Günümüzde, evrendeki canlý cansýz bütün varlýklardaki üstün tasarým, bilim vesilesiyle ortaya konmuþ, her birindeki kusursuz sistemlerin, rastlantýlarla meydana gelemeyeceði kanýtlanmýþtýr. Bu gerçek karþýsýnda bazý insanlar bir Yaratýcý’nýn var olduðunu ancak canlýlýðý bir evrim süreciyle yarattýðýný ileri sürmektedirler.

Allah sonsuz güç ve akýl sahibidir. Yaratmasýnýn aþamalý ya da aniden olmasý ise O’nun takdirindedir. Bizler yaratýþýnýn nasýl gerçekleþtiðini O’nun mesajý olan Kur’an’dan ve tüm evrende sergilediði bilimsel kanýtlardan anlayabiliriz. Ancak her iki kaynakta da ’evrimle yaratma’ olgusuna dair hiçbir ip ucu yoktur. Kur’an’daki " Size ne oluyor ki, Allah’tan bir vakarý ummuyorsunuz? Oysa O, sizi gerçekten tavýr tavýr yaratmýþtýr." (Nuh Suresi, 13-14) ayetinde geçen "tavýr tavýr" kelimesini evrimsel yaratýlýþý savunanlar "evrim merhalelerinden geçirerek" þeklinde çevirirler. Oysa ayetteki "etvaren" kelimesinin "evrim merhaleleri" þeklinde çevrilmesi bu kimselerin kiþisel yorumlarýdýr ve Ýslam alimleri tarafýndan da kabul görmez. Baþta Elmalýlý olmak üzere birçok alim, bu ayette geçen aþamalarýn, insanýn sperm olarak ulaþtýðý anne rahminde, önce embriyo, ardýndan bir et parçasý, sonra kemik ve et halinde geliþip, sonunda da bir insan olarak dünyaya geliþini ifade ettiðini söyler. [1]

Ayrýca bazý yorumcular, Kur’an ayetlerindeki "canlýlarýn sudan yaratýlmasý" ifadelerinin evrime iþaret ettiðini iddia ederler. Bu ayetlerde canlýlýðýn temel malzemesinin su olduðu haber verilir. Bu gerçeði modern biyoloji de ortaya koymuþtur. Ancak bunun da evrimle uzaktan yakýndan alakasý yoktur.

Kur’an insana, canlýlýða, evrene ve yaratýlýþlarýna dair pek çok ayet içerir. Bu ayetlerin hiçbirinde canlýlarýn birbirlerinden türeyerek oluþtuðuna iþaret eden bir bilgi bulunmaz. Tam aksine canlýlýðýn ve evrenin Allah’ýn "Ol!" emriyle yoktan var edildiði haber verilir.

Bilimsel çalýþmalar sonucunda elde edilen bulgular da bu olgunun söz konusu olmadýðýný kanýtlar. Yapýlan kazýlar sonucu elde edilen fosiller ve fosil kayýtlarý, farklý canlý türlerinin birbirlerinden baðýmsýz olarak, özgün yapýlarýyla ve aniden ortaya çýktýklarýný gösterir. Yaratýlýþ, her canlý grubu için ayrý ayrý gerçekleþmiþtir.

Ýddia edildiði gibi "evrim süreciyle yaratýlýþ" var olsaydý, bunun kanýtlarýnýn mutlaka bulunmasý gerekirdi. Allah, her þeyi, bir düzene göre kanunlar ve sebep sonuç iliþkisi içerisinde yaratmýþtýr. Kur’an’da, gemileri yüzdürenin, kuþlarý gökyüzünde tutanýn Allah olduðu haber verilir. Ancak insanýn aklýnýn ihtiyarýnýn kalkmamasý için Allah belli kanunlarý da yaratmýþtýr. Gemilerin suda batmamasýný suyun kaldýrma kuvvetiyle, kuþlarýn havada kalmasýný da aerodinamik kanunlarla açýklarýz.

