..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > sedat




17 Ocak 2010
Zaman Ýlacý  
sedat
Herþey taze iken hiç unutulmýyacakmýþ gibi gelen her olayýn, zaman geçtikçe, artýk eskisi kadar acý vermediðini hissetmeye baþlarýz. Zaman ilacý etkisini göstermeye baþlamýþtýr artýk.


:AGGI:

Zaman herþeyin ilacýdýr derler, ne kadar doðrudur. Tartýþmasýz her þey, istesek de , istemesek de, zihnimize kaydedilip , zamanla üzeri kabuk baðlamýþ olarak zihin kütüphanesi raflarýndaki yerini almaktadýr.
Hergün çeþitli olaylarla karþýlaþýyoruz. Bunlarýn bazýlarý hoþ, nezih olaylar bazýlarý ise, nahoþ, acý verici, üzüntülü olaylardýr. Bir olay yaþanýr biter. Yaþadýðýmýz olaydan ders çýkarýp, buna benzer olaylara daha farklý tepkiler veririz. Zihnimizdeki hoþ olaylarý hatýrlamanýn bizi rahatlattýðý bir gerçektir. Hoþ olaylarýn yarattýðý duygularýn, bedenimizin salgýladýðý hormonlar sayesinde olumlu yönde ; acý, üzüntü verici olaylarý hatýrlamanýn ise, gene hormonlar nedeniyle saðlýðýmýz üzerinde olumsuz yönde etkisi olduðu hepimizce malumdur. Bunlarý hergün yazýlý veya görsel basýndan takip edebiliyoruz. O halde bizde olumsuz duygular uyandýran, bunun sonucunda da bedenimiz ve zihnimiz için zararlý hormonlarý salgýladýðýný bile bile, bu olaylarý hatýrlamakta neden ýsrar ediyoruz. Ne kadar çabalarsak çabalýyalým zihnimiz olumsuz olaylarý tekrar ve tekrar canlandýrýr ; herseferinde olumsuz duygular tüm zihin ve bedenimizi sarmalar, terleriz , içimizi sýkýntý basar, yerimizde duramayýz.
Ancak, tüm bu üzüntü, acý verici olaylarýn tek ilacý zaman gibi görünüyor. Zamanla, zihin bu olaylarý herseferinde biraz daha hafiflemiþ olarak tekrar , tekrar düþünür. Gittikçe zihnimiz olayý kanýksamaya ; olayýn etkileri bizi daha az sarmalamaya baþlar. Belli bir süre sonra , zihin, artýk bu olayý tekrar etme gereði duymaz ; çünkü artýk iyice kanýksanmýþ ve zihin bir nevi baðýþýklýk kazanmýþtýr. Artýk bu olay zihnin derinliklerinde kaybolmaya adaydýr. Ve sonunda üzeri kabuk baðlýyarak zihnimizin derinliklerinde yerini alýr. Arada bir zihnimizin yüzeyine gelse de artýk eski etkisi kalmamýþtýr. Bu olaya KABULLENME diyebiliriz. Kabullenilen bir olay, artýk bizim bir parçamýzdýr ve zihin ve duygularýmýz bu parçamýzla uyum içerisine girmiþtir. Tabii geçmesi gereken süre her olay için farklý uzunluktadýr. Bu süre kiþiden kiþiye de deðiþmektedir. Þu veya bu kadar süre sonra, olay artýk bizi kolay kolay rahatsýz etmez.
Þimdi gelelim asýl konumuza. Bu süreyi nekadar kýsaltabilirsek bizim için o kadar iyi olmaz mý her açýdan ? Buna kimsenin itirazý olacaðýný sanmýyorum. Sürenin kýsaltýlmasý, yaþamý daha hoþ, daha latif, her bakýmdan daha verimli geçirmemizi saðladýðý konusunda da hemfikiriz sanýrým.
Sürenin kýsaltýlmasý nasýl baþarýlacaktýr ? Ýþimizi kaybetmiþ, deprem, sel felaketine uðramýþ, eþimizden boþanmýþ, paramýzý kaybetmiþ, anne babamýzý, çocuklarýmýz kaybetmýþ olabiliriz. Bunlarýn hepsi bir yaþamda uðranýlabilecek en kötü olaylardýr. Bunlardan sadece bir tanesi bile bizi yýkar. Belki hepsi birden baþýmýza gelebilir. Yýkýlýrýz ! Yaþamýn bir anlamý kalmaz ! Üzüntü ve acý sadece zihnimizi, duygularýmýzý deðil, bedenimizi de kavurur. Kalp krizi , inme geçirebiliriz. Günler, haftalar, aylar, yýllar boyunca bu acý ile yaþamaya çalýþýrýz. Makul bir süre sonunda tüm bu acýlarý da kanýksarýz. Çünkü yaþam devam etmektedir. Herþey taze iken hiç unutulmýyacak gibi gelen her olayýn, zaman geçtikçe, artýk eskisi kadar acý vermediðini hissetmeye baþlarýz. Ýlahi güç en kutsalý , yani yaþamýn devamlýlýðý için bu unutulma olayýný gerçekleþtirmiþtir. Ancak bunu ifade etmekten çekiniriz. Çünkü çevremiz ne der ?
Uygulamak çok güç, biliyorum. Neden herþeyi kabullenmiyoruz. Herþeyde bir hayýr vardýr sözünü eðer ana tema olarak algýlarsak, sanýrým kabullenmeyi daha kolay gerçekleþtirebiliriz. Kabullenmek ilahi güce teslim olmak deðilmidir (kabullenmek deyince eðer haksýzlýða uðramýþ isek kabul edip oturalýmý kasteýmiyoruz tabii ki , bu baþka bir konu ). Teslimiyet duygusu, kabullenmek bizi rahatlattýðý gibi, unutmak için gerekli süreyi de kýsaltýr. Burada ince bir nokta var ki oda çevre. Biz kabullenip, unutmaya çabaladýkça çevremiz, gelenek ve göreneklerimiz bize tam tersi davranmaya devam eder ne yazýkki. Çevre, adeta olayý devamlý baþýmýza kakarak bizim teslimiyet ve kabullenmemizi engellemeye çalýþýr .Çevrenin bu olgunluk düzeyine gelmesi belki daha nesiller alacaktýr.
Ölüm olayý, ki en çok üzüldüðümüz bir olaydýr. Ancak bunda da þüphelerim var. Açýklamaya çalýþayým. Ýki baba var. Birinin bir evladý , diðer babanýn dört eþinden 20 evladý olduðunu varsayalým. Her iki baba da birer evladýný kaybediyor. Sizce hangi baba evlat acýsýný daha çabuk unutur ? 20 evladý olan kiþi bazen evlatlarýnýn ismini bile karýþtýrýp unuttuðu oluyordur. Bunlardan bir evladýný kaybetmenin üzüntüsü çok çok kýsa sürer kanaatindeyim. Hemen olurmu öyle þey ; her evlat evlattýr, ayný derecede sevilir diye itiraz etmeden þöyle bir tarafsýzca, sakince düþünün lütfen. Burada 20 evladý olan baba diðer 19 evladý ile olayý çabucak unutabiliyor. O halde ölüm acýsý bile subjektif ; yani kiþinin konumuna göre deðiþebiliyor. Demekki ölüm acýsý tamamen kiþilerin egosunu tatminden baþka bir þey deðil. Tek çocuðu olan kiþinin üzüntüsünün fazlalýðýnýn nedeni, yanlýzlýðý daha fazla hissedecek olmasý deðilmidir? Yani, aslýnda üzülme, ölen kiþi için deðil, kiþinin kendi yalnýzlýðýna olan üzüntüsüdür. Ölüm olayýný doðal bir olay olarak kabullenmek mümkün. Mademki “her canlý ölümü tadacaktýr” neden isyan ediyoruz, aðlayýp, sýzlanýp, feryat edip ortalýðý velveleye veriyoruz. O yetmezmiþ gibi adeta canlý yayýn yapýyoruz, herkese duyurmak için. Çevreye kendimizi acýndýrarak acýnýn hafifletileceðini zannediyoruz. Sesizce, nedametle kabullenmiyoruz bu acýmýzý. Kabullenmek ilahi güce teslim olmak deðilmidir. Çevrenin, geleneklerin bizi ilahi güçten kopardýðýný hala farkedemiyoruz. Halbuki teslim olma duygusunu tam anlamýyla yaþarsak, bu büyük acýyý çok daha kolaylýkla ve kýsa sürede aþacaðýmýz kesin deðilmi ?
O halde yapýlacak olan nedir. Ya bulunduðumuz çevreyi terkedeceðiz yada çevreyi umursamýyacaðýz. Bir diðer seçenek te çevreye yenililip acý çekme, ýstýrap süresini uzatacaðýz. Tercih sizin bu üç seçenekten baþka bir seçenek varsa onu uygulayýn. Dileðim odurki acý, ýstýrap, üzüntüsüz bir yaþam. Ne yaparsak yapalým herþey yolunda gitse de ölüm olayý ile ister istemez karþýlaþacaðýz. Ölüm’ü de doðum gibi olaðan karþýlamayý öðrendiðimiz zaman (çok zor biliyorum) , ancak o zaman gerçek yaþamý öðreneceðiz sanýrým. Tekrar etmekte yarar var “ Her canlý ölümü tadacaksa”, eðer buna inanýyorsak ; bu tatma olayýný da kabullenmek zorundayýz. Kabullenme acýmýz hafifletmekle kalmaz ayný zamanda üzerinin daha kolay örtülmesini saðlamaz mý ?
Tüm olaylara çevre baskýsýna aldýrmadan bu açýdan bakmaya ne dersiniz ?





