Pazar Haykırışlarım - 3 -
sevmiyorum… sevmiyorum… sevmiyorum sensiz ne pazarları ne başka zamanları…
\*anlamak istemediğin bu kadar basit bir cümle işte\*
"Kitaplar, insanlığın dondurulmuş kahkahalarıdır." - Vladimir Nabokov"
"Kitaplar, insanlığın dondurulmuş kahkahalarıdır." - Vladimir Nabokov"
sevmiyorum… sevmiyorum… sevmiyorum sensiz ne pazarları ne başka zamanları…
\*anlamak istemediğin bu kadar basit bir cümle işte\*
Tam doğru sarılıkta kısa saçlar ve tam doğru tonda güzel parfüm kokusu.
İnsan dünyaya bir şeyleri değiştirmek için gelir, en azından herkesin aklından geçmiş bir saliselik düşünce bu. Kimileri başardı, kimileri sunulanla yetindi ve kimileri egosunun ihtişamında kendini kaybetti.
Ben...
Solmak üzere olan bir ağacın...
... tutunmaya çalışan bir yaprağıydım!..
Adalet gemisi ile kısa bir örnekleme
-ABLA; Anne, arada sırada kötüler kazansa heyecanlı olmaz mıydı?
Ekran bulanıklaşır ve bir sabun köpüğü oluşur.Bu, gelecek filmlerindeki, makyajla oluşturulmuş görsel çirkinliğin, makyajsız içsel versiyonu. O filmleri seyrederken, kendinizi, o sahneler içinde hayal ettiğinizde, kurtuluşunuz, sinemanın karanlık salonundan çıkmak olabilir ya gerçek hayatta ?
Uğruna dünyanın şatafatlı yaşantısını feda ettiğim yazılarım yarın bana nasıl şahitlik edecekler, bilemiyorum?
Ancak bildiğim bir şey var ki; yazma eyleminin o muhteşem tahtında oturan birisi olarak kalemim, bu güne kadar olduğu gibi bundan böyle de mazlumdan yana, zalime karşı haykıracaktır…
Ne pahasına olursa
''Dua mü'minin silahıdır.'' derler. Öyle ya Yaradanımıza dualarımız olmasa, O da kullarına niye değer versin. ''Bana dua edin duanıza icabet edeyim.'' demiyor mu hem de? Dua edelim, önce aile efradımıza, çocuklarımıza, ana babalarımıza, sonra akrabalarımıza, komşularımıza ve dahi bütün müminlere... O duaların yüzüsuyu hürmetine, Rahman ve Rahim olan
Biliyor muydun?... Meşeler, çok güçlüdür. Kökleri, toprağın derinlerine iner ve yayılır. Meşenin bu derinliğe doğru dalışını ve çeperlere açılımını aynı esirgemezlikle kucaklar toprak... Ve ağaç, büyük bir güvenle birleşir toprakla. Güven duymadığı peliti, toprak istemez; pelit güven duymazsa, sereserpe veremez kendini toprağa.
Ve birbirimize bir süre bakmamaya karar veriyoruz. Dışarıda koşturan çocuklar. Hava daha bir aydınlık kışın. İnsanları izlerken bile ürperiyorum.
Yüreğimin cümlelerini gözlerine sırtlanan kadın,
Kollarının güçsüzlüğüne bıraktım iki gözyaşı boşluğu çocukluğumu.Kağıttan gemi bile yapamayan ellerimle bir bahar çizdim gözlerinin en küçük bahçesine.Kirpiklerinin ıslaklığına dayanamayan köprülerin dibinde sorguladım ellerinin sıcaklığından yoksun gözlerimi.Sesinin yokluğunu yaşatma bana..Büründüğün yokluğu kaldır üzerinden..Düş senli düşlerime..Geceye yıldızları sererek gel gözlerime..Biliyorum ki; güldün
Realite, sonraki yaşam ve olası konuşmaları içeren küçük bir deneme