Karanlığın Orta Yerinde Bağdaş Kurmuşum...
dara düştüm sanmayın , çarmıhı da bilirim / hele dönsün bu devran , belki yine gelirim..."
"“Yazmak, düşüncelerimizi düzeltme işi değil; onları fena halde rezil etmek sanatıdır.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, düşüncelerimizi düzeltme işi değil; onları fena halde rezil etmek sanatıdır.” – Franz Kafka"
dara düştüm sanmayın , çarmıhı da bilirim / hele dönsün bu devran , belki yine gelirim..."
Arada gel yanıma, arada bak gözlerime. Gözlerinde hayatı bulayım yine. Sonra yine çeker gidersin nasıl olsa, bu sefer de şiirler tutar beni ayakta.
Asırlara damga vuran insanlar ve olaylar, dünyayı değiştiren fikirler, icatlar, insanlığa muazzam bir etkide bulunan her şey !
Bir yazıyı kaleme alırken sanki başka biri yazdırıyor. Beyin öyle ilginç ve farklı bir organ ki.. Uğraşlar üzerinde bilinç ne kadar etkili olarak görünse de, beynin bilinen ve
Çok sevdiğini söylediği halde birbirine hakaret eden, saldıran, aşağılayan, üzen; maddi ve nefsani çıkarıyla çatıştığında anında sırtını dönen kişilerin yaşadığının adı tutku değildir. İman etmeyen kişi gerçek aşkı-hak dinlerden gelen tutku kavramını- duymuştur; bilinç altında onu arar, ancak bulamaz. Mümin ise bunu bilinçaltında bilir ve en önemlisi yaşar,
Dudaklara en çok yakışandır gülümsemek. Yüzün giydiği en güzel elbisedir. Rengi: yanaklarda pembedir. Yakışanı bilen, her şeye rağmen gülebilendir.
Benim kuşağım ve çevrem Joan Baez, Bob Dylan, John Lennon, Ruhi Su, Rahmi Saltuk, Aşık İhsani gibi protest halk ozanlarının başkaldırı türkülerini dinleyerek, söyleyerek büyüdü. Gelecekte savaşların sona ereceğine, sonsuz barışın gerçekleşeceğine ve herşeyin üstesinden geleceğimize (We Shall Over Come !) yürekten inanıyorduk...
Müzik otoriteleri, akademik çevre, Fazıl Say’ın sadece sanat anlamında değil, matematiksel anlamda bile bir dahi olduğunu(Cumhuriyet Gazetesi/Bilim ve Teknoloji Eki, 25.12.2012), teorik anlamda belki bir sürü bilmediğimiz terimlerle, beğenilerini ifade edebilirler. Ama bence, eğer bir seyirci, gözünü kapadığında, sanatçının icra ettiği musikinin içine balıklama dalabiliyorsa, o zaman ,o
Araya sıkıştırmaktansa eşini, dostunu, onlara zaman ayır, tüm dünyaya kapını kapat, kısacık ömründe mutlu olmanın mutlu etmekten geçtiğini anla...
Bu dünya dönme dolap düpedüz..Dön dön dur; dur dur dön! ..Açılsın eteğin...Altından ne çıkacaksa yani! ..Bekle de gör; gör de inanma, inanma da gerçeğe saplan! .
Fatma Ninnem de günlük tutmuş