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alýþýlmýþýn Dýþýna Çýkmak
Kutlamalar Hakkýnda
Din ve Ahlâk Üzerine (Japon
Aðlamak
Altýn Diþ
Mektubu Bitirmek
Saygý
Karþýlaþtýrma/kýyaslama
Yoksula Yardým Etmek Mi, Yoksulluðu Ortadan Kaldýrmak mý?
Kendi Hapishanemiz

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Söz Gümüþse, Sükut Altýndýr.
Kamera ve Yönetim!
Sevgi Karþýlýksýzmýdýr?
Yapay Hayatlar
Bayram Ziyaretleri
Aynalar
Neden Saçmalarýz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Beyaz Yalanlar,siyah Yalanlar,pembe Yalanlar... [Eleþtiri]


sedat kimdir?

Yazýlarýmda çevremizdeki insan manzaralarýný yansýtmaya çalýþtým. Aslýnda tüm amacým belki de kendi kendimi yeniden yaratabilmek,zihinsel de olsa dinginliðe eriþebilmek. Belki de hiç bir amacý yok. Sadece vakit geçirmek için belkide. Belki de yapmak isteyipte yapamadýðým yaþanmamýþ hayatýmý dile getiriyorum kimbilir. Bilemiyorum inanýn.

Etkilendiði Yazarlar:
J.Kriþhnamurti,A.schopenhauer,I.Yalom,H.Cibran,D.M.Ruiz.Ý.Arabi.Y.N.Öztürk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sedat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.