Tarihten öðreniyoruz ki tarihten hiçbir þey öðrenmiyoruz. -Hegel |
|
||||||||||
|
"Cansýz maddeler tesadüfen bir araya gelerek “ilk hücre”yi oluþturmuþtur." "Bu ilk hücre çamurlu bir suyun içinde kendi kendine oluþmuþtur. Yani kaynaðý bir miktar çamurlu su, zaman ve tesadüflerdir." "Bütün canlý çeþitliliði tesadüfen oluþan bu ilk hücreden geliþip var olmuþtur." Ancak bilim, evrim düþüncesi gibi Nil’in bataklýklarýna saplanýp kalmadý, sürekli geliþti. Ve anlaþýldý ki hücre eski Darwinistlerin zannettiði gibi ne jöle kývamýnda bir toptu ne de basit bir yapýya sahipti. Hücrenin son derece kompleks ve içinde 200 bin çeþit ürün üretilen muhteþem bir yapýsý vardý. Hücre bir yana, hücrenin içindeki tek bir protein bile kendiliðinden oluþamazdý. Çamurlu suda bir hücrenin kendiliðinden oluþtuðu iddiasý akla ve mantýða olduðu gibi bilime de aykýrýydý. Amerikalý biyokimya profesörü Michael J. Behe, söz konusu bilim adamlarýnýn içinde bulunduklarý durumu þöyle özetler: "Son kýrk yýl içinde modern biyokimya hücrenin sýrlarýnýn önemli bir bölümünü ortaya çýkardý... Hücreyi araþtýrmak için gerçekleþtirilen tüm bu çabalar, çok açýk bir biçimde, baðýra baðýra, tek bir sonucu veriyordu: "Dizayn!" Bu sonuç o denli belirgindi ki, bilimin tarihindeki en önemli buluþlardan biri olarak görülmeliydi... Bu zafer on binlerce insanýn "Eureka (buldum)" çýðlýklarýyla bu büyük buluþu kutlamalarýna yol açmalýydý..." "Ama hiçbir kutlama yaþanmadý, hiçbir sevinç ifade edilmedi. Aksine hücrede keþfedilen büyük karmaþýklýðýn karþýsýnda, utangaç bir sessizlik hakim oldu. Konu halka açýk bir ortamda gündeme getirildiðinde, çoðu bilim adamý bundan rahatsýz oluyorlar. Kiþisel diyaloglarda ise biraz daha rahatlar, çoðu keþfettikleri açýk gerçeði kabul ediyor, ama sonra yere bakýp baþlarýný sallýyorlar ve hiçbir þey olmamýþ gibi davranmaya devam ediyorlar." "Peki neden? Neden bilim dünyasý, keþfettiði büyük gerçeðe sahip çýkmýyor? Neden ortaya çýkan açýk dizayn entelektüel eldivenlerle kenarýndan tutuluyor? Çünkü bilinçli bir dizayný kabul etmek, ister istemez Allah’ýn varlýðýný kabul etmeyi çaðrýþtýrýyor onlara." (Michael J. Behe, Darwin’s Black Box, New York: Free Press 1996, ss. 232-233 ) Ardýndan evrimci replikler þöyle devam etti: “Laboratuvarda muhtemelen protein üretebiliriz, deneyler yapýyoruz.” “Ýddialarýmýzý zaman içinde kanýtlayacaðýz” 150 yýldýr kanýt arýyor evrimciler ama yok, yok, yok... Bilimin ortaya çýkardýðý gerçekler Darwinistlere büyük panik yaþattý. Henüz hayatýn baþlangýcýnda teorilerinin çökmesi yüzünden yaþadýklarý hüsraný gizlemeye çalýþtýlar. Medya ve üniversiteleri kullanarak iddialarýný sürdürdüler. Ancak bugün çok açýktýr ki bir protein rastlantýlarla asla oluþamaz. Ancak, ortaya çýkan tüm bu gerçeklere raðmen, yerli evrimcilerimizin iddialarý sürüyor. Onlarýn bugünkü replikleri de þöyle: “Cansýz maddelerden canlýlarýn oluþumu doða yasalarýnýn sonucudur, bu tartýþma konusu olamaz." “Geliþmiþ canlý diyemeyiz ama canlýlýða giden bir organizasyon deriz.“ Geçtiðimiz günlerde ise zamanýn en büyük(!) Darwinisti Richard Dawkins ve yandaþlarý, “kendi kendini kopyalayan bir molekülden” söz etmeye baþladýlar. Sonunda hayal ürünü olduðu ortaya çýkýnca, Dawkins bile görüþün saçmalýðýný açýkça ifade etmek zorunda kaldý. Kendi Kendini Kopyalayabilen Ýlk Molekül Nedir? Darwinistler, proteinlerin kendiliðinden oluþumunu açýklayamadýklarý için canlýlýðýn, “kendi kendini kopyalayabilen bir ilk molekül" ile gerçekleþtiðini iddia ediyorlardý. “Kendi kendini kopyalayan molekül", canlý hücrenin içindeki en küçük birim olan proteinler. Ama proteinler asla “kendi kendilerini kopyalamazlar. Neden mi?.. Bir proteinin kopyalanabilmesi için baþka proteinlere, DNA’ya, ribozoma, endoplazmik retikuluma, stoplazmaya, enerji üreten mitokondriye ve hücre zarýna ihtiyaç vardýr. O halde, yalnýzca bir hücre ve o hücre içindeki organeller kendilerini kopyalayabilir. Yalnýzca bir hücre kendi birimleri ve dýþarýdan aldýðý enerji ile varlýðýný sürdürebilir. Sonuç: Bu bölüm yalnýzca bu yazýnýn sonucudur. Darwinist replikler sürdükçe Yaratýlýþ’ýn cevabý da sürecektir... Sonuna kadar. Çok ilginçtir yaklaþýk 300 milyar galaksi içerisinde, yaklaþýk 300 milyar yýldýzdan oluþan Samanyolu galaksisi içindeki Güneþ sistemindeki gezegenlerden biri olan Dünya’da yaþayan 7milyar insandan sadece biri olan bir insan aklýný nasýl bu denli beðenebiliyor? Materyalizm’in "bilimde þüphe esastýr" kuralý, her nedense evrimcilerin kendi teorileri için geçerli deðildir. Ancak evrim teorisine þüpheyle yaklaþanlarý gericilik, dogmatizm, baðnazlýk ve bilim karþýtý olmakla itham ederler. Yaratýlýþçýlarý, Allah’a önkabulle inanmakla suçlar, ancak kendileri önce evrime inanýr, sonra kanýt aramaya çalýþýrlar. Dahasý bulamadýklarý halde körü körüne evrime sýký sýkýya sarýlýrlar. Darwinizm savunucularýndan Michael Ruse, evrimin seküler bir din olduðunu þöyle itiraf eder: "Evrim, savunucularý tarafýndan sadece bilim olarak desteklenmiyor. Evrim bir ideoloji, seküler bir dindir. Evrimle ilgili bu gerçek en baþlangýçta da böyleydi, bugün de öyle." (Michael Ruse, Saving Darwinism from the Darwinians) "Yeryüzünde gezip dolaþýn da, böylelikle yaratmaya nasýl baþladýðýna bir bakýn, sonra Allah ahiret yaratmasýný (veya son yaratmayý) da inþa edip yaratacaktýr. Þüphesiz Allah, herþeye güç yetirendir. (Ankebut Suresi, 20) Fuat Türker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |