gidişin!
Hasrettiğin Halin Be Melalin Umutlarımda Mısralaşırken!
Sessizliğin Adıdır Yadın, Suskun Figanın!
Kalbi Hissedişin ve Güfteleştirdiğin O Hazin Çilelerin!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çaresiz Kaldığım An! [Öykü]
Haksızlığa Sabretmek! [Öykü]
Sokak Arasında Gezerken… [Öykü]
İntihar Eden Kadın! [Öykü]
O Kız! [Öykü]
Erenler ve Hanımlar! [Öykü]
İsimsiz Mektup! [Öykü]
Silinemeyen Bir Hicrandı! [Öykü]
Bir Feryadın Yansıması… [Öykü]
Beyan Uygulamayla Orantılı Olursa Makbuldür! [Öykü]


Mustafa CİLASUN kimdir?

Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.