Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
"Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir diþiden yarattýk ve birbirinizle tanýþmanýz için sizi halklar ve kabileler (þeklinde) kýldýk. Þüphesiz, Allah Katýnda sizin en üstün (kerim) olanýnýz, (ýrk ya da soyca deðil) takvaca en ileride olanýnýzdýr. Þüphesiz Allah, bilendir, haber alandýr." (Hucurat Suresi, 13) Cahiliye toplumlarýna ait bir aldanýþ olan makam ve mevki hýrsý, samimi inananýn asla kapýlmayacaðý nefsani bir tutkudur. Ýman eden bir insan, "Size yasaklanan büyük günahlardan kaçýnýrsanýz, sizin kusurlarýnýzý örteriz ve sizi ’onurlu-üstün’ bir makama sokarýz." (Nisa Suresi, 31) ayetiyle bildirildiði üzere gerçek üstünlük ve onurun Allah Katýnda olduðunu kavramýþtýr. Tek beklentisi ve umudu, Allah’ýn hoþnutluðu için yaptýðý salih ameller karþýlýðýnda Allah Katýnda elde edeceði onur ve üstünlük makamýdýr. Ve ‘gerçek makam’ Rabb’imiz Katýndadýr: Ýçlerinden bir adama: "Ýnsanlarý uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri katýnda ’gerçek bir makam’ olduðunu müjde ver" diye vahyetmemiz, insanlara þaþýrtýcý mý geldi? Ýnkâr edenler: "Gerçekten bu, açýkça bir büyücüdür" dediler. (Yunus Suresi, 2) Makam ve mevki sahibi olmaya karþý duyulan bu þiddetli tutku , kiþinin samimiyetini engeller. Çýkarlarý gereði üzerindeki kiþilere hoþ görünmeye çalýþýr, beklentilerine kavuþmak için onlarla yakýnlýk kurmaya gayret eder. Altýndakileri ise ezerek yükselmeye çalýþýr. Ancak kýra döke yükseldiði yerden inerken tutunacak hiçbir þey bulamaz. Yalnýzca Allah için yaþayan insan ise toplumda ‘deðer’ kazanmak amacýyla þeref ve saygýnlýk elde etmeyi asla düþünmez. Bilir ki bu niyet, amellerinin geçersiz kýlýnmasýna neden olacaktýr. Yalnýzca nefsinin arzularýnýn ardýnda ölümüne dek ’tutkuyla oyalanýp kendinden geçen’ kiþi, boþ bir çaba gösterdiðini ahirette anladýðýnda ise artýk geri dönüþ yoktur. (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ’tutkuyla oyalayýp, kendinizden geçirdi.’ "Öyle ki (bu,) mezarý ziyaretinize (kabre gidiþinize, ölümünüze) kadar sürdü." Hayýr; ileride bileceksiniz. Yine hayýr; ileride bileceksiniz. Hayýr; eðer siz kesin bir bilgiyle bilmiþ olsaydýnýz, Andolsun, o çýlgýnca yanan ateþi de elbette görecektiniz. Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne’l Yakîn) görmüþ olacaksýnýz. Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz. (Tekasür Suresi, 1-2-3-4-5-6-7-8) Samimi müminler ise, dünya hayatýnda henüz vakit varken nefsin bu kötülüklerinden arýnarak Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmýþ ve ‘doðruluk makamý’na ulaþmýþlardýr: Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (Allah)ýn yanýnda doðruluk makamýndadýrlar. (Kamer Suresi, 55)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |