Ýnsan melek olsaydý dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret |
|
||||||||||
|
Ýstanbul’un o vazgeçilmez güzelliðinin kara bulutlarla saklandýðý, Boðaz’ýn mavi sularýnýn siyaha döndüðü günlerden birisi bugün…Dýþardaki dondurucu soðuk, iliklerine oradan da iç organlarýna iþliyordu. Bacaklarýndan baþlayan ve bedeninden yukarýya çýkan soðuk rüzgar, akciðerlerinden midesine, oradan da kalbine kadar nüfuz ediyordu. Havanýn böylesine kapalý olmasý, hayata bakýþýný da karamsarlaþtýrýyor ve önündeki yoðun iþ gününü daha da çekilmez hale sokuyordu. Günün sonunda kendine ödül olarak sahil kenarýnda bir bardak þarap ýsmarlamaya karar verdi. Yalnýz insanlar hayatlarýna renk katmak için nedense kendilerine sürekli ödüller verirlerdi. Kendilerine ödül verecek birileri olmadýðý içindi herhalde …Yalnýzdý, çok yalnýzdý aslýnda ama öyle deðilmiþ gibi davranmayý da çok severdi. Bu þarap fasýllarý yeni çýkmýþtý hayatýnda; genelde dost sohbetlerinde içmeye baþladýðý ve bir süre sonra “2 günde bir” içmeye baþladýðý bu ölümsüzlerin içeceði,þimdi yalnýzlýðýnýn da ortaðý olmuþtu. Ýçip içip kendine acýyan tiplerde deðildi, bunu ayýrmak lazým;sadece içip içip hayatý hakkýnda düþünmeyi ve melankoli yapmayý severdi. Doyumsuz bir bünyesi vardý, hayata, iþe, aþka, cinselliðe karþý…Hep daha iyi ve daha fazlasýný isterdi… Saat kaçtý? Herhalde 16.00 filan…Bu saatte pek kimse aramazdý onu, iþ yerinde özel konuþmalardan hoþlanmazdý. Telefondaki uzun zamandýr adýný koyamadýðý, yaþanabilecek herhangi bir kývýlcýmýn bile yanlýþlýðýnýn bilindiði ama engellenemediði birinden geliyordu. Adam akþam boþ olup olmadýðýný, boþsa beraber þarap içip bulutlarýn ardýna saklanmýþ dolunayýn belli belirsiz ýþýklarýný seyredebileceklerini söyledi. Fazla mý þiirseldi; O hep öyleydi zaten…Neden olmasýn alsýnda bu akþam þarabý paylaþacak birinin olmasýna ihtiyacý vardý.Tamamdý o zaman, 7 gibi buluþabilirlerdi, her ne kadar yanlýþ da olsa… Aynada kendisini seyretmeye baþladý,etek giymeye ve saçlarýný uzatmaya baþlamýþtý; ”kadýn” olmayý yeni yeni öðrenen liseli bir kýza benziyordu…Makyajýný tazeledi, en azýndan bunu yapabilirdi, yanlýþ bile olsa…Saçlarýný açtý, daha mý seksi olmuþtu?! Önemsiz ne de olsa her zamanki gibi havadan sudan bahsedip, asla özele girmeyip, ayrýlacaklardý yine…Ne fark ederdi ki… Saat 7’de buluþtuklarýnda hava artýk dayanýlmaz soðuk olmuþtu.Kabanýna iyice sarýndý, sanki üzerinde hiçbirþey yokmuþ gibi titriyordu ama belli etmemeye çalýþtý,”zayýf kadýn”imajý vermek ve bu þekilde yakýnlaþmak istiyormuþ gibi davranamazdý.Yürümeye baþladýlar soðuða ve birlikte yürümelerinin yanlýþlýðýna raðmen. Ýlk gördükleri bara girmek istedi, orasýnýn güzel bir yer olduðunu söyledi aslýnda soðuktan donduyordu. Ýçerisi loþ, sýcak ve kalabalýktý; yani güvenliydi.Yalnýz kaldýklarýnda kendisini daha zor tutacaðýný, kokusunu daha fazla hissedeceðini ve dokunmak için fýrsat kollayacaðýný biliyordu. Kalabalýk iyiydi ilk kez…Ýlk kez güvenliydi… Tam þöminenin yanýndaki tek boþ masaya,aslýnda dolu olmasý gereken, “Neden boþ Allah’ým bu masa ve neden bu kadar romantik burasý” þerzeniþleri içinde oturdular. Þarap ve peynir tabaðý söylediler…Ve yeniden baþladýlar yurdum sorunlarýndan, sektör sorunlarýna kadar uzanan ve bilhassa en anlamsýz konulardan seçilen konuþmalara… Þarap þiþelerinin biri gidip diðeri gelmeye baþlamýþtý. Beraberken hep çok eðlenirlerdi zaten ve ne yazýk ki çok iyi anlaþýrlardý. Bu da alkol seviyesinin Trafik Kanunu’na göre bilmem kaç promil oranýnda artmasýna neden oldu ve fakat fark edilmedi…Kahkalarýnýn daha þuh, daha ezici çýktýðýný, bakýþlarýnýn buðulandýðýný ve bunlarýn bilhassa yaptýðýný fark ettiðinde, ne yazýk ki yaþanan yanlýþ giderek önemsizleþmeye ve hatta zevkli bir hale gelmeye baþladý. Konunun ne zaman kendilerine geleceðini çok iyi bilerek ve buna uygun mevzular bularak konuþmayý sürdürdüler.Sonunda laf evliliðe geldi…Dýnýnýnýn!!! Hayýr O hala evlenmeyi düþünmüyordu. Ve hatta bundan deli gibi korkuyordu…Tek eþlilik ona göre deðildi (mi?). Peki ya O!? Nasýl götürüyordu evlilðini? Zamanýn en büyük çapkýnlarýndan olmasýna raðmen... Geçmiþi býrakmýþ mýydý peþini veya alýþkanlýklarý? Tam bu esnada burda kendisiyle ne aradýðýný da sormak geldi içinden ama sustu. Tüm yanlýþlýðýna raðmen bu günahý yaþamayý seviyordu. Zaten 1 yýldýr ayný noktadaydýlar, sadece sohbet edip ayrýlýyorlardý. Mutlu muydu,ne güzel…Zaten çok güzel bir karýsý vardý; kendisinden bu kadar genç ve güzel bir kadýnla olmak elbette ki mutluluk verirdi insana. Herkesin gýpta ile baktýðý bir kariyere bir de genç ve güzel bir eþ eklemiþti hayattan baþka ne bekleyebilirdi ki… Bu anda sustu,aslýnda söylemek istedikleri bunlar deðilmiþ gibi bakýyordu.Ama toparlayamýyordu.Yanlýþ bir gecenin,yanlýþ konuþmalarýna dürüstlük katmak lazýmdý ya; O ya da diðeri birileri bu geceye artýk bir anlam katmalýydý. Adam birden elini uzatýp, kadýný kendisine çekti, göðsüne yatýrdý. Ýkisi de sessizliðe büründü…Söylenecek o kadar çok þey vardý ki ama dile geldiði anda herþey hava asýlý kalacaktý. Adam konuþmaya baþladý;her ikisi de biliyordu 1 senedir süren bu iliþkinin nereye geleceðini ve her ikisi de birbirlerine karþý bir þeyler hissediyorlardý. Bunca hissedilen duygu varken dile gelmemesi ne kadar acýydý…Saçlarýný okþuyordu ve kadýn bundan büyük bir zevk alýyordu.O an yalnýz olsalardý neler olabileceðini her ikisi de biliyordu.Ve aslýnda iyi ki yalnýz deðillerdi. Bu kadar tanýnmýþ iki insanýn, böyle saklý bir yerde baþbaþa oturmasý ve birbirlerine sarýlmýþ olmalarý ciddi bir sansasyon yaratabilirdi.Ama þu an alkolünde etkisiyle veya alkole de çamur atarak bu umurlarýnda bile deðildi. Þimdi artýk eteklerdeki taþlarýn dökülme zamanýydý…Kadýn sessizliðine son verme zamaný geldiðini ve birþeyler söylemesi gerektiðini gerektiðini anladý. O da bekliyordu ne kadar zamandýr ona dokunmayý…Geceleri uykusunda O’nu görmekten, hayallerini kurmaktan, gizli saklý köþelerde buluþmaktan yorulmuþtu. Ama bu bir rüya gecesiydi ve kapýdan çýktýklarý anda hayatlarýna geri döneceklerdi.Bu asla ertesi olmayan bir geceydi.Karþýlaþtýklarýnda iki meslektaþ olarak selamlaþacaklardý.Ve belki de bu gece onlarýn varolan dostluklarýnýn da son gecesi olacaktý.Ýçinde yaþanmamýþlýklar barýndýran bir gece olmasýný seçmeleri belki de bir yerlerde temiz bir aný býrakmak içindi. Gece sessizliðe bürünürken içlerindeki ses giderek yükselmeye ve karþý konulmaz bir hal almaya baþlamýþtý. Birbirlerinin ellerini tutuyorlardý, dokunuþlarý daha sertleþmeye ve daha tutkulu olmaya baþladý.Ama bitecekti, bitmeliydi…Bu bir kýþ gecesi rüyasýydý ve az sonra kapanacak olan barla birlikte sona erecekti.Garsonlar ýþýklarý açýp kapamaya ve artýk “Kýsa kesin de Aydýn havasý olsun”a getirdikleri iletiþimi, masaya býraktýklarý hesapla yoðunlaþtýrdýlar.Hesap ödendi…Kalkýlmasý gerekmekteydi ve birilerinin buna ön ayak olmasý lazýmdý. Kadýn adamýn kollarýndan kurtularak, ayaða fýrladý. Gitmek lazýmdý ve hadiydi! Kapýya doðru yürümeye baþladýlar, artýk rüyadan uyanmak üzere olan bir insanýn tam hatýrlayamadýðý sahneler gibiydi yaþadýklarý…Þimdi yeniden meslektaþ olarak yürüyeceklerdi ve meslektaþ olarak vedalaþacaklardýr.E, o zaman hadi bitsindi artýk bu gece, aksi halde gerçekten çok yanlýþ bir yere gidecekti bu. Bu iþ dostluktan gizli kaçamaklara, bu iþ duygusallýktan cinselliðe ve bu iþ artýk heyecandan acýya ve bu iþ lanet olsun ki baðlýlýða gidecekti. Hadi bitsindi artýk bu an ve herkes hayatlarýna doðru sarý taksilerle, Ýstanbul trafiðine nispet, hýzla gitselerdi. Adam birden elini uzatýp, kadýnýn elini tuttu. Boðazýna birþey düðümlendiðini hissetti kadýn, nasýldý yani…Nasýl yani, bu gece bardan çýktýklarý anda bitmemiþti. Geceye dair hatýrladýðý tek an adamýn elini tutarak sokakta yürüyüþleri olarak kaldý…Çünkü içinde temiz bir an barýndýran tek kare buydu. Daha öncesinde tamamen alkolün ve hormonlarýn etkisi vardý; o an ise, gerçek sahiplenmenini, sevginin ve acýnýn göstergesiydi. Vedalaþtýlar adam dudaklarýna uzandý, kadýn baþýný çevirdi. Kendilerine nasýl isterlerse öyle bakacaklarýný bilmelerine raðmen, iyi dileklerini sundular. Gülümsediler son kez(belki de)…Ve sarý taksiler içinde gerçek hayatlarýna doðru yola çýktýlar. Bir daha asla eskisi gibi olamayacaklarýný bilerek…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |