Mutlu Kabızlar
Mutlular...İçlerindekini bir kabızmışçasına içlerinde tutuyorlar.Çıkarmak isteseler bile çıkaramıyorlar...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Mutlular...İçlerindekini bir kabızmışçasına içlerinde tutuyorlar.Çıkarmak isteseler bile çıkaramıyorlar...
Her sabahın kimilerine göre erken, kimilerine göreyse geç uyanışları vardır... Göz kapakları kendilerine gelene kadar geçen sürede gecenin bir yarısı başlamış bir düşün kırıntıları görülür. Karın boşluğundan yayılan tuhaf seslerin adıdır açlık. Özellikle
Bir yolculuğa başlıyorum. Kim yolcu? Yolcu kim? Belli değil. Hanlar yok, kervansaraylar yok.At arabaları yok, yağmurda tahta tekerlekleri kayan.
Mutluluğun ta kendisi!Dört kişilik bir ailenin büyük kızının evlilik hikayesi anlatılmakta.Gülümseyerek okuyacağınız,yaşanmış bir olay.
Bir zamanlar yaşanmışve son bulmuş bir ilişkinin izleri... Gözyaşlarından önceki bir çeşit sesleniş
Döndün işte alabildiğine muhtaç, utangaç, bir o kadar çaresiz, ıslak ...
Kediler sokağın köşesini döndüklerinde açık pencereden sigara dumanından boğulmuş bir odanın nefes alışları duyuluyordu.Şimdi müzik bir itfaiye merdiveninden yukarı tırmanıyor. Birinci kat, ikinci kat ve sonra pencere… Fısıltı mı yoksa bir konuşma m
Seneler önce izlediğim bir televizyon proğramında sunucunun; “Güzellik mi, akıl mı?” sorusuna şu cevabı vermişti yaşlı konuk;
"soğuktan üşümedik bu kış , ama boşluktan üşüdük, küreselleşti esatirimizin homosexül diablosu "
.........Bir sigara yakmali, bir de demli bir cay olmali… sana karsi seninle
icmeliyim. Sigaranin dumanini, seni icime ceker gibi cekmeliyim. Evet! Bir sigara, bir de demli bir cay olmali simdi.......
senden tek istediğim bu yolun sonunda dönüp bir kerecik olsun arkana bakman.
Somut sen oluyordun. İsmin oluyordu. Ünvanın oluyordu. Gözümün görebildiği ne varsa sende külli aşk oluyordu.ç
Gömleği, kiraz lekeli çocuk; Dere kenarındaki yabanıl otlardan, çicek demetleri getirdi... Sevdi
Papatyalardan yapılmış bir tacı, başına taktı.... Sevdi.
“Burada mıyım?”, diye sordum kendi kendime. Karşımda çırılçıplak kalmış, öylece uzanıyordu. Tüm şehvetini buğulu gözlerin ardına saklamış, bakıyordu tüm pişmanlığıyla. Tüm masumluğuyla karşımdaydı işte. Aylardır, yıllardır beklediğim de buydu.