Yıldızlara Giden Sevgili / 3.Bölüm
Kadın saçını topladı aynanın karşısında. Oysa ne hayaller kurmuştu o aynaya en son bakışında .
"Yazmak, varoluşsal krizin en zarif, en pahalı ve en az etkili çözümüdür." George Bernard Shaw (kurgusal)"
"Yazmak, varoluşsal krizin en zarif, en pahalı ve en az etkili çözümüdür." George Bernard Shaw (kurgusal)"
Kadın saçını topladı aynanın karşısında. Oysa ne hayaller kurmuştu o aynaya en son bakışında .
Kendi ihtiyaçları olduğunda seni kibarca içeri alanlar, sen aradığında seni tek tuşla meşgule alırlar. Tek "tuş olan" nedense hep sen olursun.
Gülümseyerek düşündü içinden ; ‘’ Ne gerek var şimdi bu hayallere gibisinden’’ Dakikalar sonunda yanında olacak güzelden başka , hiç bir borcu kalmamıştı geri verecek aşka
Bir sınır vardır ya hani pişmanlıkla zevk arasında. Genç adam düşmek üzereyken o sınırlara ; kadının eli tutuverdi onu havada ve çekiverdi yeniden günahların olduğu tarafa.
Her insanın yaşamında yarım kitapları vardır, ne okuyabiliriz ne de atabiliriz. Kitaplıktan öylece bakarak içimizde derin yaralar açarlar. Ya okunmalı ya da atılmalıdır, yoksa gerisi bunalım. Yaşamımızdaki ilşkiler de böyle değil midir? Yarım kalmaya hiç
Kimileri, insanları bir bütün olarak ele almak yerine yalnızca dış görünüşleriyle değerlendirirler. Ruh güzellikleri, insani değerler, yetenekler onlar için hiç önemli değildir. Bunun nedeni ise söz konusu özelliklerin hiçbirisini kendilerinde h
Gitmek ve kalmak üzerine bi yazı...
Mutlu gidebilen azınlığa karşı mutsuz gidemeyenlerin o bitmek bilmez kavgası....
Oysa gerçek sevgi; hiç karşılık beklemeden, karşımızdaki insanlara yüklediğimiz rollerden önce; insan olduğunu, hataları, eksikleri olduğunu kabul etmek ve onu anlamaya çalışmakla başlar.
kendi içinizde yolculuğa çıkarken dikkatli olun sizi de ziyaret edebilirler.
Yıldızları hiç farklı düşündünüz mü?Acaba hiç farkettiniz mi aşıklarınızı?
Birtanem, diplerdeyim işte... Nefesimi bırakıyorum. Kalbimi bırakıyorum aşkımı ise gözyaşlarına terkedip yalnız sessiz sensiz geceye başlıyorum. Boşveriyorum sabah olmasın ....
Posta Gazetesi'ndeki kosemde cok ilgi gormus bir yazi...
Kadinlar, erkeklerin de okumasini istiyordu ozellikle.
Belki okuyup da bir seyler kaparlar diye.
Bir yürek bu kadar eşit bölünebilir miydi, dolunay bir daha hiç görünmemecesine tutulabilir miydi, seninle onun arasına giren gece beni daha ne kadar düşündürebilirdi. Kendi içimde, kendime kalan son kara parçasının üzerinde düşünüyorum şimdi olan biten
Hatice’nin şimdiki zamanı yok....-dili geçmiş zamanların yenilmez,içilmez, ele avuca sığmaz çaycısı Hatice ....
Mutlular...İçlerindekini bir kabızmışçasına içlerinde tutuyorlar.Çıkarmak isteseler bile çıkaramıyorlar...