O halde aþamalý bir evrim sürecini açýklayabilmek için de bazý kanunlar ve genetik bilginin geliþmesini saðlayan bazý sistemler olmalýdýr. Fosil kayýtlarýnýn yaný sýra, laboratuvar çalýþmalarýnda da bir canlý türünün diðer bir canlý türüne dönüþebileceðinin kanýtlarý bulunmalýdýr. Deneyler sonucunda, canlýya yarar saðlayan enzim ve hormon gibi moleküllerin üretilmesini saðlayacak genetik bilginin, o canlýnýn genetik yapýsýna eklenmesi mümkün olabilmelidir. [2]

Yine laboratuvar çalýþmalarýnda mutasyondan yarar gören canlýlara rastlanmalýdýr. Dahasý bu mutasyonlarýn sonraki nesillere aktarýlýp, o türe yeni bir özellik kazandýrdýðý görülebilmelidir.

Ayrýca -ki en önemlisi diyebiliriz- geçmiþte yaþamýþ ve ara geçiþ formu denebilecek canlýlarýn milyarlarca fosili bulunmalýdýr. Hatta bugün bile, evrildiði canlýnýn özelliklerinin bir kýsmýný taþýyan, oluþumlarýný tamamlamamýþ çok fazla sayýda ara geçiþ canlýlarý görülmelidir.

Bu saydýklarýmýzýn hiçbiri gerçekleþmemiþtir. Bir türün mutasyon gibi deðiþikliklerle diðer bir türe dönüþtüðünü gösteren tek bir kanýt yoktur. Bilimsel tüm bulgular, canlý türlerinin atalarý olmadan ve aniden ortaya çýktýklarýný gösterir. Tüm bu gerçekler, hem canlýlýðýn rastlantýlar sonucu ortaya çýktýðýný ileri süren evrim teorisini, hem de Allah tarafýndan yaratýlýp, ardýndan aþamalý bir evrim sürecinin gerçekleþtiðini tamamen geçersiz kýlar.

Allah canlýlarý, yalnýzca bir "Ol!" buyruðuyla yaratmýþtýr. Canlýlarýn yeryüzünde aniden ortaya çýktýklarýný kanýtlayan çaðdaþ bilim de bu gerçeði destekler.

"Allah canlýlarý evrim yoluyla yaratmýþ olabilir" görüþü, gerçekte Darwinizm ile Yaratýlýþ arasýnda bir "uzlaþma" arama çabasýdýr. Oysa bu büyük bir yanýlgýdýr. Bu görüþte olan kiþiler, Darwinizm’in ana mantýðýný ve hangi felsefe için savunulduðunu gözden kaçýrmaktadýrlar. Darwinizm, canlý türlerinin birbirine nasýl dönüþtüðünün açýklamasý deðildir. Darwinizm, gerçekte, canlý türlerinin kökenini madde faktörüyle açýklayabilmek için verilen bir mücadeledir. Allah’ý ve yaratmasýný inkar edip, canlýlarýn doðanýn bir ürünü olduklarý iddiasýný ’bilim maskesi’ altýnda insanlara kabul ettirme çabasýdýr. Bu nedenle evrim teorisi ile Allah inancý arasýnda hiçbir ortak nokta yoktur. Bir uzlaþma bulma adýna, Darwinizm’in bilimsel bir teori olduðu iddiasýný onaylamak, büyük bir yanýlgýdýr. Bugün artýk ortaya çýkmýþtýr ki, Darwinizm, materyalizm ve ateizmin omurgasýdýr ve ortak nokta bulma arayýþý bu gerçeði asla deðiþtirmeyecektir.

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandýr. O, bir iþin olmasýna karar verirse, ona yalnýzca "OL" der, o da hemen oluverir. [Bakara Suresi, 117]

Fuat Türker, Haber Hilal

Kaynaklar:

[1] http://www.kuranikerim.com/telmalili/nuh.htm

[2] http://www.evrimteorisi.info/